İçerideki aktörler eliyle 8 yıldır iç savaş görünümünde küresel güçlerin savaşını veren Suriye`de, israil ve Rusya arasında garip ilişkiler yaşanıyor.
Suriye savaşı patlak verdiğinde rejimin de yer açmasıyla Rusya, Lazkiye bölgesine sessiz bir şekilde yerleşmişti ve tepki batılı güçlerden gelmişti. Türkiye ve israil, Rusya`nın hakkıymış gibi bir tavır ile sessizliği seçmişlerdi. Rusya`nın israilin güvenliğinin öncellikleri arasında olduğunu her seferinde altını çizerek belirtmesinde israile göç eden yaklaşık bir milyon Rusyalı Yahudi`nin rolü de kaçınılmazdır. Yine Gazze savaşında, israilin kendini korumak için verdiği mücadeleyi desteklediğini açıklamıştı. Savaştan önce ve sonra israil-Rusya arasında sık görüşmeler belki garip görülecek ama ABD`yi bile rahatsız etmemiştir. İsrailin işgal ettiği Golan tepelerine Rusya`nın saygı gösterdiği ve Suriye rejimine yakın olmasına rağmen eleştirdiği görülmemiştir. Fedakârlıklar sadece Rusya`dan gelmiyor, israil de zaman zaman jestlerde bulunuyor. Rusya`nın Kırımı işgaline karşı eleştiriden kaçınmış ve BM`nin Kırım kararı oylamasına katılmamıştı.
Rusya-israil ilişkilerinin yakın olduğu bir sırada ve hava sahasında kazaları önlemek amacıyla ABD ve Rusya arasında kurulan “çatışmayı önleme sistemi” olmasına karşın israilin, Rus uçağının düşürülmesine ve 15 Rus istihbarat elemanının öldürülmesine sebep olması beraberinde birçok soru işareti getirmişti. Rusya`nın en belirgin tepkisi S300 füzelerini Suriye`ye yerleştirmek oldu. Fakat israilin, İran ve Hizbullah`a saldırıları hiç durmadı. Bu durum Rusya`nın da hesabına gelmekte; bölgede rejimle müttefik ve etkin olan İran ve Lübnan Hizbullah`ını dengelemek için araya girmemeye özen göstermektedir.
Türkiye, Rus uçağını düşürdüğünde sonuçlar oldukça farklı olmuştu; Türkiye, Suriye`den uzaklaştırılmış, tek taraflı ekonomik ambargo uygulanmış, Türkiye bölgede tamamen yalnızlaştırılmıştı. Türkiye`nin birçok alanda taviz vermesiyle ilişkiler bir nebze düzelmiş ve hatta zamanın Başbakanının Antalya`da Rus turistleri çiçeklerle karşılamasıyla sonuçlanmıştı.
ABD`nin Suriye`den çıkma tartışmaları israili tedirgin etmemiştir, aksine öyle bir ihtimalin olması halinde ABD çıkma işlemini hemen durdurur. ABD`nin çıkması Rusya`yı Suriye`de tek aktör yapacağı gibi Doğu Akdeniz`de de etkin yapacaktır. Rusya enerjide lider ülke olmayı devam ettirmek istiyorsa Doğu Akdeniz enerjisinde söz sahibi olmak zorunda ve bunun için Rojava`nın enerji koridoru olmasını engellemek için Türkiye ile yaptığı ortak hamleler projenin şimdilik dondurulduğunu göstermektedir.
Rusya ve israil enerjiyi sadece ekonomik olarak değil politik bir araç olarak da kullanmaya çalışmaktalar. İsrail, Suriye`de İran`ı durdurmak ve Kerkük-Musul`dan Hayfa`ya yıllardır planlanan enerji boru hattını aktif etmek için Rusya`ya ihtiyacı bulunmakta aynı zamanda Rusya`nın da Suriye`de İran`ı dengelemek ve Doğu Akdeniz enerji denizinde söz sahibi olmak için Türkiye, AB ve ABD`ye rağmen israil ile yakın işbirliğine ihtiyacı var. Rusya; İran, Azerbaycan ve Türkmenistan petrollerinin Avrupa`ya ulaşmasını da engellemeye çalışmaktadır bunun için Türkiye`nin rolü önemlidir.
Bölgede denklemler çetrefil bir hal ile enerji kaynak ve güzergâhları üzerine kurulu bulunmakla birlikte, bölge ülkelerinin güç ve işbirliği tüm oyunları bozacak güçtedir.