Yakın tarihimizde ilk defa bu kadar fay hatlarıyla karşı karşıyayız. Dünya ikiye ayrılmış diyebiliriz:  HAMAS taraftarları ve siyonist israil yandaşları.

Dünya halkları olarak değerlendirdiğimizde ise Filistin halkına yapılan zulüm nedeniyle Filistinlilere karşı bir sempatileri oluşmuştur. Vicdan sahibi herkes işgalci israilin vahşi yüzünü tüm çıplaklığıyla görmüştür. Peki, bu kanlı saldırılardan kim mağlup kim galip çıkacaktır? Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim. Evet, HAMAS tüm dünya kamuoyunda zihinlerin mutlak galibidir. Kendi topraklarını müdafaa etme ve işgal çetelerine karşı gösterdikleri üstün gayretleriyle takdir kazanmıştır. Bunun karşısında savaş kurallarında hiçbir hukuk tanımadan binlerce çocuk, kadın ve sivillere bombalar yağdıran siyonist işgalci israil her kesimin nefretini kazanmış ve zihinlerdeki mutlak mağluptur.

Peki, sahadaki fiziki savaşı kim kazanacak? Bir tarafta en modern silahlara sahip işgalci, diğer tarafta silah konusunda rakibiyle kıyaslanmayacak kadar kıt imkânlara sahip HAMAS. Fakat savaşın seyrine baktığımızda 43. gününe gelmişiz ama şimdiye kadar işgalcinin karada hiçbir varlık göstermediğine şahit oluyoruz. Hatta askerlerinin savaştan kaçmak istedikleri ve tankların içinde saklandıklarına şahit oluyoruz. Dikkat ederseniz şimdiye kadar başarılarıyla ilgili tatmin edici hiçbir görüntü paylaşmamışlardır. Diğer tarafta nokta atışları yapan ve siyonistlerin tanklarını havaya uçuran onlarca görüntü servis edildi HAMAS tarafından.  Bunun tek bir açıklaması vardır; en modern silahlara sahip olursanız bile cesur savaşçılarınız olmasa galip gelmeniz imkânsızdır. Zaten siyonist israil, şimdiye kadar korkakların savaşını sürdürmüş ve karada HAMAS’a karşı başarısız, oldukça masum insanların üzerine bombalar yağdırmıştır. Şu anda siyonist israil ve onun babası ABD, bir an önce Gazze’nin düşmesi için acele ediyor. Gittikçe uluslararası kamuoyu baskısı ve tepkiler nedeniyle bir an önce Gazze’nin düşmesi için her türlü gayri meşru yolu deniyor. Fakat sahada olan işgalci askerlerin dünyası bambaşkadır ve kendi savaşları olarak görmüyorlar. Bir an önce bu savaşın bitmesini istiyorlar.  Kendilerini ölüm tarlasına sürmüş fareler olarak görüyorlar. Netanyahu hükümetine ateş püskürüyorlar. Bu psikolojiyle savaşa giden askerlerden zafer beklemek nerdeyse imkânsızdır.   

Diğer tarafta kahramanlık destanları yazan ve kendi elleriyle bombayı tanka yerleştirecek kadar bir motivasyon ve cesaretle savaşan HAMAS mücahitleri vardır. Bu motivasyon sadece HAMAS mensuplarında değil, savaşın galibiyetine aynı oranda motive olmuş bir Gazze halkı da karşımızdadır. Hiçbir şekilde kendi yurtlarını terk etmeyeceklerini söyleyen inançlı bir halk var karşımızda. Geçenlerde şöyle bir görüntü dikkatimi çekmişti: Üç gün enkaz altında kalan ve sonradan çıkarılan 13-14 yaşlarındaki çocuğun ilk sözleri, “ Biz kazandık mı, işgalciyi yendik mi? “ demesi bize en güzel şekilde halkın motivasyonunu resmediyor.  siyonist işgalcinin böyle bir halka galip gelmesi imkânsız gibi görünüyor.

Hadi diyelim işgalcinin cinnet hali devam etti ve 100 bin insanı katlettiler. Peki diğer 2 milyon 100 bin insanı ne yapacaklar. Binlercesinin en yakınlarını katlettiği bu insanları idare etme şansları sıfırdır.  Hatta bu insanların çoğu HAMAS saflarına katılarak intikam peşindedir. Ve bu savaş bir şekilde durursa HAMAS saflarına savaşmak için katılacak binlerce insan sırada beklemektedir.  Yani HAMAS, şimdiden hem uluslararası ölçekte kamuoyunun sempatisini kazanmıştır hem de yerelde sosyal psikoloji açışımdan mutlak bir galibiyete sahiptir.