Allah’u Teala insanı eşrefi mahlukat olarak yaratmıştır. Yaratılanların en şereflisi olarak onu taltif etmiştir.
Yüce Allah insana akıl, irade ve şuur vermiştir. Bunları kullananlar yaratılış amacına uygun davranmışlardır. Uymayanlar, bulundukları mertebe ve düzeyden başka düzeylere, derekelere düşüş yapmışlardır.
İnsan, insanî değerleri taşımakla insandır. İnsan, insanî değerleri imtisal eylemekle diğer varlıklardan ve özellikle onların içinden hayvanlardan ayrılmış oluyorlardır. İnsanı ve diğer bütün mevcudatı yaratan Rabbimizin buyruğuyla şekillenmiş akıl, irade ve şuuru ıskalayanlar ve dahi bunlara savaş açanlar, insan olamazlar. Bunu başta ifade edelim.
İnsanlıktan çıkmış bu tiplerde insanî değerler kalmayınca da onlarda yalan, iftira, saldırı, ahlaksızlık artık sıradanlaşıyor. HÜDA PAR’ın zorunlu karma eğitime tepkisi üzerinden bunların girmedikleri çukur kalmadı.
Günlerdir; ‘Bunların derdi medrese eğitimini yaygınlaştırmak. Bunlar ilkokula da Kur’an, Siyer, fıkıh dersi istiyor. Bir de değerler eğitimi diye bir ders getirdiler. Bu değerler eğitimi de nereden çıktı? Bize değerleri dayatamazsınız. Biz istediğimiz gibi yaşar, istediğimiz gibi -af edersiniz- pisleriz. Siz ahlak bekçisi misiniz? Sizin derdiniz LGBT bireyleriyledir. Kişinin cinsel eğilimine müdahale edemezsiniz. Bunların amacı şeriat hükümleri getirmek, buna geçit veremeyiz. Bunların gayeleri başörtüsüne anayasal güvence sağlamak. Biz ayağa kalkmalıyız. Laiklik elden gidiyor vs.’ diye höykürüyorlar.
Bu ne ya! Bir anda bütün değerlerle savaş halinde olduklarının ilanı bu gerçekten. Lütfen bir daha okusanız ve baksanız, bunların tepki gösterdikleri hususlar neler diye! Oysa ki HÜDAPAR, karma eğitimin yanında kız okulları ve erkek okulları da olsun. Veliler istedikleri yere çocuklarını rahat gönderebilsinler diyor. Bir programda da Genel Başkan karma eğitimin sakıncalarından bir iki hususa değindi. Hepsi bu kadar.
Bir kez daha anlıyoruz ki bu kadar ahlaksız ve densizliği zıvanadan çıkaran tek şey; onların İslam düşmanlığıdır. Farkındaysanız onların o kin ve nefretleri adeta ağızlarından taşıyor.
Ülkeyi taş devrine çevirmeye çalışan ve Batıdan menkul ahlaksızlıklarıyla insanlığı çıplaklık devrine götürmeye çalışan zihniyetin, bu halka vereceği bir fayda ve değer yoktur. Bunlar ahlaki düşüklükte domuzların gerisine düşen yaratıklardır.
Yakın tarihleri katliamlarla dolu bir zihniyetin yalan ve iftiralarla başkasına kara çalmaya çalışması, yapılan katliamların üstünü örtme çabasından başka bir şey değildir.
Dersim, Zilan, Bingöl, Ağrı, Diyarbakır, İzmir ve daha baştan başa bütün bir ülkenin birçok yerinde katliam, suikast, yakma, yağma olaylarıyla sicilleri zifiri olanların çıkıp başkasına iftira atmaları tek kelimeyle domuzluktur.
Değerlerimizle düşmanlık içerisinde olanların günlerdir yaptıkları saldırılar karşısında değerlerle ilgili hassasiyetleri olduğunu ifade edenlerin ölüm suskunluğunu sürdürmeleri de ayrıca dikkatlerden kaçmıyor.
Değerler eğitimi, Kur’an-ı Kerim dersi, karma eğitim zorunluluğunun ortadan kaldırılması ile ilgili hassasiyetleri olanların sadece seyrediyor olmaları sizce de ilginç değil mi?!
HÜDA PAR Hakk’ın rızası, halkın refahı için adeta göğsünü siper etmeye çalışırken bu konuda sorumluluk sahibi herkesin çıkıp bir iki cümle söylemesi gerekmez mi diye sormadan geçemeyeceğim.
Bu suskunluk, mukaddesat düşmanı çevreleri kesinlikle cüretlendiriyor. Hatta partiye yönelik fiili saldırıların bir sebebi de aslında değerleri savunma yolunda HÜDA PAR’ın çektiği yalnızlıktır desek abartmış olmayız.
Kesinlikle birlikten kuvvet doğar, artık hep birlikte mukaddesata sahip çıkma zamanıdır.
HÜDA PAR doğruların yanında, yanlışların karşısında olmaya devam ediyor; birileri kudursa da bu böyle!