Suriye’de muhalefetin hızlı ilerleyişi aksamadan devam ediyor. Dileğimiz o ki hak ve haklı olan üstün gelsin; zalimler, hiçbir zaman hiçbir yerde rahat yüzü görmesin, göremesin!
Bunu bu şekil ifade ettikten sonra yürek yakan ve hepimizi derinden yaralayan Gazze gündemine dönmek istiyorum.
Siyonist israilin Gazze’ye yönelik saldırıları durmadan devam ediyor. Saldırılar çok vahşice! Bu zalimler direk çocukları, kadınları hedef alarak saldırıyorlar. Buna artık dur denmesi gerekiyor!
Filistinli çocuklar, gençler, analar, babalar yanarak can veriyor. Vahşi siyonistlerin bu saldırganlığını ketleyecek bir uyanışın, dirilişin olması kaçınılmazdır.
Onlar cinayetleri sürdürmede gevşeklik etmiyor. İslam dünyasının, vicdan sahibi insanlığın gittikçe sessizliğe bürünmesi gerçekten ürkütüyor.
Gazze’ye desteğiyle övünen Türkiye’de bile, siyonist karşıtlığı eylemlerin gözaltı ve tutuklamayla sonuçlanması utanç verici bir durum olsa gerek.
Allah aşkına HÜDA PAR’ın Meclis’e sunduğu çifte vatandaşlıkla ilgili kanun teklifinin bir türlü Genel Kurul gündemine getirilmemesi nasıl bir aklın ürünüdür?!
Yasalaşmayı bekleyen kanun teklifinde cinayet işleyen siyonistlere yönelik yargılama esasları ve süreçleri var. İnsan sormadan edemiyor; cinayet işleyen siyonistlerin yargılanmasını istememek nasıl bir vicdanın, izanın ürünüdür acaba?!
Filistin’de/Gazze’de, Lübnan’da yüz binlerce kardeşimiz şehit edilmiş veya yaralanmışken biz daha hangi dengeleri gözeterek şu katillere dokunmamayı esas edindik!
Bir siyoniste karşı eylem gerçekleştirdikleri iddia edilen Müslümanları, nasıl bir korkunun neticesi olarak israil müttefiki BAE’ye teslim edebildik?!
O Müslümanlar aslında işkenceye, ölüme gönderildi. Bunun vebalini kim nasıl taşıyacak?!
Önce vahşi saldırıları kanıksadık, şimdi de onların Filistin’i, Gazze’yi tümden bitirmelerini mi kabullendik?! Artık tümden bitirseler de işimize dönsek gibi bir zilletin çukuruna mı yuvarlandık?!
Gerisin geriye dönenlerin cehennemlik durumuna düşmeye mi razı olduk?! Çıkar yol olarak ölmeyi mi yeğledik?!
Allah ıslah etsin!