Malımıza, aşımıza, işimize ve ticaretimize ısrarla haram bulaştırmak zorunda mıyız?
Allah (c.c.) Bakara süresi 188. ayeti kerimede: “Mallarınızı aranızda batıl/haksız yollarla yemeyin!...” buyuruyor.
Üstat Bediuzzman Hazretleri: “Helal dairesi keyfe kâfidir. Harama ne hacet... ve madem haram dairesindeki bir saat lezzet, bazen bir sene ve on sene hapis cezasını çektirir... Elbette gençlik nimetine bir şükür olarak o tatlı nimeti iffete, istikamete sarf etmek lazım ve elzemdir.” buyuruyor.
Hz. Ömer (r.a.) halkın halini öğrenmek ve çare olmak amacıyla sokaklarda dolaşırken bir kadın ile kızının konuşmalarına şahitlik eder. Anne kızına süte su karışmasını emreder. Ancak kız annesine ihtiraz ederek:
“Halife Ömer bunu öğrenirse bizi cezalandırır” diye cevap verir.
Anne: “Gecenin bu saatinde halife nerde biz nerde” diye cevap verir.
Bunun üzerine kız: “Halife bizi görmüyorsa Allah da mı bizi görmüyor diye cevap vererek, annesini bu kötü işten alıkoyar. Rivayetlere göre Hz. Ömer bu kızı oğluna ister ve zürriyetinden Ömer bin Abdulaziz doğar.
Hakikatte helal dairesi bize yeter hatta fazladır bile. Ancak insanoğlunun gözü doymaz ve daima helaline haram katmak için uğraşır. Kendi bahçesinin içinde her türlü meyve dururken, kendi bahçesinin ürününü yemez. Komşusunun ürününe el uzatır.
Aldığı aylık/maaş kendisine yetip arttığı halde, haram yollarla ek kazançlar peşine düşer. Örneğin vezne memuru çok ufak paralara tenezzül ederek milletin rızası olmadan meblağlar üzerlerindeki bozuklukları vermez. Belki de akşama kadar toplanan para bir sigara parası bile etmez. Ancak akşama kadar bu vezneden belki elli kişi geçer ve bu veznedar hepsinin hakkına girer. Çoğu da helal etmez. Her gün bu şekilde olduğunu düşünürsek bu veznedar zamanla binlerce kişinin hakkına girmiş olur.
Yine bir trafik polisi bazen beş, bazen on liraya tenezzül ederek evrakı eksik olan sürücüye ceza yazmaz. Ya da market sahibi terazinin mal kefesini hafif tutarak helaline haram karıştırır. Bunun gibi yüzlerce örnek verilebilir.
Bu hale sebep olan tamahkârlık, aç gözlülük, kanaatkârsızlıktır. Haram zehirdir ve bulaştığı malı da beraberinde kirletir. O malın bereketini öldürür. Haram mala karışınca kişinin yediği içtiği haram olur. Bu haram çocukların da yiyeceğine, aşına ve sütüne karışır. Derken kıssada geçen kızın hassasiyeti çocuklarımızda kalmaz.
Ahhh... keşke kıssada geçen kızın hassasiyeti bizde ve çocuklarımızda olsaydı. Ahhh, keşke amirleri, polisler bizi görmediği halde, Allah ve meleklerinin her daim bizi görüp gözetlediklerini bilseydik. Ve bu murakabe ile helalimize haram karıştırmasaydık.
Ya Rabbi ticaretimizde, malımızda, aş ve işimizde helal kazanmayı, helal yere harcamayı bize nasip eyle. Bize de tüm çocuklarımıza da helal haram bilinci kazandır. Amin.