İsmail Heniyye İran’da siyonist israil ve işbirlikçilerinin saldırısı sonucu şehit oldu. Suikast İslam ümmetine yapıldı. İsmail Heniyye ümmetin şehididir. Ancak ne yazık ki ümmet yine suskun ve durgun. Mescid-i Aksa ve Kudüs için yıllardır mücadele veren HAMAS’ın liderine yapıldı saldırı.
Etrafı mübarek kılınan Aksa’yı işgal edenler vahşette sınır tanımıyor. Arkalarına aldıkları dünya istikbarının desteğiyle Müslüman kanı akıtıyor, evlerini, yurtlarını talan ediyor.
Bugün Birleşmiş Milletler üyesi 194 ülkenin tam 145 tanesi Filistin’i devlet olarak tanıyor. 7 Ekim 2023 öncesi 14,3 milyonluk nüfusun yaklaşık yarısına tekabül eden 7,1 milyonun işgal altındaki Filistin topraklarında yaşadığı biliniyor. Söz konusu 7,1 milyonluk Filistinliden 3,2 milyonu Batı Şeria'da, 2,2 milyonu Gazze’de yaşıyordu. İsrail diye isimlendirdikleri diğer işgal toprağında ise sadece 1,7 milyon Yahudi-Siyonist yaşıyordu.
Bugün Filistin’i tanıyan bu kadar ülke var; nüfus durumuna dahi bakıldığında asıl toprak sahiplerinin yoğunluğu gözler önünde. Ama iki milyonluk nüfusun ne yazık ki dünya barışını tehdit ettiği de açık açık ortada.
Burada bir terslik var ve bunun böyle devam etmesinin imkânı yok. Bütün dünya ülkelerinin onur ve haysiyeti ayaklar altında.
Ama ben burada başka bir şey ifade etmek istiyorum. Filistinlileri öldürmekle onları bitiremeyeceklerine göre eninde sonunda milyonların öfkesinin asıl hedefe yöneleceği ve bunun siyonistlere cehennemi yaşatacağı günler/zamanlar öyle imkânsız falan görülmemelidir.
İsrail her gün yeni katliamlara girişerek aslında sonunu çabuklaştırıyor. İsmail Heniyye gibi halkının kalbinde taht kurmuş bir lideri şehit ederek aslında kendisine yönelik öfkenin seviyesini arttırmıştır. Halkın intikam duygusuyla işgalcilere hayat tanımayacağı günlerin çok çetin olacağını herkes tahmin ediyordur.
İran cevap vermese de Hizbullah roket fırlatmasa da israilin geleceği yoktur! İsrail koca bir halkın öfkesinden kurtulamayacak ve bütün bu işledikleri cürümlerin bedelini canıyla, ekonomisiyle ödemek zorunda kalacaktır!
Filistin’de, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana 100 binden fazla şehit ve yaralı var. Hürmetleri, onurları çiğnendi; vatanları, memleketleri büyük saldırılar gördü. Gençleri, yaşlıları işkenceler altında can verdi. Bu iş sadece Filistinlilere bile bırakılsa bu kadar kan emici bir katili af edecek durumda olmayacakları açıktır.
Ümmetin içinde bulunduğu zafiyet kendi hesabını ağırlaştırmıştır. Filistin’i, Gazze’yi, Aksa’yı kurtarmak böylesi bir ümmete nasip değilse şayet, bu, ümmetin kendi yaşadığı zilletin göstergesidir, o kadar.
Öyle görülüyor ki; Aksa’yı kurtarmak, Filistin’i özgürleştirmek yine -Allah’ın yardımıyla- israilin zulmüne başkaldıran Filistinli kahramanların payına düşecek.
Kısacası demem o ki; israil yok olmaya mahkumdur hem de yakın zamanda; çünkü mazlumların (bed)duası ile mağdurların ahı zalimi yaşatmayacaktır, bu muhakkaktır!