İsrail, vahşetin boyutunu farklılaştırarak yükseltiyor. Filistin’de, Gazze’de gerçekleştirdiği katliamları devam ederken, Tahran’da bulunan HAMAS Lideri İsmail Heniyye’ye önceki gece suikast düzenleyerek şehit etti.
Katil Netanyahu, Gazze’ye yaptıkları saldırıların ilk günlerinde haritaların değişeceğinden söz etmişti. Siyonistler şu an bu amaca hizmet edecek bütün kozları kullanıyorlar.
Lübnan, Suriye, Yemen, İran, Suriye, Irak… Bütün bu devletler ve bölgeler savaşa dahil edilerek ardından bunlara komşu ülkeler ile birlikte ABD ve diğer Batılı ülkeleri de işin içine çekerek bölge savaşını ve dolayısıyla da dünya savaşanı tetiklemenin peşindeler.
İran’ın yeni seçilen Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılan İsmail Heniyye, Tahran’da konakladığı yerde alçakça bir saldırıyla şehit edilirken aslında çok şey amaçlanmış oluyor.
Suikastın İran’da gerçekleştirilmesiyle, İran’ın birebir savaşın içine çekmenin yanı sıra Müslümanlar arası bir fitneye de zemin hazırlama amacı güdülmüştür.
Ayrıca saldırının dışardan, yani başka bir ülkeden yapılmış olabileceği konuşuluyor. Buna göre hangi ülkeden füze atılmışsa, o ülkeyle İran ve aslında diğer Müslüman ülkeleri arasında da bir fitne ateşinin çakılmasına çalışılmıştır.
Onun için burada israilin amacı eğer toplu bir savaş çıkarmaksa şayet, o zaman zalime karşı duran ülkeler, israilin anladığı dilden ama gerekirse nereden finanse ve destek edildiği de tam anlaşılmadan bir yöntemle cevap vermeleri en isabetlisi olacaktır.
Geçenlerde de ifade etmiştim, savaş, vekiller üzerinden sürdürülüyorsa ve bugün Yemen ve Hizbullah bu konuda cevap verebilecek konumdaysalar, o zaman siyonistlere karşı oralar desteklenmelidir. İHA’lar, SİHA’lar dahil bütün imkanlar seferber edilmelidir.
Ayrıca bütün bölge ve İslam ülkeleri bu zalim despot haydutlara karşı yapılacaklarla ilgili yaptırım listesi oluşturmalıdır.
Elçileri geri gönderilmeli, üsleri kapatılmalı, onların ürünlerine karşı en üst seviyede ambargo uygulanmalıdır. Vatandaşın tek başına ambargoyu uygulaması aslında çok şey ifade etmiyor; bu yöntem ülke bazlı yürütülmelidir. Bu konuda yapılan anlaşmaların tümü feshedilmelidir.
Bırakın petrol desteğini devam ettirmek, sevkiyat yapan başkalarına karşı da bunun iptali için girişimler başlatılmalı, yürüyen anlaşmaların hepsi bitirilmelidir.
Siyonist vahşilerin teknolojinin imkanlarından istifade ederek yaptıkları nokta suikastlarına karşılık en üst seyide tedbirler alınmalıdır.
Uzun vadeli hazırlıklar için gençlerin teknolojik icatlar ve yazılımlarla ilgili önü açılmalıdır. İslam ülkeleri mukaddesatlarını, memleketlerini, insanlarını koruyacak güce ulaşmanın gayreti içerisinde olmalıdır.
Mücahit önder İsmail Heniyye’nin şehadetinden sonra kan emici siyonistler dünyanın hiçbir yerinde artık rahat yüzü görmemelidir. Bu saatten sonra dünya barışı, ancak israilsiz sağlanabilir. Başka çıkar yolu yok bu işin.
Bu vesileyle, şehadet mertebesine kavuşan Mescid-i Aksa muhafızlarının lideri İsmail Heniyye’nin şehadeti mübarek olsun, diyorum. İnşaallah şehadeti, zaferin müjdecisi olacaktır.
Katillerine lanet olsun. Temennim o ki; onlar için sonun başlangıcı sürecine girilmiştir!