Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğünden bahsedildiğinde Selahaddin Eyyubi gündeme gelmektedir. Zira o müthiş bir iman ve şecaat örneği göstermiştir. İslam ülkelerindeki yüzlerce sempozyumlarda Selahaddin Eyyubi işlenmektedir.  Onun askeri olmanın erdeminden söz edilmektedir. Evet, haklı bir gündemdir. Peki, bugün onun yolunda cihat eden ve Kudüs’ün özgürlüğü için kapıyı açan HAMAS onun mücessem halini oluşturmuyor mu? Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın Siyonist Yahudilerin postallarından kurtarma fırsatını sunmuyor mu? Ey şimdiye kadar Selahaddin Eyyubi’nin edebiyatını yapanlar ve bu konuda mangalda kül bırakmayan Müslüman liderler.  Neredesiniz? Selahaddin’in mücessem hali tam karşınızdadır. HAMAS, tıpkı Selahaddin Eyyubi ordusu gibi müthiş bir iman ve kahramanlıkla ortaya çıkmıştır. Selâhaddin, üç temel üzerine bina ettiği yöntemiyle Haçlılara galip gelmiştir.

Birincisi; birlik olmadır. Selahaddin, “Şam Deklarasyonuyla” farklı şehirlerden ve ülkelerden Müslümanların güçlerini toplayıp birlik oluşturmuştu. Şii–Sünni ayırımı yapılmadan kalpleri aynı hedef için çarpmaktaydı. Mescid-i Aksa…  Bugün de Mescid-i Aksa’nın savunucuları Filistinlilerin açtığı cihat adına tüm Müslümanların kalbi aynı hedef için çarpmaktadır. Halk olarak tüm Müslüman ülkelerin tek gündemi vardır. Gazze…  Zafer için eksik olan tek şey; halkın gösterdiği birlik vurgusunun Müslüman liderlerde görülmemesidir. O iradeyi göstermemeleridir.

                İkincisi; imanın harekete dönüşmesidir. Cihada hazır olanlara kapı açmak zaferin ana temellerindendir. Selahaddin’e zafer getirmenin temel noktalarından biri, imanı harekete geçirmesidir. Tıpkı onun gibi bugün de imanın nasıl harekete geçtiğini en güzel şekilde bize gösteren El Kassam Tugaylarıdır. Zira cihat etme, savaşa hazır olma hali enerjisi yüksek olan kitlenin meyvesidir. Diri olan ümmet; hem fikri hem dini hem de teşkilat açısından sağlam olan ümmettir. Bu konuda Selahaddin Eyyubi en güzel olan örnektir. Bu örnekliği bizlere bir daha gösteren HAMAS, ümmetten destek beklemektedir. Halk olarak her taraftan ve her devletten güçlü bir destek mesajı yankılanmaktadır. Eksik olan tek şey; Müslüman halka liderlik edenlerin harekete geçmemesidir.

                Üçüncüsü; hedefe kilitlenmedir. Mücadele etmek, hedefe kilitlenmek herkesin harcı değildir. Bu iradeyi ortaya koymak herkese nasip olmaz. Nasıl yönetilir, nasıl planlanır, nasıl istihbarat ve bilgi elde edilir bu konuda en üst performansı göstermek gerekir. Bugün HAMAS, Siyonist israil’e yaptıklarıyla bunu göstermiştir. Selahaddin Eyyubi de bu konuda çok yetenekli ve kararlıydı. Hiçbir zaman Haçlıların çokluğu ve gücünün fazlalığı onu umutsuzluğa düşürmedi. Tıpkı HAMAS’ın şişirilmiş Siyonist israil gücünü gözünde büyütmediği gibi. Demir Kubbesini kevgire çevirdiği gibi… Yeniden Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü için eksik olan tek şey, İslam ülkelerinin liderlerinin HAMAS’ı yeterince desteklemedikleridir.

                Sonuç olarak; Kudüs’ün azat olması için Selahaddin doğmuştur. Onun mücessem hali bugünkü HAMAS’tır. Zafer için tüm zemini hazırlamıştır. Sadece bir eksiklik vardır. Bu eksikliğin tamamlanması için tüm Müslüman ülkelerin liderlerine sesleniyoruz. Yeniden doğan Selahaddin Eyyubi’nin mücessem hali olan HAMAS’ı yalnız bırakmayın. Onu sadece sözlerle değil, askeri ve ekonomik olarak destekleyin. Bunu hangi lider yaparsa tarih onu Selahaddin Eyyubi gibi altın harflerle yazacaktır. Çünkü Selahaddin’in davası büyük bir davadır. Onun davası aziz Kudüs’ümüz, Mescid-i Aksa’mızdır.