Bu bayram hep Kudüs’ümüzü konuştuk. Orada kendini feda eden Filistinlileri konuştuk. Cennete uçan yüz kişiyi aşkın şehidi konuştuk. Atılması gereken adımları konuştuk. İsrail’e atılan füzelerle Yahudilerin korkaklığını konuştuk. Siyonistlerin azlığına rağmen yaptıkları zulümleri konuştuk.  Başka neler konuşmadık ki…

Fakat sözün bittiği noktadayız. Önceki yıllarda da yapılan zülüm ve haksızlıklarda daha fazlasını konuşmadık mı? Sadece 2014 yılında Gazze’ye yapılan saldırılarda 20100 Filistinli şehit edildiğinde bundan çok daha fazlasını konuşmamış mıydık? 2018 yılında işgalci israil’in başkenti Kudüs’e taşındığında bunları en üst perdeden konuşmadık mı?  

Evet, Müslüman halk olarak içimiz yanıyor, konuşuyor ve Kudüs gündemimizden düşmüyor. Bu gündemle birlikte sokaklara inip onları tel’in etmedik mi? Sokaklara indik, konvoylar oluşturduk, basın açıklamaları yaptık, yetkilileri göreve davet ettik ve içimizdeki ateşe derman olacak bir yol aradık…

Şunu net olarak söyleyelim; Müslüman halk olarak üzerine düşen her şeyi yapmaya hazır. Şu an sınırları kaldırsalar yüzbinlerce Müslüman oraya akın etmekten imtina etmeyecektir. Bu zülüm karşısında şahadete koşacak yüzbinlerce genç oraya gitmekten bir an geri kalmayacaklarına eminim. Bunlar soyut kavramlar değildir. Belki bunun en somut örneğini 15 Temmuz darbesinde görmüştük. Havuz başlarında abdest alıp tankların önüne atılanların gönlünde Kudüs’ün önemi çok daha büyüktür. Bir iktidarın devrilmesinden çok daha ötedir. Bunun için diyorum ki halk olarak Kudüs davasına feda olacak milyonlarca kişi hazır bulunuyor. Liderleri harekete geçirecek her türlü mesajı vermişlerdir. Peki, sorun nedir? Ve nerede tıkanıyoruz?

Sorun; Müslüman liderle ilgilidir. Müslüman ülkelerin liderleri bu konuda samimi olmadıklarıdır. Halkın arzuladığı hassasiyeti göstermemelerindendir. Farklı hesapların peşine düşmelerindendir. Ülkeler arasında en çok sesi çıkan yine Türkiye’dir. Türkiye’nin tavrı ve söylemi Müslüman ülkeler arasında dikkat çekmektedir. Fakat fiili bazı adımlar atılmadığı müddetçe bir süre sonra her şey unutulacaktır. Türkiye’nin, Filistin’e “barış askeri” gönderme gibi bir söylem bile Siyonistleri ürkütmeye yeterlidir… Özellikle Arap liderlerinden silik birkaç açıklama haricinde hiçbir tavır görülmedi. Koltuk hesapları yapanlar Kudüs davasını ve Filistinlilerin mücadelesini görmezden geliyorlar.  Baskılara dayanamayıp bunu dillendirenler ise israil’i kınamalarla geçiştiriyorlar.

Sonuç olarak; Müslüman ülkelerin liderleri şunu unutmasınlar ki; Kudüs davasına sahiplik etmedikleri sürece zillet içerisinde olacaklardır. Kudüs davasına ihanet edenler sürekli emperyalist güçlere uşaklık edeceklerdir. Kudüs’e sahiplik etmeyen liderlerin iki yakası bir araya gelmeyecektir. Ve şu an Ortadoğu’nun savaşlarla çalkalanması bu liderlerin kutsallarına sahiplik etmediklerindendir. Oysa Kudüs’e sahiplik eden hangi lider olursa olsun sadece kendi ülkesindeki Müslümanlar değil, tüm ümmetin kalbinde taht kuracaktır. Ve Allah onu aziz edecektir. Ey liderler! sizleri Kudüs’e sahiplik ederek aziz olmaya davet ediyoruz.