Gazze’deki soykırım durmadan devam ediyor. Saldırılar artık yavaş yavaş maalesef kanıksanmaya başladı gibi.

Daha önce dünya genelinde yapılan sivil protestolar vardı; onlar da bitmiş gibi. Böylece Gazze’deki vahşetin, alçaklığın engelleyeni kalmadı, desek abartmış olmayız.

Yüce Allah’ın bu haddi aşmış bu saldırgan güruha vereceği cezanın/azabın şiddeti çok büyük olur diye temenni etmekten başka çare kalmamış gibi bir durum var.

Çocuk-kadın katletmenin ötesinde artık bunu bir görev olarak addettiklerine dair açıklamalar yapıyorlar. Bizim görevimiz kadın-çocuk, sivil öldürmek diyorlar. Bir HAMAS’lıyla beraber kaç sivilin öldüğünün bizim için hiç önemi yok diyorlar. Ve bunu bütün dünyaya ilan ederek söylüyorlar.

Bu alçak güruh taciz ve tecavüzü savunacak kadar tuğyan etti, haddi aştı. Bunların nihai zaferi elde edemeyecekleri, yaptıkları bu adiliklerinden zaten anlaşılıyor.

Ancak hastane, okul ve diğer meskûn mahaldeki insanların üzerine tonlarca bombayı boşaltmaları ve buna dünyanın sessiz kalması, vicdan sahibi ama çaresiz milyonlarca insanı kahrediyor.

Soykırımcı israilin baş ortağı ABD’nin Dışişleri Sözcüsü Matthew Miller, Gazze'de öldürülen siviller için, bütün dünyayla alay edercesine; "israı̇l'ı̇n sı̇vı̇lleri kasten öldürdüğüne daı̇r kanıt görmedik" diyor. Bütün savaşlarda siviller ölür, diyor. Ama ayrıca, bu kadar gazetecinin ölmesi de trajedi, diyor.

Gazze’deki hükümetin önceki gün açıkladığı verilere göre; israil'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısında şehit sayısı, 7 bin 112'si çocuk, 4 bin 885'i kadın olmak üzere, 16 bin 248'e yükselirken, kayıp kişi sayısı da 7 bin 600'e ulaştı. Sivil savunma ekiplerinden 32, gazetecilerden 81 kişinin de hayatını kaybettiği saldırılarda, işgalci israil güçlerinin savaşın başından bu yana toplam 1550 katliam gerçekleştirdiği kaydedildi.

Açıklamada kara, hava ve denizden olmak üzere tüm saldırılar sonucu çeşitli şekillerde yaralananların sayısının da 43 bin 616 olduğu aktarıldı.

Ama katliam ortakları, hala ‘Sivil insanların hedef alındığına dair kanıt yok’ diyor! Hepiniz zalimsiniz ve mazlumların ahında boğulacaksınız.

Bütün bu katliamlar yaşanırken bir de biz hala Türkiye’nin israille ticaretini tartışıyorsak ve durdurulması gerekip gerekmediğine dair derin analizlere boğuluyorsak, çoktan zillet çukurunda yer arayışına girmişiz demektir. Ne demek oluyor, israille ticaret veya katillere sevkiyat?!!

Allah’tan korkun ve aklınızı başınıza alın! Sakın stratejik veya konjonktür heyulalarıyla zalime destek olmak gibi bir girdabın içerisinde olmayı yeğlemeyin; yoksa ateş size de dokunur.

Ben sadece ‘öte taraf’taki ateşi kastetmiyorum. Sizin beslediğiniz veya giydirdiğiniz bu barbar topluluğun hedefinde Arz-ı Mev’ud dedikleri Anadolu toprakları da var çünkü! Gazze’yi aştılar mı, sırada diğer ülkelerle beraber Anadolu toprakları da var, bunu derk edin artık!

Onun için bir an önce bu barbar saldırgan güruhu durduracak yollar bulunmalı ve ona göre adımlar atılmalıdır. Kesinlikle olduğu yerde boğulmalıdır.

Aksi takdirde çocuk-kadın öldürmeyi görev belleyen bu zararlı unsurların yarın öbür gün hedefi sizler, bizler, hepimiziz!

Buna dur denecek anlamında müdahaleler olmazsa şayet, kesinlikle bütün bölge ülkeleri hedefte ve tehlikede!