Herkes seçim atmosferine kilitlenmişken ABD “Menbiç Mutabakatı” üzerinden yeni bir hamle peşindedir. Türkiye`nin gazını almak ve seçim sonuçlarına göre atacakları adımları hesaplıyor. Malum medya`nın yazdıklarına bakarsak, "ABD, PKK'dan vazgeçiyor" tezini halka sunuyorlar. Ben hiç de öyle düşünmüyorum. ABD'nin seçim krizindeki Türkiye'yi oyalamak ve yeni bir hamle için yeni tezgâhlar kurduğu aşikârdır. Bu denklem sadece Türkiye değil İran üzerinden de yaptıkları hesapla ilgilidir. Suriye mutabakatında iki ülkenin yakınlaşmasını istemeyen ABD, Türkiye`ye kemik atarak Suriye`de istediklerini elde etmeye çalışıyor
Türkiye'ye "Münbiç mutabakatı" gazı veriliyorken daha birkaç gün önce PKK/YPG`ye 50 tır daha silah gönderdi. Geçen Salı günü gece yarısı ABD, müttefiki PKK/YPG'den vaz geçmediğini ve gerçek hedef, niyet ve vaatlerinde değişiklik olmadığını ispatlamak için 50 TIR dolusu silahı Rojava denen bölgede çeşitli noktalarda onlara teslim ediyordu. Bugüne kadar Suriye'de PKK/YPG`ye 5 bine yakın TIR ile silah desteği yaptığı bilinen ABD'ye daha önce sert açıklamalar yapan Türkiye yetkililerinden kimse bir şey demiyor. Çünkü “Münbiç mutabakatı!” var. “ABD ye karşı yüksek sesle karşı çıkanlar şimdi ”Münbiç mutabakatı" havasında racon kesenlerden ses seda yok.
Geçtiğimiz hafta, Suriye'de PKK/YPG yöneticileri ile bir araya gelen ABD Başkanı Trump'ın sözde IŞİD ile mücadele özel temsilcisi, Brett McGurk, yeni hedefler peşinde. Hatta "Menbiç konusunda Türkiye'yle paralel açıklamalar yapın" diyor. Bütün bunlar yaşanırken Türkiye`nin ABD`ye güvenmesi saflıktan başka bir şey değildir. İki yılı aşkın süredir tam olarak hedeflediğini gerçekleştiremeyen ABD, nasıl oldu da Münbiç konusunda Türkiye`yle anlaşma noktasına geldi?
Birincisi, Türkiye`yi tamamıyla kaybetme riski… Diğeri de başta İran olmak üzere komşu ülkelerle yakınlaşması… Çünkü hesaplarına gelmeyen Türkiye değil, onun şu andaki çizgisidir. En son Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, muhataplarıyla yaptığı görüşmelerde çok açık konuştu; “Halkımız çok öfkeli. Gerekirse Kürecik`i de, İncirlik`i de kapatın, diye düşünüyor” gibi ifadeler kullandı. İlişkilerin tamamen kopması/koparılması tabirleri, açık açık kullanılıyor. Nihayetinde ABD tarafı, Türkiye`yi kaybetme ihtimalinin ciddi bir olasılık olduğunu görüyor. Bunun için de Türkiye`yi Münbiç mutabakatı üzerinden yumuşatmış gözüküyor. Defalarca Türkiye`ye kazık atan ve her seferinde “Türkiye”nin endişelerini anlıyoruz” istihzasıyla sözlerini yerine getirmeyen ABD`ye güvenilir mi? Bu sefer de bunların sözüne güvenmek ve tedbirsiz davranmak siyasi öngörüsüzlüğün uç noktasıdır.