Geçen haftaya damgasını vuran BRICS zirvesi gerçekleşti. Zirvenin gündemi daha çok, Putin’in uluslararası ceza mahkemesinin yakalama kararından dolayı zirveye katılamaması ve bundan dolayı telekonferans ile katılması oldu.

BRICS ile ilgilenen yaklaşık 40 ülke var. 22 ülkenin gruba dahil olmak için resmen başvurduğu belirtiliyor. BRICS gurubu İran, Mısır, BAE, Arjantin, Etiyopya ve Suudi Arabistan’dan oluşan ülkeleri gruba dahil etmek için zirveye davet etti ve 2024’te üye olmaları bekleniyor. BRICS üyelerinin ve gruba katılacak ülkelerin de beklentileri birbirinden farklılıklar gösteriyor. Ana tema Batı tarafından dayatılan küresel ekonomik sistem despotluğuna meydan okuma olarak vurgulanıyor.

BRICS üyeleri nüfuslarıyla G-7’yi ezen bir popülasyona sahip, BRICS İş Konseyinin raporuna göre gayrisafi yurt içi hasılası ise küresel hasılanın yüzde 31’i civarındadır. Genişlemelerle bu oran artacaktır.

Rusya, Ukrayna Savaşından dolayı izole edilmiş durumunu BRICS ile kapatmak istiyor. Hindistan, Çin ile olan karmaşık durumda kayıp yaşamamak için ve nüfusu ile dünya liderliğini yakalamışken küresel aktör olmakta istekli görünüyor. Batı zorbalığına en cesur ses ve somut adım Brezilya’dan geliyor. Çin, Rusya ve Brezilya’nın Batı’ya karşı agresif tutumuna temkinli yaklaşarak batının alternatifi değil ama ortak bir paylaşım, kalkınmada serbestliği istemekle birlikte çevrelenen topraklarını ve kısıtlanan ekonomisini göz önünde bulundurarak serbest ambargosuz ticaret ağı istiyor. Sık sık dile getirdiği çok kutuplu düzende de ısrar ediyor. 

Üyelerin ve adayların ortak olarak dile getirdikleri batı hakimiyetinden uzak, ekonomik ve siyasi yönden bağımsız olarak ticaret ve kalkınma istekleridir. Tartışmaya açılan en önemli konu dolarizasyona son vermek ve ortak para birimini oluşturmak. Swift sistemine bağlı bir şekilde de-dolarizasyonun çarpık bir anlayış olduğunu ifade etmek gerekir. Dolardan çıkmadan önce swift sistemine alternatif geliştirmek gerekiyor. Bu da muhtemeldir ki: Blokchain ağıyla Bitcoin veya ortak kurulacak olan bir kripto para ile sistem oluşturmaktır.

BRICS’in etkili bir enerji tarafı da oluşuyor. Çin ve Hindistan enerjiyi en çok tüketen iki ülke, BAE, Suudi Arabistan ve Mısır’ın katılımıyla petrol üretimi de Rusya ile birlikte BRICS ülkelerinin elinde olacak. Son zamanlarda petrol fiyatlarının oynaklığına neden olan ve dünyaya kendini kabullendirmeye çalışan Suudi Arabistan’ın petrol kısıtlamalarını göz önünde bulundurursak, önemli bir koz olduğunu ifade edebiliriz. Petrol fiyatı ile oluşturulan küresel enflasyon batı ülkelerini diz çökecek duruma getirebilir.

Batı nazarında ise yeni üyelerle oluşan tablo ilginç denilebilecek durumda; dünyada tek Komünist devlet Çin ve sol düşünceye yakın Güney Afrika, Brezilya; 4 diktatör devlet Etiyopya, Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve bunların ikisi askeri darbeyle geldi. Aynı zamanda İslami olarak bilinen iki ülke Suudi Arabistan ve İran; aşırı milliyetçi hükümet tarafından yönetilen Hindistan, Brezilya ve Arjantin yönetim sistemleriyle BRICS’i temize çıkarmaya yeterli olmayacak gibi görünüyor.