Bugünlerde sahte alkolle ilgili birçok haber sosyal medyada yerini almış. Her yıl olduğu gibi yılbaşına yakın bir zamanda bu tür haberlere rastlıyoruz.  Çünkü yılbaşında çok fazla içki tüketimi yapılıyor. Bazıları da bunu bir fırsat olarak görüyor ve sahte alkol üretiyorlar. Sahte içkiyle ilgili geçmiş yıllarda hafızamda kalan bir haberi sizinle paylaşayım:

 İstanbul sahillerinde yaşlı bir alkoliğin cesedi bulunmuştu. Yapılan incelemede sahte alkolden öldüğü anlaşılmıştı. Fakat haberi önemli kılan; sahte alkolü satan kişi yakalandığında ölen ihtiyarın oğlu çıkmıştı.  Birkaç seferde aynı suçtan içeri girip çıkmıştı. Haberin tuhaflığı bununla da kalmamıştı. Aslında ölen ihtiyarın oğlu kendi babasının mesleğini devam etmişti. Çünkü ölen şahıs, meğer bu işi oğluna öğretmiş ve o da defalarca bu suçtan cezaevine girip çıkmıştı… Garip bir “baba-oğul” haberiydi…

Tam bu noktada bu günlerde alkolle ilgili yapılan haberlerde sanki sahte olmayan alkolün zararsız olduğu iması vardır. Sahte alkol yapanlara ateş püskürtülürken, sahte olmayan alkolün zararları söylenmez. Bırakın zararlarını, tam tersi bir uygulamayla yılbaşı gececisinde bu melaneti içip sızanlara özel hizmetler verilerek evlerine teslim edilmek üzere araçlar tahsis edilir.

Oysa bir toplumun selameti için kötülük doğuran unsurların ortadan kaldırılması tüm sistemlerin ana görevidir. Hele bu hassasiyet Müslüman bir toplumda çok daha fazla önemsenmesi gerekir.  Zira Yüce Rabbimiz içkiyi birçok kötülük için kullandığı “Şeytan işi birer pislik” (Maide 90-91) olarak nitelendiriyor. Peygamber Efendimizde içkiyi ,“Kötülüklerin anası” (Nesai, Eşribe,44) olarak tarif ediyor. Bu nedenle alkolün sahtesi de gerçeği de birer pisliktir. Ve toplumun yıkıcı unsurudur. Dinimiz İslam, toplumun selameti için beş hususu güvence altına alır. Bunlar; can, mal, din, akıl ve nesil emniyetidir. Aslına bakıldığında insan yaşamı bu beş temelle inşa edilmiştir. Onurlu ve huzurlu bir yaşam ancak bunların korunmasıyla mümkündür.

Fakat bunların başında gelen ve insanı insan yapan unsur akıl ve fikirdir. Bu nedenle dinimiz İslam, insan hayatı gibi aklı ve fikri korumak için tedbir alır.  Aklı geçici veya devamlı olarak işlemez hale getiren her türlü alkollü içecekleri haram kılmıştır. Alkollü içecekler sadece akla zarar vermiyor. Aklın devre dışı kalmasıyla başlayan süreç, mala, cana, nesle ve dine de zarar veriyor.

Sonuç olarak; dinimizce haram olan ve topluma bu kadar zararlı olan bir unsurun sadece sahtesine operasyonlar düzenlemek, milleti avutmaktan başka bir şey değildir. İstatistiklere bakılsın, her yıl kaç kişi alkol kullandığı için cinayetlere, trafik kazalarına ve farklı olaylara karışıyor. Yılbaşına beş gün kaldı ve alkolün doğuracağı kötü haberleri şimdiden okur gibiyim.  Yetkililere çağrım;  bu İlletin sadece sahtesini değil, gerçeğini de toplumdan kaldırın. Bu adımı atmak içinde ayyaşların tepkisinden korkmayın.