İsrailin Gazze’ye yönelik vahşeti devam ederken, ateşkesle ilgili çabaların olduğuna dair haberler de var.
İsrailin uyguladığı vahşetin sonucu olarak bu sefer kıtlık ve hastalık boyutu baş gösterdi. Şu an yarım milyondan fazla insan açlığa bağlı hastalıklarla boğuşuyor.
Günlük 500 yardım TIR’ının girdiği Gazze’ye şu anda 70-100 arası gibi bir sayı giriş yapabiliyor. Gazze’nin durumu içler acısı ve bu durum gittikçe de maalesef kanıksanıyor.
Bir ateşkes sağlandığı takdirde de bunun hangi şartlarda olacağı ve ambargonun ne olacağı çok önemli. Bu işgalci zalimler, bugünkü ambargoya yakın bir tarzda ambargoyu devam ettirirlerse şayet, sağ kalan insanların çilesi bu sefer yıllarca devam edecek ve bunun adı da hayat ve yaşamak olmayacak!
HAMAS’ın ateşkesi kabul etmek için ortaya koyduğu süresiz ateşkes, ambargonun kaldırılması ve Gazze’deki işgalin bitirilmesi şartı, bu açıdan çok haklı ve önemli.
Aksi takdirde ateşkesin bir anlamı olmaz. Bir lokma ekmek ve bir yudum su için bile bu barbarların izni gerekecekse, yerin altı yerin üstünden yeğdir demektir.
Şu an Gazze’de bulunan yaralıların durumu da çok çok hazin. HÜDA PAR Genel Sekreteri Sayın Şahzade Demir’in dün yaptığı basın açıklamasında bir çağrısı vardı.
Demir, Dışişleri ve Sağlık Bakanlarına çağrıda bulunarak; Gazze’de 60 binin üzerinde yaralı insan olduğunu, bunların 27 binden fazlasının ya uzuv kaybı yaşadığını ya da ölüm riski taşıdığını, Türkiye’nin inisiyatif almak suretiyle bu yaralıların ülkemize getirilmesi ve tedavilerinin burada yapılmasının insani, İslami ve vicdani bir sorumluluk olduğunu belirtti.
Şu mağdur ve mazlumlar için her ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmemek insani ve dahi İslami bir sorumluluktur. Müslüman olan, insan olan bunu yapmaktan geri durmayacaktır.
HÜDA PAR Farkı!
HÜDA PAR farkı olacak diyorum, çünkü yine sanki bu seçimlere sadece HÜDA PAR girecekmiş gibi bir hareketlilik var.
HÜDA PAR’ın aday açıklamaları titizlikle takip ediliyor ve HÜDA PAR’ın açıkladığı adaylar da karanlık odakları çok ilgilendiriyor gibi duruyor.
Yerel seçimler arifesinde yine HÜDA PAR’a bilinçli bir saldırı var. İftira atanlar, kendi yaptıkları haberlerde bile utanmadan, yüzleri kızarmadan tam tersini yazmaktan geri durmazlar. Yani haberin içerisinde bile kendilerini yalanlayacak ayrıntılar da eklerler. ‘Yargılandı ama beraat etti’ dedikleri halde saldırdıkça saldırıyorlar.
Demek ki sizin o meşum zihniyetinizin tazyikiyle yargılananların beraat etmesi size göre masumiyetin göstergesi olmuyor!
Bunlardan sadece bir örneği verelim: HÜDA PAR’ın Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Saygıdeğer Cemal Çınar Hocayı suçlu ilan ettikleri haberde, davalardan beraat ettiğini de utanmadan yazmışlar. Ama buna rağmen bütün televizyonları; HÜDA PAR’ın belirlediği aday bakın kim çıktı?! deyip duruyordu.
Şahsen yakından da tanıdığım Kıymetli Cemal Hocamı mahkeme suçlu bulamamış, ama gazeteci geçinen kimi zevatlar, kendilerini mahkemenin yerine koyup hem yargılıyor hem suçlu ilan ediyor hem de cezayı basıyor. Bütün bu olup bitenler, tamamen kirli bir operasyonun göstergesi olsa gerek.
Şu bir gerçek ki; HÜDA PAR’ın Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemal Hocam, yıllarca imam hatiplik de yapmış dini bütün bir Müslüman’dır.
28 Şubat süreci muvacehesinde defalarca mağdur olmuş, bu doğru; ama netice itibariyle de yargılandığı davalardan beraat etmiştir.
Hatta şunu ifade edeyim ki; Cemal Hocamız bazı davalardan tazminat bile almıştır. Cemal Hocamın en son maruz kaldığı operasyon da FETÖ’cülerin yaptığı operasyondu ve savcılıktan serbest bırakılmıştır. Yalancıların mumu işte böyle hemen sönebiliyor.
HÜDA PAR bu halkın huzur ve refahı için elinden geleni yaptıkça, halkın düşmanlarından iftira ve yalanlar görmeye devam edecektir; bu da HÜDA PAR’ın farkı olsa gerek.