Seçimler tam vaktinde yapılsa dahi 9 ay gibi bir zaman kaldı. Seçimlere doğru giderken tartışmalar artıyor, artacak.

Değerlendirmeler artmışken iktidar partisinden ‘seçim yatırımı’ diye nitelendirilen hamleler de gelmeye başladı.

TOKİ’nin konut projesi, aralık ayında kararlaştırılacak asgari ücretle ilgili vatandaşı enflasyona ezdirmeme vaadi; Cumhurbaşkanının dış politika ile ilgili gıda koridorunun açılması ve Ukrayna-Rusya arasında esir takası gibi sonuç getirici girişimleri, seçim sathi mailine girmişken içteki tartışmaları geride bırakacak türden gelişmeler oldu.

Ancak yine de ittifaklar konusu ve kimin cumhurbaşkanı adayının kim olacağıyla ilgili haberler, yorumlar gittikçe artacak.

İttifaklardan Cumhur İttifak’ının cumhurbaşkanı adayı şimdilik belli, AK Parti’nin ortağı MHP de, adaylarının Sayın Erdoğan olduğunu açıkça deklare ediyor.

Millet İttifakı adayının kim olduğu veya olacağıyla ilgili ise net bir şey söylemek mümkün değil. 6’lı masanın adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu mu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş mı veya başka biri mi? Belli değil. Saadet Liderinin günlünde yatan da örneğin Abdullah Gül’dür.

Kılıçdaroğlu’nun aday olmak istediği ortadayken özellikle anketlerin ‘pazarladığı’ Yavaş ve ‘İmamoğlu’nun masanın diğer bileşenleri tarafından kabul göreceği pek mümkün görünmüyor. Birinin ‘bu olsun’ dediğini diğer biri veya birkaçı ‘hayır o olmaz’ diye işaret veriyor.

İYİ Parti’nin önceden tercihi Ekrem İmamoğlu iken sonradan bu tercih Mansur Yavaş’a kaydı. Birkaç gün önce Ankara'nın Pursaklar ilçesinde esnaf ziyareti yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in yanına yaklaşan bir vatandaş; "Mansur Yavaş'ı aday gösterin" diye söyledi. Akşener bu talebe; "Bizim gönlümüzden geçen de odur" diyerek şimdilik gönlünde yatanı açık açık söyledi.

Tabi seçimlere kadar bu ‘gönüldeki aday’ın değişip değişmeyeceği belli değil, çünkü tam bir yıl önce 30 Ağustos ‘Zafer Bayramı’ndaki etkinlikte söz alan Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu’nu Fatih Sultan Mehmet’e benzetmiş ve övgülerde bulunmuştu.

6’lı masanın çok farklı bileşenlerden oluşması Millet İttifak’ının işini bir hayli zorlaştırıyor. Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusu ve ittifakın görünmez müttefiki diye tabir edilen HDP meselesi, seçimler yaklaştıkça bu ittifak bloğunda farklı sonuçları doğurabilir. 

Seçim ve ittifaklar konusu elbette ki çok tartışılır. Ancak bu süreçte genel huzur ortamına olumsuz yönde etki edecek çıkışlardan uzak durmak lazım. Böyle davranmayan siyaset adamlarının böylece amacı da niyeti de dikkatlerden kaçmayacaktır.

Bu anlamda bugüne kadar HÜDA PAR’ın güttüğü siyaset, gerçekten takdire şayandır. ‘Asıl başarı istikamet üzeri kalabilmektir’ şiarıyla yoluna devam eden partinin, seçim ve ittifaklarla ilgili tavrı da partisel çıkar ve kişisel menfaatlerin üstünde bir edayla devam ediyor.

HÜDA PAR’ın kendisine gönül veren vatandaşın hassasiyetini gözeterek hareket ettiği dikkatlerden kaçmıyor. Partinin ‘Alan kapmak’tan çok siyasete değer katmak stratejisiyle hareket ediyor olması takdirle karşılanıyor.

Kesinlikle memleketin, ümmetin faydasına olacak herhangi bir adımı atmaktan geri durulmamalı. Siyasette tam olarak istenen şartlar gerçekleşemeyebilir, ancak bir şeye tümden sahip olunamıyorsa şayet, sahip olunan kısmı terk etmek de doğru olmaz. Seçmenin bu anlamda tavanı cesaretlendirmesi ve yol vermesi çok anlamlı olacaktır.

Vicdan sahibi herkes şunu teslim eder ki; HÜDA PAR meşru sebepler doğrultusunda adımlar atmayı, inancımızın da siyasetimizin de gereği addediyor. Bu doğrultuda hareket eden partinin yolu da bahtı da açık olsun inşaAllah!

Seçimlere doğru yol alırken HÜDA PAR’ın, ittifaklarla birlikte olmak mı, tek başına seçimlere girmek mi veya Cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili tavrı konularında takipte kalın! Doğruları savunmak adına doğru yerde mevzi alan/alacak bir siyasetin yanında olmaktan -Allah’ın izniyle- pişman olmayacaksınız. Unutmayalım ki; memleketin HÜDA PAR’a, HÜDA PAR’ın da size ihtiyacı var!

Selamette kalın!