19 Aralık 2012’de kurulan partimiz HÜDA PAR 7 yaşında... Yani partimiz artık deyim yerindeyse namaz çağında, namaz yaşındadır. Bundan böyle partimiz daha büyük bir hassasiyetle; haksızlıklara karşı açıklama ve beyanlarıyla adeta kıyamda duracak; haklar konusunda boynu kıldan ince olup halka ve kâinata ihsan edilenler için Yüce Hakk’ın karşında adeta rükuya varacak; gelen teveccüh ve iltifatlar karşında da kibirlenmeden, böbürlenmeden, ihsan edilen tüm nimetler karşısında asıl ihsan sahibine adeta secdeye varacak yaştadır.

Bugüne kadar bunları yapmadı mı? Elbette ki kendi gücü nispetinde bütün zor şartları aşmaya çalışarak, ilkelerinden vazgeçmeden ama dengeleri de gözeterek elinden geleni yapmaktan geri durmadı. Bir partinin üstesinden gelemeyeceği sıkıntı ve sorunlarla karşılaştı, ama yılmadı, ye’se düşmedi.

Allah azze ve celleye hamd ve sena olsun ki bu hareket, bugüne kadar hak ve adaleti ayakta tutma adına çalışmış, gayret etmiş, ülkemiz ve dünya mazlum ve mahrumlarının dertlerine imkanları ölçüsünde tercüman olmuştur.

‘Hakkın hatırı üstündür; mazlumun ahı değiştirir/devirir; aslolan adaletle yönetmektir, önemli olan istikamet üzeri kalabilmektir’ gerçeklerinden yola çıkarak, ‘dürüst siyaset, gerçek adalet’i ilke edinen partiniz HÜDA PAR, artık mururu zamanın verdiği özgüven ve tecrübeyle inşaAllah “kıyam”da olacaktır.

Kuruluş yıldönümündeki özellikle Genel Başkanımız Sayın İshak Sağlam’ın manifesto niteliğindeki açıklamaları bundan sonraki siyasi duruşu daha net ortaya koymaktadır. “HÜDA PAR’ın çözümleri ülkenin sosyolojik yapısına uygun yegane yoldur” diyen Genel Başkan’ın; "HÜDA PAR'ın sorunların halli için ortaya koyduğu çözüm; genelde insanlık aleminin özelde de ülkenin sosyolojik yapısına uygun yegane yoldur. Bunu geçen 7 yılda açık bir şekilde gördük. Hakkı haykırmak için kınayıcıların kınamasından çekinmedik. Kınandık, engellemelere maruz kaldık. Ama her seferinde zaman haklı olduğumuzu, doğru yerde durduğumuzu gösterdi. Bu ülkenin, bu halkın siz hür kadrolara ihtiyacı vardır" vurgusu önemliydi.

Genel Başkan’ın, Kürd meselesinden ulus devlet anlayışına, güvenlik soruşturmalarından İstanbul Sözleşmesine, KHK ve 28 Şubat mağdurlarından dünya mustazaflarının sorunlarına, faize dayalı ekonomik sistemden, rüşvet, yolsuzluk, adam kayırma ve sosyal istikrarsızlıklara kadar birçok konuda değerlendirmeleri ve çözüm önerileri oldu.

Açıklamaların özellikle Kürd meselesi kısmı, memleketteki huzurun ve kaynaşmanın aciliyeti bakımından önemliydi. ‘Önce silahlar sussun’ bakış açısından yola çıkarak kısmi de olsa mevcut sükûnet ortamından istifadeyle sözü edilen bahanelerin de ortadan kalktığı bir dönemde sorunların bertaraf edilmesi için önemli fırsat doğduğu dile getirildi ve bunun için çağrılar yapıldı.

Dünyanın dört bir yanında 10 milyonların ölümüne sebebiyet veren ‘ulus devlet’ anlayışının miadının dolduğu, çünkü meselelere çözüm getirmekten uzak olduğunun ifade edildiği açıklamada “Ulus devlet anlayışı ülkeleri, şehirleri virane etti, medeniyetleri tarihten sildi. Bunu en katı şekilde uygulamak isteyenler bugün aralarındaki sınırları kaldırdılar. Onlarca kavim ve millet tek devlet gibi bir araya geldiler. Ama tarihinde hep inanç merkezli medeniyetler oluşturan İslam Ümmetini bu köhnemiş zihniyetle birbirine kırdırıyorlar. Artık oynanan bu oyunu görmek zorundayız. Bugün olmazsa yarın çok geç olabilir” satırlarının altı çizildi. Ve daha başka sorunlar ve çözüm önerileri aktarıldı.

Sonuç olarak demem o ki; HÜDA PAR sorumluluk ve yükümlülükte yeni bir evreye girmiş bulunmaktadır. Hür Dava Partisi; Hakk’ın yardımı, hür davanın hür neferlerinin gayreti, halkın teveccühüyle, adil şahit olarak daha gür bir sedayla yoluna devam edecektir; çünkü o artık 7 yaşında, o artık adeta namazı ikame etme çağında!  

Selam ve dua ile.