Rusya-Ukrayna Savaşından sonra dünyada gevşeyen dengeler sorunlu bölgelerin bir bir ateşe sürüklenmesine neden oluyor. Karabağ sorunuyla başlayan Azerbaycan-Ermenistan sorunu Zengezur koridorunun açılmasıyla nihayete ereceğe benziyor. Yeni çatışma bölgesi Balkanlar diken üzerinde duruyor ve etnik yapısıyla çeşitlilik arz eden bir bölge. Etnik yapısı milliyetçilik hastalığıyla sürekli sıcak tutulmuş ve son 150 yılda büyük çatışmalara sahne olmuştur.
Kosova 2008’de Sırbistan’da özerk statüsündeyken bağımsızlığını ilan etmiş ve birçok ülke tarafından tanınmıştır. Sırbistan, Kosova ile tarihi bağları ve ayrıca kendi toprağı olarak gördüğü için halen tanımamıştır. İki ülke arasındaki sorun AB tarafından 2013 yılında Brüksel anlaşması ile giderilmeye çalışılmış fakat Sırbistan’ın Kosova’yı tanımaması sorun teşkil ederken Kosova’da kendi topraklarında bulunan Sırp nüfus için “Sırp Belediyeler Birliği” kurması gerekiyordu fakat Sırbistan’ın kendi içişlerine karışma ihtimaline karşı bunun kurulmasına engel oldu. 2023 Nisan ayında yapılan seçimlerde Sırp nüfusun boykot yapmasıyla Sırpların çoğunlukta olduğu yerleşimlerde Arnavutların belediye seçimlerini kazanmasına neden oldu. Seçim sonuçlarını kabullenmeyen ayrılıkçı Sırplar protestolar ve saldırılara başladılar. Manastır saldırısıyla tansiyon iyice yükselmiş durumda. Ayrıca ABD tarafından Sırbistan’ın sınıra silah sevkiyatını “benzeri görülmemiş” olarak ifade etmesi gelinen durumun ciddi olduğunu göstermektedir.
ABD tedirgin olsa da Kosova hükümetinin özellikle Başbakan Albin Kurti’nin milliyetçi biri olması ABD’nin Kosova’ya desteğini zayıflatacak bir durumdur.
Diğer taraftan Rusya’nın Balkanlarda Sırp hamisi durumunda olması ve Ukrayna ile girdiği bitmez bilmeyen savaş sebebiyle Sırpları tedirgin etmektedir. Ama küresel güçlerin savaşı daha geniş bir alana yayma durumu söz konusu olması halinde; minarenin kılıfı dikilmeye başlanır.
Balkanlarda çıkacak bir savaş Balkanlarda İslam topraklarını hedef haline getirmesi kaçınılmazdır. Bosna Hersek’te kurulan çözümsüz Dayton anlaşması bir derde çare olmamış ve Sırplardan ayrılık sesleri yükselmektedir. Kosova’da çatışmanın yaşanması Bosna’yı olumsuz etkileyecektir.
Türkiye savunma sanayisini Karabağ’da ispat etmesiyle Kosova’ya da silah satışı yapmaktadır. Bu durum Sırbistan’ı oldukça rahatsız etmektedir. Balkanlarda Sırbistan’da diyalog ile kurulan dengenin bozulması halinde Türkiye’nin etki gücü oldukça zayıflaması söz konusu olabilir. Sırbistan ile kurulamayan denge Türkiye’yi Yunanistan’a mecbur bırakır. Dengenin hassas olması Türkiye’yi daha temkinli adımlar atmasına neden olmaktadır. Kafkaslarda oluşan boşluğu Türkiye doğru hamlelerle doldurmaya çalışıyor. Ama Balkanlar demografik yapısı oldukça hassas bir yapıda çatışmanın yerine diyalog olması İslam topraklarının akıbeti için elzemdir. Türkiye askerinin NATO kontrolünde Kosova’da bulunduğunu da hatırlatmakta fayda var.
Sırbistan’ın Kosova’daki Sırp nüfusu bahane ederek sorun çıkartması kendi topraklarının güneyinde bulunan Preşevo Vadisinde Arnavutları görmezden gelmektedir. Biraz zor da olsa toprak değişimi söz konusu olması barış alternatifleri arasında görünmektedir.