Siyonist israil’in Gazze’yi vahşice bombalanmasının 22. günündeyiz. Ve tam bir soykırım yaşanıyor. Birileri buna savaş diyor ama bunun adı savaş değil soykırımdır. Çünkü savaşın da bir ahlakı vardır. Ve uluslararası ölçekte savaş normları var. Fakat insanlıktan nasibini almamış Siyonist, tarihte az rastlanır bir vahşetle saldırıyor. Artık ekranlara bakmak bile istemiyoruz. Gördüğümüz manzaralara yürek dayanmıyor. Bunlar sadece ekranlara yansıyan yönüdür. Oysa ekranlara yansımayan katliamın boyutunun çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Sekiz dakikada bir çocuğun katledilmesinden bahsediyoruz. Şu anda binlerce insan enkazlar altındadır.

Diğer taraftan Gazze’nin dört bir tarafı kapatılmış durumdadır. Havadan bombalar yağarken insani hiçbir yardımın girmesine izin verilmiyor. Bu durum eski kaleleri muhasara altına alan orduları hatırlatıyor. Bir kale kuşatıldığında içeriye girebilecek her türlü yol kapatılıyordu. Kale içerisindekiler zaman içerisinde açlıkla pençeleşiyorlardı. Öyle bir hale geliniyordu ki kale içerisindekiler kedi, köpek, hatta sıçan ve fareleri yiyecek bir duruma düşüyorlardı. Ve muhasara o kadar uzuyordu ki ölen insanların etleri sağ olanlar tarafından yeniliyordu. Bu durumu tarih sayfalarında okuduğumuzda böyle bir şey olabilir mi diyorduk. Şu an ise Siyonist israil çok daha vahşi bir yöntemle Gazze halkını yok etmeye çalışıyor. Çünkü abluka altındaki Gazze şeridine su, gıda, elektrik ve yakıt tedarikini keserken üzerlerine yağmur gibi yağan bombalar altında da parçalanıyorlar. Şu ana kadar Hiroşima’da kullanılan atam bombası etkisinde mühimmat kullanılmıştır. Ve bu vahşilerin yapmış oldukları saldırılar hakkında tüm dünya sessiz. Hatta bırakın sessizliği başta ABD ve Avrupa ülkeleri tüm varlıklarıyla Siyonist israil’in yanında olduklarını söylüyorlar.  Onların sözde demokrasi, insan hakları gibi söylemleri tamamıyla boş sözler olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Konu Müslümanlar olunca her türlü katliamın mübah olduğu bir anlayışla hareket ediyorlar. Onların mimsiz medeniyeti bir kez daha ortaya çıkmıştır. Çifte standartları ne kadar da belirginleşiyor. Ukrayna’ya giren Rusya’ya yönelik Putin’i uluslararası mahkemede mahkum eden ve onun tutuklaması kararını çıkaranlar Gazze’ye bu saldırıyı yapan Siyonist başı Netanyahu’ya destek mesajları yağdırıyor. Bu duruşları tarih sayfalarında alınlarında kara bir leke olarak kalacaktır. Ve kanla yoğurdukları bu meşale kendilerini er veya geç yakacaktır.

            Diğer taraftan İslam ülkelerine de birkaç söz söylememiz gerekir. Şunu net olarak ifade edelim. Siyonist düşünce tüm Müslümanları hedeflemektedir. Ve bu toprakların kendilerine vaat edildiğine inanmaktalar. Bu öyle bir düşünce ki tüm Müslüman ülkeler onların hedefinde demektir. Aslında Gazze’deki mücahitler şimdiye kadar Siyonist israil’in diğer Müslüman ülkelerle savaşmaya set konumundadır. Siyonist israil, öncelikle Gazze’yi ortadan kaldırmak ve sonradan diğer Müslüman ülkelere yönelmek için hazırlık yapacaktır. Başta Mısır, İran, Ürdün, Suriye, Lübnan, Türkiye ve onların yakın sınır topraklarını barındıran tüm ülkeler onların hedefindedir. Ve bu yolda tüm Müslümanların katledilmesi onların inancına göre helaldir. Eğer Müslüman ülkeler Gazze’deki kahramanlara sahiplik etmezse bu ateş sadece Gazzeliler’i yakmayacaktır. Bu ateş ABD’nin ve Avrupa’nın desteğiyle tüm Müslüman ülkeleri yakacaktır. Şimdiden uyarıyoruz! Ey Müslüman ülkelerin liderleri, bu ateş size dokunmadan Gazze’deki mücahit kardeşlerinize destek çıkın. Bunu sadece dille değil, somut adımlarla gösterin. Askeri seçeneğin de içinde olacağı adımlar sadece Gazze’yi değil sizleri de kurtaracaktır. Ve bu adımı atacak Müslüman lider kim olursa olsun Ortadoğu’nun doğal lideri olacaktır. Bu konuda Ortadoğu’nun gözü bir İran’da bir de Türkiye’dedir.