Siyonist zalimlerin Gazze’nin mazlum halkına yönelik soykırımları devam ediyor. Yapılan saldırılar sonrası gelen görüntüler artık vicdan sahiplerini derinden kahrediyor.

Bu saldırılar böyle devam edemez, etmemelidir. Saldırıların devam etmesini sağlayan her neyse bunlarla ilgili ciddi adımlar atılmalıdır.

Bunların hadlerini bildirmek adına öncelikle, ‘hurmalıklarını kesmek’ anlamına gelecek bütün boykot yolları uygulanmalıdır ve bu, devlet eliyle sağlanmalıdır.

Türkiye’nin terör rejimiyle ticari anlaşmaları dahil, bütün ilişkileri kesilmelidir. Sebze meyve sevkiyatından tutun demir-çelik ihracatına kadar bunlarla her ne anlaşma varsa bizim oradaki kardeşlerimiz açken ve katlediliyorken, bunlar sürdürülemez.

İslam ülkeleri liderleri, bu zalim ve destekçileriyle artık görüşmeleri kesmeliler. Onların oyalama görüşmelerinin hepsi katliam süresini uzatmaktan başka bir işe yaramıyor, yaramayacak.

ABD, israilin katliamlarının arkasında duracağını açık açık söylerken, Suudi vb. ülkelerin hala ‘Biz ABD ile barışı görüştük, görüşüyoruz’ şeklindeki açıklamaları, kendilerini ve dolayısıyla bölge halkını kandırmaktan başka bir şeyin göstergesi değildir.

Dün itibariyle saldırıların üzerinden 26 gün geçti. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı temsilciliğinin açıklamasına göre; 25 gün içinde Siyonist vahşetin saldırıları sonucu 8 bin 525 kişi şehit oldu. Şehitlerin 3 bin 542’sinin çocuk, 2 bin 187’sinin kadın olduğu belirtildi. Ayrıca gelen haberlere göre barbarca şehit edilenlerin 400 tanesi henüz bebekti. Böyle bir vahşetin yakın tarihte örneği yoktur.

Bu şartlarda eğitimin sürdürülmesi zaten mümkün değildi, ancak eğitim-öğretime ara verilmesinin ana sebebinin okula gidecek çocuk kalmaması olarak açıklanması tüyleri diken diken edecek cinstendi.

Bu haçlı-siyonist saldırıların çoktan haddi aştığı ortadadır. İki gün üst üste Cibaliye Mülteci Kampı vuruldu.

Adı üstünde, ‘Mülteci Kampı!’ Daha önce gördükleri zulüm üzerine buraya sığınmak zorunda kalan insanların, çocukların, kadınların, yaşlıların kaldığı bir yer, Cibaliye Mülteci Kampı. Ve saldırıyı gerçekleştiren çetelerin elebaşlarından biri de basının sorularını cevaplarken orada sivil insanların olduğunu itiraf ediyordu.

Dünyadaki vicdan sahibi sivil halkın elinden belki normal tepki protestolarından başka bir şey gelmiyor. Ancak etkili, yetkili ve iradesi kendi elindeki liderlerin, devlet büyüklerinin yapacakları çok şey vardır.

İslam ülkelerinin idarecisinden normal vatandaşına kadar herkes, bu barbarlık dursun, diyor; ancak her nedense birlikte atılacak adımlar için ortada inisiyatif alan, somut adım atan, öne çıkan kimse yok. Bu hal zilleti kalıcılaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Devletler düzeyinde işgalci saldırganlara yönelik alınacak ambargo kararlarıyla, Gazze’ye doğru yeni gemi seferleriyle, ABD üsleriyle ilgili cesurca atılacak kapatma adımlarıyla zalimlere çember daraltılabilir.

Aksi takdirde bunların hedefinde var olan savaşı genişleterek başka ülkeleri de işgal halkasına katma vardır.

İş işten geçmeden harekete geçmek lazım.