Ortadoğu’daki yangının bölgeye yayılma ihtimaline karşı yoğun fitne ve ittifak arayışları yapılıyor. Küresel güçler fitneyi körüklemeye çalışıyor, bölge ülkelerinin ise kimisi ateşe körükle gidiyor kimisi de ittifak arayışındalar.
ABD, israilin zalimane saldırısını meşrulaştırmak ve bölge ülkelerini oyalayıp israile zaman kazandırmak için körfezden çıkmaz oldu. Körfez ülkelerinin dışişleri bakanlarının Çin ziyaretinden sonra Avrupa Birliği de Çin’e gitti. Küresel düzen çatırdıyor ve AB diğer kutupların itirazlarına direnerek kendine bir kutup oluşturmak istiyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı sona doğru yaklaşıyor. Ukrayna’nın ihtiyaç duyduğu silahların yüzde onu bile Batı tarafından tedarik edilmezken, Rusya taarruz hazırlığında ve Ukrayna’dan Kırım ve Donbass haricinde de toprak ele geçirmesi söz konusu olabilir ve Batı bunu kabullenmiş durumda. Putin ise BAE ve Suudi Arabistan’ı ziyaret etti. İran Cumhurbaşkanı Reis’i de Rusya’yı ziyaret etti. Erdoğan ise Katar’ı ziyaret etti.
Ortadoğu’da savaşın genişlemesi yakın görünüyor ve devletler gemisini kurtaran kaptan edasında hareket ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar dönüşü Yunanistan’ı ziyaret etti. “Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Atina Bildirgesi” imzalandı. Sorun teşkil eden konular tek tek ele alındı ve problemler için BM yasaları dikkate alınarak çözümlenmesi kararlaştırıldı. Erdoğan’ın bölgedeki sorunların bölgesel karar ile çözümlenmesi isteği kabul görmedi. Yunanistan Devlet tarihi boyunca hep emperyal güçleri arkasına alarak Osmanlı ve Türkiye’ye karşı adımlar atmaya çalışmıştır.
Ege ve Akdeniz Kıta sahanlığı, hava sahanlığı, karasuları genişliği, belirsiz adacıklar sorunu, Doğu Akdeniz petrol sorunu, Kıbrıs’ın olası bağımsızlık sorunu, 12 adaların silahsızlandırılması, ABD’nin Ege’nin her yerine kurduğu üsler durduğu müddetçe iki devlet arasında sorunların çözümü oldukça zor görünüyor.
Türkiye, Ortadoğu’ya odaklanırken Yunanistan problemini ötelemek istiyor, bu sorunlar en fazla ötelenebilir. Aynı zamanda Azerbaycan ve Ermenistan arasında da olumlu ilişkiler söz konusudur. Erdoğan’ın, Yunanistan’da açıklama yaparken Ermenistan’a sıcak mesajlar göndermesi iki problemli bölgeyi güvene almak istediğini göstermektedir.
ABD, Gazze katliamında israili koşulsuz desteklemeye devam ederken bölge ülkeleri ABD ile mesafe oluşturmaya çalışıyor. Hata önemli adımlar atarken ABD’yi görmezden gelip kararlar alınabiliyor. Fakat Gazze’ye destek için Kızıl Deniz’i israile dar eden Yemen, yine ihanetin merkezi BAE ve Suudi Arabistan eliyle durdurulmaya çalışılıyor.
Devletlerin bu hesapları bencil ve gamsız devam ederken Gazze Halkı direniş ve sebatıyla destan yazarak tüm dünya halklarını etkilemeye devam ediyor. Aşağılık bir terör şebekesi olan ve insanlıkla ilgisi olmayan israil “İnsani mola” diye uydurduğu terimle Filistin’e karşı oluşturulan hassasiyete zarar vermiş ve maalesef zulme alışkanlık kazanma gafletinde bulunuyoruz. Kudüs, Rahmetli Erbakan’ın dediği gibi “Kudüs coğrafi mesele değil imani meseledir” sözünü unutmamak gerekiyor. Siyonizm’in şeytani oyunlarına aldanıp, direnişi desteklemekten vazgeçmek özellikle kendi insanlığımız için bir yıkım olur.