Ramazan’ın son on gününe girdik. Son günün tekli gecelerinde bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi vardır. Kuvvetli görüşe göre Ramazan ayının yirmi yedinci gecesinde olsa da bu kesin değildir ve son on günün tekli gecelerin birisinde saklıdır. Hangi gecede olduğunun net olarak bilinmemesinin birçok hikmeti vardır. En büyük hikmetlerinden biri de son on günü en iyi şekilde ihya edip ihya olmaktır. Son on gün tefekkür, zikir, ibadet ve Kur’an okuma ile geçirildiği zaman bu geceyi de yakalama fırsatı doğar. Bu da itikâf ile mümkün olabilir.

İtikâf, sözlükte bir şeye devam etmek, insanın kendisini bir yerde alıkoyması, bir yere kapanıp ibadetle meşgul olması anlamınadır. Istılahi manada ise itikâf, cuma namazının kılındığı bir camide Allah rızasını kazanmak için bir müddet beklemektir. Tefekkür, zikir ve ibadet ile uğraşmaktır.

Hz. Peygamber (s.a.s.) Ramazan’ın son on günü Mescidi Nebevide itikâfa girerdi. Temel ihtiyaçlarının dışında mescitten çıkmaz, tefekkür, zikir ve ibadet ile meşgul olurdu. Bir sünneti kifaye olarak bunu ümmetine bıraktı. Bu sünnet aynı zamanda Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in de sünnetidir. Allah (c.c.) ayeti kerimede: “Biz, Beyt'i (Kâbe'yi) insanlara toplanma mahalli ve güvenli bir yer kıldık. Siz de İbrahim'in makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrahim ve İsmail’e evimi tavaf edenler, itikâfa girenler, rükû ve secdeye varanlar için temiz tutun diye emrettik” buyurmaktadır.

Kadir gecesi, Ramazan’ın son on gününün içinde ve binden aydan daha hayırlıdır. Çünkü Hz. Peygamber (s.s.s.): “Kadir gecesini ramazan’ın son on gününde arayın” buyuruyor. Bin ay, seksen üç küsur yıla karşılık gelir. Günümüz şartlarında belki hiç kimseye seksen üç yıl ibadet ve zikirle meşgul olmak nasip olmaz. Çünkü on beş yaşına kadar çocukluk dönemi, uyku, hastalık, yaşlılık ve benzeri hallerden dolayı yüz yıl yaşasa bile neredeyse seksen üç yılın tamamını ihya etme imkânı olmaz. Kadir gecesine denk gelip ihya etmek ise bu seksen üçü yılı karşılar. İşte bu, Allah’ın bir mümin kuluna bahşedeceği en büyük lütuf ve keremlerden biridir. 

Kadir gecesinde insanlığın hayat nizamı, bir hidayet, hak ile batılı birbirinden ayıran bir Furkan olan Kur’an indirilmiştir. Kadir gecesini kadirli yapan, onu bin aydan daha hayırlı kılan da budur. Melekler ve Cebrail o gecenin şafağına kadar Rablerinin izni ile her bir işi gerçekleştirmek için iner de iner. Bu sebeple kadir gecesini ibadet, tefekkür, zikir ve Kur’an okuma ile geçirmek önemlidir. Ama hangi gecede olduğu tam olarak bilinmeyince Ramazan’ın son on gününün tamamını ibadet, tefekkür, zikir ve ibadete ayırmak en doğrusudur. İtikâf buna en iyi çaredir. Erkekler cami ve mescitlerde, bayanlar evinin bir odasında bunu yapabilir.

 Esefle söylemek gerekir ki günümüzde itikâf sünnetini yerine getirenler çok azınlıktadır. Kimi samimi müminler buna öncelik yapabilir ve bu sünnetin ihyasına vesile olabilir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadisi şeriflerinde: “Kim ahir zamanda benim bir sünnetimi ihya ederse, ona yüz şehit sevabı verilir”, başka bir hadisi şeriflerinde “bir hayra vesile olan o hayrı yapan gibidir” buyurmaktadır.

Allah bizleri hayırda öncü olan samimi mümin kullarından eylesin.