TBMM, 3 aylık aranın ardından çalışmalarına bugün yeniden başlıyor. TBMM Genel Kurulu, 27. Dönem 6. Yasama Yılı için bugün saat 14’te toplanıyor. Bu yazıyı o saatten sonra okuyanlar için ‘bugün toplandı’ diyelim.

Meclis bu yasama yılı ile bir ilke de imza atıyor. Meclis bugünkü yasama yılına girişle, bir dönemde 6. Yasama yılını görmüş oldu.

Türkiye'de yasama dönemi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iki milletvekili genel seçimi arasındaki süre olup, Anayasa uyarınca uzatılmadığı veya seçimler yenilenmediği takdirde beş yıldır. 1 Ekim'de başlayıp 30 Eylül'de sona eren süreye "yasama yılı" denir. Bu yasama yılı ile Meclis, bir dönem içinde ilk kez 6. Yasama yılında toplanmış oldu/oluyor.

Meclisin gündeminde "dezenformasyonla mücadele yasası" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile uluslararası sözleşmelerin uygun bulunmasına dair kanun teklifleri bulunuyor.

Meclisin gündemindeki kanunlardan özellikle dezenformasyonla mücadele kanunu ile uluslararası sözleşmelerin uygun bulunmasına dair kanunlar dikkatle takip edilmelidir.

Biliyorsunuz, internet yasası ile ilgili, ifade ve açıklama özgürlüğü alanının kısıtlanmasına dair endişeler var.

Uluslararası sözleşmeler konusunda da malumunuz Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. Maddesine göre; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.”

Malumunuz bu kanun maddesi üzerinden İstanbul Sözleşmesi ve CEDAW gibi ailenin temeline dinamit koyan sözleşmeler ülkeyi virana çevirdi.

Özgürlükler ve insan hakları konusunda elbette ki doğru olanı neyse ona uyulsun ve o uygulansın, ancak özellikle batı menşeli sözleşmelerin Müslüman ahaliyi derinden yaraladığı inkâr edilemez bir gerçektir.

O yüzden halkın değerlerine düşman kimi sözde milletvekillerinin meclise sundukları kanun tekliflerinin temelinde hep dışardan ithal Türkiye’nin kabul ettiği sözleşmeler bulunuyor.

Düşünün HDP’li vekilin 2021’de soyadı ile ilgili verdiği teklifte bile CEDAW’a atıf vardır. Vekil teklifte eşler, ana-baba herkesin soy ismi değişsin/değişebilsin ki aileyi, yakınlığı andıran bağlayıcı hiçbir işaret olmasın demeye getiriyor.

TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin de yeni yasama yılında ele alınması öngörülüyor.

Teklifle, internet haber siteleri süreli yayın kapsamına alınacak. Basın kartı başvurusu İletişim Başkanlığına yapılacak, resmi nitelikte kimlik belgesi olarak kabul edilecek.

Teklife göre halk arasında endişe, korku veya panik oluşturmak amacıyla ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.

İşin müspet yönüne kimsenin diyeceği yok, dezenformasyonla mücadele edilsin; ancak bu kanun maddesiyle ilgili kamuoyunda endişeler de var. Sosyal medyada ve internette işlenen suçların mahiyeti ve bunlar için kişilere getirilecek müeyyideler konusunda insanlar tam rahat değil.

Öyle ya, sıradan bir eleştiriyi suç kapsamına alıp eleştireni susturmakla birlikte bunu yapanın basın mensubu olması hasebiyle onun haklarını kaybetmeyle karşı karşıya kalabileceği de söz konusu olabilecek.

En iyi kanun maddesi kötü uygulayıcıların elinde kötü, en kötü kanun maddesi de iyi uygulayıcıların elinde iyi olur; bu böyle. Fakat temel insan haklarını ve insanların kendilerini ifade etme hürriyetini kısıtlayabilecek maddelere peşinen karşı çıkmak, vatandaş olarak önemli görevlerimiz arasında olmalı. Yasalaşacak maddelerin yanında bunun uygulama biçimi de önem arz edecektir.

Sonuç olarak demem o ki; yeni yasama yılı içinde yasalaşacak gündemlere/konulara odaklanmak lazım. Vekiller asıllardan kaçırarak iş yapamasınlar. Meclisten neyin geçeceğinden haberiniz/haberimiz olsun, bu sizin/bizim hakkımız.

Kalın selamette.