"Şüphesiz Safa ile Merve, Allah'ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için herkim hac ve umre niyetiyle Kabe'yi ziyaret eder ve onları da tavaf ederse, bunda bir günah yoktur. Her kim de gönülden koparak bir hayır işlerse. Şüphesiz Allah onu bilir. Karşılığını verir." (Bakara 158)
Safa ve Merve tepeleri Kâbe yakınlarındaki iki tepenin adıdır. Ancak bu iki tepeye birçok anlam yüklenmiş olmalıdır ki yüce Allah bu iki tepenin ismini Kur'an'ı Kerim'inde zikretmiştir.
Bu tepeler Hz. İbrahim (a.s)`ın Hz. Hacer ve oğlu İsmail (a.s)`ı hiçbir ziraatın ve suyun olmadığı ıssız vadiye bırakmasından sonra Hz. Hacer in kendisine ve biricik oğlu İsmail'ine hayat verecek suyu ararken Safa ile Merve tepeleri arasında koşarak ve tepelerin üzerinden etrafta bir umut olabilecek herhangi bir şeylerin olup olmadığına baktığı o tepelerden kainata mesajlar veriyordu.
Hz İbrahim (a.s) onları o vadiye bıraktığında Hz. Hacer İbrahim (a.s) a sordu bizi bu ıssız vadide kime emanet ediyorsun. Hz İbrahim (a.s) sizi Allah a emanet ediyorum deyince Hz. Hacer tam bir teslimiyetle muhakkak ki seni ateşin içinde selametle koruyan Allah bizide korur diyerek adeta kâinata iman dersini veriyordu.
İşte bu teslimiyet abidesi olan kadın aslında o tepelerden teslimiyet'in, tedbir'in, sabr'ın, sebat'ın, gayret'in sonucunun RAHMET' e(zem zem) kavuşturuyor dersini veriyordu. Ve bunların birbirine bağlı olduğunun mesajını haykırıyordu o tepelerden.
Safa'dan Merve'ye defalarca gidip geldiği halde hiçbir şey bulamayan Hz Hacer sabırla arayışına devam etmesi umudunu yitirmeyip sebat etmesi insanlığa ne anlatıyor sizce? Bir kadın tektaşına Ab'ı hayatın nasıl elde edileceğini daha güzel nasıl anlatabilir ki!
İşte bu yüzden yüce Allah insanların değer vermedikleri hatta insan olarak hesaba katmadıkları o insan( zenci köle kadın)`ın davranışını kıyamete kadar en önemli mekânlarda ibadet olarak emretmiştir. Peki; Hz. Hacer'i bu kadar değerli kılan neydi onun ne bir şanı nede şöhretli malı mülkü nedebir gücü vardı. Ancak sarsılmaz bir imanı ve tam bir Teslimiyeti ve gayreti onu bu kadar değerli kılmıştır. Allah cc onu ve oğlunu Kabe'nin içinden sayılan hicri İsmail' dediğimiz yere onların ismini koymuş. (Bazı rivayetlerde onların orada medfun oldukları da söyleniliyor)
Bizler Hz. Hacer validemizin amellerini rahmete ulaşmanın nişaneleri alametleri olarak değerlendiriyoruz. Dünyadaki tüm insanlara da kurtuluşun saadetin ve rahmet'in yolu Allah'a teslimiyet'ten, tevekkül'den, sabr'etmekten, gayrey'etmekten, yani sa'y etmekten geçtiğini safa ve merve'den haykırıyoruz... O yüzden Safa'dan başlayarak Merve'ye toplam 7 kez gidip gelerek 4 Safa'da 3 Merve'de olmak üzere 7 kez onları selamlıyoruz ve huzur içinde saçlarımızı traş edip ibadetimizi tamamlamış olarak dualarımızı ediyoruz.
Allah tüm dualarımızı kabul eylesin.
Allah ab'ı hayat'a rahmet'e yani zemzem'e kavuşmayı nasibeylesin...