Uzayan seçim bizi meşgul ettiğinden pek gündeme gelmese de geçtiğimiz hafta yoğun diplomatik toplantılar gölgesinde geçti. Bir yandan G7 toplantısı, diğer taraftan Arap birliği toplantısı ve sağlam adımlarla ilerleyen Çin’de, Çin Orta Asya Zirvesi yapıldı.
Arap Birliği toplantısına Suriye’nin katılımı damgasını vurdu. Suudi Arabistan’ın daveti ve birliğin ortak kararıyla kurucu üyelerden olan Suriye, uzun bir aradan sonra tekrar toplantıya katıldı. Toplantıya katılması Suriye için savaşın bittiğini haber vermediği gibi sorunların halen birlik içinde bile devam ettiğini göstermektedir. Katar Şeyhi Hamad Es-Sani’nin, Beşar Esad’ın konuşmasını beklemeden zirveden ayrılması ve Esad’ın konuşmasında Katar ve Türkiye’ye göndermeler yapması yaşanan sorunların habercisi gibi durmaktadır.
Suudi Arabistan’a dönecek olursak; son zamanlardaki enerji fiyatları üzerindeki dalgalanma ile Suudi Arabistan 2022 yılında rekor GSYİH büyümesini gerçekleştirdi. Bundan da cesaret alarak Orta Doğu’yu dizayn etmeye çalışmaktadır.
Suudi Arabistan’ın bölgede giriştiği açılımların devamı olarak görünen Suriye hamlesi, Suudi Arabistan’ın bölgede aktif bir politika yürüteceğini göstermektedir. Suudi Arabistan’ın Muhammed bin Selman ile Vizyon 2030 Projesi hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Vizyon 2030 Suudi için birçok yenilik düşünülmektedir. Siyasi olarak bir gelişme olmasa da turizmden, askeri sanayiye, madencilikten özel sektöre birçok alanda yenilikler getirmeye çalışılmaktadır. Petrol ile sınırlı olan ekonomi farklı alanlarla canlandırılmaya çalışılmaktadır.
Batının en çok dikkatini çeken konu ise kadınların iş hayatına katılımı olmuştur. Ayrıca İslam aleminin kutsalına hakaret olacak kültürel yozlaşmayı da unutmamak gerekir. Ülkeyi küresel finans sistemi haline getirmek için iş gücü sorununu kölelik sistemine dönüştüren “Kefalet Sistemiyle” çözemediklerinden yabancılara mülk edinme oturma izni gibi şeffaflıklar getirmek zorunda kalacaklar.
Suudi Arabistan, devlet içinde ve bölgede güçlü olabilmek için ekonomik ve kültürel hamlelerle yetinmeyip savunma sanayinde de gelişmek için adımlar atıyor. ABD’nin emperyalist korumasından kurtulup kendi ayakları üzerinde durmak için savunma sanayiine dev bütçeler ile dışa bağımlılığı azaltıp yerli sanayiyi güçlendirmeye çalışmaktadır. Ayrıca savunma harcaması yapan ülkeler arasında Suudi Arabistan ilk beşte bulunuyor. Halihazırda savunma sanayii %85 ile ABD ve İngiltere’ye bağlı durumda. Nisan 2022’de Arabistan’ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan’ı savunma sanayinde iş birliğine davet etmişti. Erdoğan “bizde teknoloji Arabistan’da sermaye var dolayısıyla ikisini buluşturup Pazar olmaktan çıkmamız ve üreten olmamız gerekir. Temennim odur ki İslam dünyası artık Pazar olmaktan çıkar” açıklamalarında bulunmuştu. Suudi Arabistan, Türkiye ilişkileri son zamanlarda iyileşme gösterse de Batılı güçlerin ve Çin-Rusya faktörüne karşı denge sağlama ihtiyacı bir süre daha devam edeceğe benziyor. Suudi Arabistan’ın Çin’e yaklaşması ABD’yi tedirgin etmektedir.