Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit ve tağşiş yapılan ve sağlığı tehlikeye düşüren, düşürebilecek gıdalar listesini yayınladı.
Taklit ve tağşiş aslında üründe olması gereken maddelerin dışında daha ucuz, daha sağlıksız maddelerin olması ve bunların üründe bulunmayan kaliteli maddeler adıyla etiketlenmeleri ameliyesidir.
2 Ekim itibarıyla yeniden yayınlanan hileli gıda listesi, milletin sağlığıyla nasıl oynandığını bir kez daha ortaya koydu.
Laboratuvar sonuçlarına göre insanların hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş ve değiştirilmiş 56, taklit ve tağşiş yapıldığı kesinleşmiş 463 farklı ürün tespit edildi. Yani bu ürünlerde de çalma çırpma olmakla beraber aslında bu ürünler de sağlığı olumsuz etkileyen ürünler.
Listeye göre, bitkisel yağın bulunmaması gereken ürünlerde bitkisel yağ yer alması ile söz konusu ürünlere kanatlı eti karıştırılması gibi birçok uygunsuzluk belirlendi. Ayrıca bazı ürünlerde tek tırnaklı eti tespit edildi.
Listede pek çok üründe tek tırnaklı eti grubunda olan domuz eti; acı kırmızı biber, sumak gibi birçok üründe de gıdada kullanılmasına izin verilmeyen boya maddesi tespit edildi.
İncelemeye alınan bir manda yoğurdunda ise manda sütüne rastlanmadı. Hırsızlığın ve ahlaksızlığın vardığı boyuta bakar mısınız?
Haram yemekten oburlaşanların millete haram yedirerek nasıl da büyük bir cürüm işledikleri ayan beyan ortaya çıktı.
Malum olduğu üzere yıllardır ülkedeki domuz çiftliklerinden ve bu domuzların nereye kullanıldıklarından hep şikâyet ediliyor; ancak hiçbir zaman tatmin edici bir açıklama veya izahat yapılmadı, yapılamadı.
Gıda kontrolünde yaşanan aksaklıklar ve eksiklikler bütün bir ahaliyi büyük bir endişenin ve tedirginliğin içerisine sürükledi.
Son zamanlarda ambargolu ürünleri ve onların bize yaşattığı maddi manevi işkenceyi tartışırken yerli ürünlerin bu denli sinsice bir hırsızlık ameliyesiyle piyasaya sürülmesi gerçekten büyük bir skandal olsa gerek.
Gıda üretim standartlarına uymayanların, helal gıda kriterlerine riayet etmeyenlerin, bu işle iştigal etmelerinin tamamen önü alınmalıdır.
İki yakamızın bir araya gelememesinin, dualarımızın kabul olamamasının belki de asıl sebebi, haramzadelerin piyasaya sürdükleri ve bir şekilde kamufle ettikleri bu haramlar silsilesi olabilir. Çarşıda pazarda sergiledikleri haramlar, çirkeflikler ve rezaletler yetmezmiş gibi yiyip içtiklerimizle oynayarak içimize, kanımıza girmenin ameliyesi içerisindeler bunlar.
Haramzadelerin ürettikleri de haram olur. Onun için bunlara gereken müeyyideler uygulanmalı ve tağşişten uzak helal üretim yapanlar kıymet görmelidirler ki iyiye, güzele teşvik olsun.
Bunlar helal gıdayla oynayarak veya helala haram katarak milletin iki dünyasını yıkan ahlak yoksunu yaratıklardır, kesinlikle göz açtırılmamalı!