Geçen hafta HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu Mardin ilimize teşrif ettiler. Bizlerde kendisine eşlik ettik. Hazırlanan program kapsamında ziyaretlerini icra ederken bir konu çok dikkatini çekmişti. Bu konu bölgedeki halkın elektrik problemiydi. Özellikle Kızıltepe ilçesinde hangi vatandaşla bir kaç kelem ettiyse bu kelamların başında elektrik faturaları geliyordu. Genel Başkanın deyimiyle; “problemi biliyorduk ama bu boyutta bilmiyorduk” diyordu. Gidişinden hemen sonrada sağ olsun bu sorunla ilgilenecek bir heyet gönderdiler…
Yıllardır kangren haline gelmiş ve bir türlü çözülmeyen elektrik sorunu halkın birinci gündemidir. Belki yöresel bir mesele olarak görülebilir ama yıllardır aşılmayan ciddi bir sorun olarak ortada duruyor. Bölgenin geçim kaynağı olan ekinlerin suya ihtiyaç duyulduğu bir dönemde su kuyularının elektriği kesilmesi bölgede gündemin ana konusudur. Özellikle bulunduğum Mardin’deki ilçelerde halk isyanın eşiğindedir. Çünkü Mahsulün gübrelendiği ve suya ihtiyacının olduğu bir dönemde elektrik kesintisine gidilmesi ciddi endişeleri doğurmuştur. Milli servet konumunda olan ekinlerin, Dicle EDAŞ’ın ticaret mantığına kurban verilmesi adeta halkı isyana teşvik etmiştir…
Bu nedenledir ki bölgeye gelen her siyasetçinin ilk duyduğu sorun elektrik sorunu olmuştur. Gelen her yetkili bu gündemle Ankara’ya gitmiştir. Fakat dikkatimi çeken, bu sorun birçok vesileyle hükümet yetkililerine iletilmesine rağmen bir adım atılmamasıdır. Buda soru işaretlerini doğuruyor. Elektrik mağduriyetleri üzerinden Güneydoğu halkı hükümet düşmanı olmuş.
Bu yazıya bakan bir kesimin şu anda bile “niye kaçak elektrikten söz etmiyorsun?” sözlerini işitir gibiyim. Evet, bölgede bir kısım kaçak elektrik olabilir. Fakat bunun yasal yolları var ve bu yasal yollar açıktır. Fakat bu yasal yollar uygulanmayıp adeta çöl kanunu hükmünde olan bir uygulamayla bütün köylerin elektriğinin kesilmesi hiçbir şekilde izahat edilemez. Özellikle TEDAŞ’ın özelleştirilmesiyle halk tamamıyla mağdur konumundadır. Ticaret mantığıyla meseleye yaklaşan bu özel kurumlar halkı mağdur etmekle birlikte mahsulün suya ihtiyaç duyduğu bir zamanda bazı borçlu aboneleri bahane ederek tüm köylerin elektriğini kesme yoluna gidiyor.
Bölge halkı derdini anlatmakta zorlanıyor. Sadece çiftçiler değil artık ev abonelerine yazılan yüksek faturalarda halkı bezdirmiş. Özellikle hane sayaçlarının dijitalleştirilmesi ve direklerin üzerine çıkarılması başka bir mağduriyet doğurmuştur. Çünkü kimsenin kendi sayacına bakma durumu da yok. Bu sayaç uygulamasından sonrada yüksek faturalar yazılması halkın belini bükmüş. Hiçbir yetkilinin kendilerini dinlemediğini ve keyfi uygulamalarla cezalar ve yüksek faturalar yağdırdığını dillendiriyor. Mukim olduğum Kızıltepe’de HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya beyin isteği üzere köylere gittik. Gördüklerimiz duyduklarımızdan çok daha vahim bir durumdaydı. Başkanın deyimiyle; hükümet bu soruna çözüm bulmazsa elektrik onları çarpar.