Nihayet seçimleri geride bıraktık Allah hayırlara vesile kılsın.

İçerideki sorunlarla ilgilenmekle birlikte yoğun bir dış politika gündemine hızlı bir giriş yapma zamanı. İçerideki sorunların çözüme kavuşturulması dış politikada Güçlü Türkiye imajını destekleyecektir.

Uzun bir süredir soğutulmaya bırakılan Doğu Akdeniz sorununun Türkiye ve Yunanistan seçimlerinden sonra tekrar gündeme gelmesi kaçınılmaz halde. Özellikle Avrupa’da yaşanacak olan enerji sıkıntısı Avrupa’yı bir tarafa itmek zorundadır. Ukrayna’da pragmatist ahlakından vazgeçmeyen Avrupa, enerjide çaresiz kaldığından Yunanistan lehine taraf tutamayacaktır. Türkiye için Doğu Akdeniz’den Orta Asya, Kafkasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya kadar devasa bir enerji diplomasisi alanı oluştu.

İşin sadece enerji boyutu gaz veya petrol ürünleriyle sınırlı değil bir de derin kavga konusu olan küresel nükleer yakıt var. ABD, İngiltere öncülüğünde Fransa, Kanada, Japonya; Rusya’yı nükleer yakıt pazarında dışarıda bırakmak istiyorlar. Dünyanın en büyük uranyum üreticisi Kazakistan, toplamda yaklaşık 1.5 milyon ton uranyum ile dünya rezervinin %40’ına sahiptir. Türk Konseyi kurucu üyelerinden de olan Kazakistan’ın, Ukrayna- Rusya savaşı ve Çin’i çevreleme politikaları sonrası her bakımdan stratejik değeri arttı. Ukrayna- Rusya savaşıyla Orta Asya’da güç boşluğunu Çin doldurmaya çalışıyor. Türkiye’nin seçim sonrası sahaya dönmesi ve Türki Cumhuriyetlerle birlikte hareket etmesi elzem olacaktır. Çin’in Orta Asya’ya hatta Ortadoğu ve Avrupa’ya açılması Türki Cumhuriyetlerin birlikteliğine bağlı olabilir. Bölge ülkelerinin tek başına Çin’e karşı durması çaresiz bir duruş olacaktır. Birlik olmaları halinde Çin’i bölgede yönlendirebileceklerdir.

Doğu Akdeniz’de ise Mısır ve israil ilişkileri enerji diplomasisi öncelikli olacaktır. İsrail ve Mısır’ın birikmiş enerji rezervlerinin Türkiye olmadan Avrupa’da Pazar bulması oldukça maliyetli olmaktadır. Eastmed Projesinin Türkiye olmadan ilerlemesi imkansız bir hal almıştır. İtalyan enerji devi ENİ’nin Ceo’su Claudio Descalzi “Eastmed Boru Hattının Türkiye olmadan hayata geçirilemeyeceğini” dile getirdi. Malumun ilamı olan bu ifade Yunanistan’da büyük tepki gördü.

Avrupa, Türkiye’ye mecburdur. Ortadoğu petrolü, Kafkasya enerjisi, Rusya enerjisi ve Doğu Akdeniz enerjisinin tek ulaşım yeri Türkiye’dir. Türkiye enerji merkezi olmak zorundadır. Türkiye bunu fırsata çevirip Akdeniz enerji aramalarına hız vermeli ve Kıbrıs için bir çıkış yolu çizmelidir. Her hamle cevapsız kalmayacağı gibi ilerleme meşrulaştırmayı kolaylaştıracaktır. Türkiye’nin Libya ile yaptığı Deniz Yetki Anlaşması Doğu Akdeniz’de dengeleri bozmuştur. Benzer anlaşmaların Lübnan ve Suriye ile de yapılması Doğu Akdeniz’de malum güçlerin hesabını altüst edecektir. Bu arada ilk tepki Fransa Cumhurbaşkanı Macron’dan geldi “Avrakdeniz Birlikteliği” diye bir deli saçmasını ileri sürerek Doğu Akdeniz’de kendine yer edinmektedir. Böyle bir birliktelik olmadığı gibi liderler de Türkiye’nin yeni konumuna göre tavır alacaklardır.