Ümmetin yetimleri bir kez daha ümmetin sessizliğinden dolayı zülüm altında inliyor. Son bir haftadır bu zulmün Filistin’in Batı Yaka bölgesinde en şiddetli hallerinden birine şahitlik ediyoruz. Bu bölgede Siyonist israil askerleri yirmi iki yıl aradan sonra yeniden hava gücünü de kullanmaya başladı. Cenin’in merkezi ve onun hemen bitişiğinde olan Cenin Mülteci Kampına hem karadan hem de havadan saldırı gerçekleştiriyor. Yıkım araçlarıyla da kampa yönelik saldırıları devam ediyor. Siyonist işgal güçleri bir taraftan bomba yağdırırken bir taraftan da ilk günden başlayarak buldozerlerle yolları yıkmaya ve kullanılmaz hale getirdiler. Hatta bu da yetmezmiş gibi tüm kampı çaresiz bırakmak için elektrik ve su şebekelerini kullanamaz hale getirdiler. Siyonist israil askerleri Cenin Belediyesinin onarım için harekete geçmesini bile engellediler…
Bir tarafta bunlar yaşanırken diğer tarafta bazı binaları zorla boşaltarak tepesine keskin nişancılar yerleştirdiler. Bu keskin nişancılarla sivil insanları katlettiler. Hatta bu katledilenlerin çoğu 18 yaş altı gençlerdir. Bu keskin nişancıların vurduklarına müdahale etmek isteyen sağlık ekiplerine ateş açtılar. Bu şekilde yaralı kurtulabilecek birçok kişi şehit oldu.
Bütün bunları anlatmamın nedeni, yaşanılan katliamı ve vahşeti resmetmek içindir. Çünkü batı medyası ve onların yerel işbirlikçileri üç maymunu oynuyor. Fransa’ya ayırdıkları haberlerin onda birini Filistin’e ve bu katliama ayırmıyorlar. Hatta İslam ülkelerindeki medya da sınıfta kaldı diyebilirim. Gereken hassasiyet ve önem konusu ikinci planda kalmıştır. Bu konuda dikkatimi çeken hususlardan bir tanesi; israil askerleri tarafından zorla evlerinden çıkarılan ailelerin Cenin Hükümet Hastanesinde toplanmak zorunda kalan Filistinlilere, sanki kendi istekleriyle buraya gelmiş izlenimi verildi. Türkiye’nin bazı basın kuruluşları bu haberi, “Filistinlilerin güvenlik nedeniyle kendi evlerini terk ettiği” başlığıyla verildi. Oysa Siyonist israil askerleri, Filistinlileri evlerini terk etmeye zorluyor ve terk etmeyenleri öldürmekle tehdit ediyorlardı. Bu ıskalanmaması gereken bir haberdir. Bunu ıskalamak Siyonist israil’in zulümlerine perde çekmektir. Bu tür haber cambazlığı yapan basının kimden beslendiği aşikârdır. Bunlar yıllardır Filistinliler hakkında hep iftira ve karalamalarda bulunmuşlardır.
Filistin davasını takip edenler bu tür haberlerin tarihini de çok iyi biliyorlar. Savaşın ilk yıllarında dahi bu tür medya kuruluşları Filistinlileri töhmet altında bırakmak ve israil’e alan açma çabası göstermişler. Örneğin, 1948 savaşında Siyonist terör şebekesi israil tarafından göçe zorlanan Filistinlileri “Topraklarını sattıkları” yaygarasını kopararak yıllarca insanların zihninde Filistinlileri itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Ve o kalıntılar hala hafızalardaki yerini koruyor. Bugün de aynı şer odakları Filistin davasını itibarsızlaştırmak ve Siyonist israil’in katliamlarını örtbas etmek için çabalıyorlar.
Bugünlerde kendi katliamlarını kendi kalemşörleri eliyle saklamaya çalışıyorlar. Bir haftadan beri Siyonist israil, Cenin Kampında yaptığı katliamları saklamak için gazetecilere saldırıyor. Zulmün boyutunu, yıkımı ve katliamı kamuoyuna olduğu gibi yansıtmak isteyen basın mensuplarına sinsice saldırıyor. Birçoğunu gözaltına alıp elindeki kameralarını parçaladılar. Fakat tüm engellemelere rağmen yaptıkları vahşetin bazı görüntüleri kamuoyuna düştü.
Sonuç olarak; Siyonist israil, hem işgalci hem de soykırım suçlusudur. Ve bu suçu yıllardır işliyor. Siyonist israil, Uluslararası hukuka göre tüm suçları işlemiştir. Fakat onun arkasında duran başta ABD ve Batı ülkeleri onu suçsuz göstermeye çalışıyor. Bunun içinde kendi kalemşörleri ve medyasıyla zulümlerini perdelemeye çalışıyorlar.