Gazze’deki katliam Uluslararası Adalet Divanı’nın kararına rağmen durmadı. Şu açık bir gerçek ki siyonistler dünyanın başına beladırlar ve kimseyi de dinlemiyorlar.
Dünyadaki neredeyse bütün kötülüklerin sebebi olan bu vahşi organizasyonun anlayabileceği tek dil, sıkı bir yaptırımdan başkası değildir.
Bütün süreç gösterdi ki; Siyonistlerin gerçekleştirdiği aşırı saldırganlığa karşılık, güçle karşılık vererek onu durdurmak mümkün olabilecektir.
Bu zorbalar sadece Gazze’de savaşıp dehşet saçmıyor; bütün dünyanın dört bir yanındaki yoksulluğun, yoksunluğun, sömürünün, vandallığın sebebi yine onlar.
Türkiye’deki enflasyonun, hayat pahalılığının, kavganın ve kimi zaman istikrarsızlığın sebebi inanın yine onlar.
Türkiye’ye her seferinde adeta parmak sallayan, bize uymazsanız sizi çökertiriz diyerek ayar vermeye çalışan onların ta kendileri.
Türkiye’ye silah satışını engelleyen, ihracat ithalatına müdahale eden, kendi ayakları üstünde tutunması için atılan/atılacak adımları akamete uğratan yine o kötülük şebekesinden başkası değildir.
Basın yayın ve diğer iletişim kanalları üzerinden dünyaya ahlaksızlığı yayan, ahlaksızlıkta sınır tanımayan, nesli bozan, yuvaları yıkan yine bu ifsat şebekesidir.
Yediğimiz gıdanın, içtiğimiz suyun doğallığını bozarak sağlığımızı heder eden, bununla da kalmayıp sağlık turizmi üzerinden insanların bedenleriyle oynayarak şekilden şekle sokulmalarını teşvik eden; cerrahi müdahaleler için insanları en ahlaksız para kazanma yollarına sürükleyen yine bu kötülüklerin anası tayfanın ta kendisidir.
Bunlar dünyanın başına bela derken boşuna söylenmiş bir söz değildir. Bugün dünyanın en tehlikeli silah tüccarları onlar. Dünyada hiçbir zaman savaşın durmasını istemezler. Nerede kendilerinden biri varsa orada muhakkak kargaşa, fitne ve en sonunda da savaş vardır. Savaş sürsün diye fitne ateşini hep yanık tutarlar, yangının devamı için de durmadan buna yakıt taşırlar. Tabi bu arada bütün bu “katkılar”ın “ücret”ini de eksiksiz alırlar.
Bunların bulundukları yerde izole edilmeleri ve en sonunda da kanser hücresi gibi muamele görmeleri lazım.
Aksi takdirde ne memleketlerimiz ne de sağlığımız güvende olmayacak; sağlıklı-huzurlu günler göremeyecek.
Neredeyse bütün dünyanın Gazze’deki saldırılara tepkisi olduğu halde onların hiç kimseyi kaale almamaları, adeta adam yerine koymamaları, ellerinde tuttukları gücün etkisiyledir.
Bu hegemonyaları son bulmalı ki insanlık huzur bulsun.
Dünyanın aklını başına alması temennisiyle…