İslam bir bedene, bir eve veya bir beldeye girdiği zaman orayı imar eder. Değerli kılar ve nurlandırır. İslam’ın çıktığı bir beden ölü, bir ev harabe ve belde ise viraneye döner.
Bir insan fenni açıdan ne kadar okumuş olursa olsun, makam olarak ne kadar yükselmişse yükselsin. Mal açısından ne kadar zenginleşmiş olursa olsun bu kazanımlarını İslam ile taçlandırmadığı müddetçe cahildir. İslam ile taçlandırıldığında ise nur üzerine nur, kazanım üzerine kazanım, değer üstüne değer olur.
Amerika ve onun Ortadoğu’daki maşa ve piyonu siyonist israil istedikleri kadar teknolojide ileri gitmiş olsunlar kendilerine medeni denilebilir mi? Bilim ve teknoloji açısından ileri gitmeleri medeni olmaları için yeterli midir? Elbette ki hayır.
Sahip olunan bilim ve teknoloji ile acımasız ve barbarca, çocuklar, kadınlar ve masum siviller öldürülüyorsa, her türlü yer altı ve yer üstü kaynaklar harap ediliyorsa, cami ve diğer ibadethaneler yıkılıyorsa, hastaneler, okullar ve aş evleri vuruluyorsa bunu yapanlar insanlıktan nasibini almamış, vahşetin doruğunda yaşayan cahillerdir. Ekonomik açıdan insanları sömürü ve esaretlerine almış olmaları onları cehaletten kurtarmaz.
Siyonist Yahudi’nin ürettiği mamullerin diğer mamullere nazaran daha kaliteli görünmesi dünyaya olan bağlılığı ve ahirete inançlarının olmayışındandır. Kendilerinin Allah’ın seçkin kulları oldukları ve sadece kendilerinin cennete gideceğini iddia etmeleri, Allah (c.c.) tarafından yalanlanmaktadır. Şayet Allah’ın seçkin kullarıysalar ve sadece kendileri cennete gideceklerse öyleyse ölümü temenni etsinler buyrulmaktadır. Ama onlar asla ölümü temenni etmezler ve etmeyeceklerdir. Onlar hayata sıkı sıkıya bağlıdırlar. Her biri bin yıl yaşamak ister. Bu sebeple ticaretlerini sağlam, mamullerini kaliteli yaparlar.
Siyonist Yahudilerin canı kıymetlidir. Bu sebeple ölülerine en üst perdeden feryat ederek ağlarlar. Onlardan biri öldüğünde veya öldürüldüğünde kıyameti koparırlar. Fakat ekonomileri canlarından da tatlıdır. Ekonomilerine zarar verildiğinde, sırf ekonomilerine zarar gelmesin diye teslimiyet bayrağını çekerler.
Kendilerinin canları tatlı ve ekonomileri kıymetli, fakat diğer insanların canlarının ve ekonomilerinin onların yanında hiçbir kıymet ve değeri yoktur. Kendi canlarının ve ekonomilerinin bekası için acımasız ve gaddar kesilirler. Tüm varlıkları ile üzerlerine gidip yok ederler.
Medeniyet İslam’dadır. İslam’ı hakkıyla yaşayan Müslümanlar dünyanın en medeni insanlarıdır. Cehaletten uzaktırlar. Haksız yere bir cana kıymanın haram olduğunu bilirler. Karşılarındaki siyonist Yahudi de olsa çocuğunu, kadınını ve sivilini öldürmezler. Bir yeri vurmadan önce siviller orayı terk etsin diye haber verirler. İnsanların toplu yaşadığı yerleri asla vurmazlar. Hastaneleri, okulları ve ibadethanelere saldırmazlar.
Siyonistlerin, emperyalistlerin ve onlara tabi olmuş gözü kapalı münafıkların Müslümanların bilmem hangi yerde sivil masum insanları öldürdüğüne dair kara propagandası gerçeği değiştirmez. Bir yıldan fazladır süren HAMAS-siyonist israil ve denkleme dâhil olan Hizbullah’ın savaşı tüm dünyanın gözü önündedir. Kimin medeni kimin ise barbarlığın, gaddarlığın, vahşetin ve cehaletin doruğunda olduğu alenen ortadadır. Kimin hak kimin batıl olduğu da ortadadır. Bir tarafın bilim ve teknolojik açıdan biraz daha ilerlemiş olması ve dünyanın sözde ileri gitmiş ülkelerini arkasına almış olması gerçeği değiştirmez.
Mevla’m bizleri cahillerden eylemesin ve basireti açık olanlardan eylesin inşallah.