Felak ve infilak aynı köktendir. Bir şeyin doğal yerinden, mevcut damardan bölünmesine felak; doğal olmayan yerden ve kuvvetli harici bir baskı sonucu zorla parçalanmasına ise infilak adı verilmektedir. Örneğin toprağa ekilen dane yarılarak ürün verir. Atom çekirdeği bölünerek enerji meydana çıkarır.

Habbe, dane; neva çekirdektir. Allah(c.c) “Falikul habbi venneva” yani “Taneyi ve çekirdeği yarandır”(Enam:95). Danenin yarılması hayır ve bereket, çekirdeğin yarılması enerji ortaya çıkarır. Eğer bu yarılma “felak” şeklinde değil, “infilak” şeklinde olursa ürün ortaya çıkmaz. Bu yolla parçalanan çekirdeğin çıkaracağı enerji büyük bir kıyıma ve tahribata yol açar.

Felak fiilinin sonucu infilak olduğu için Hak Teala “fe-le-ka” fiilini zikretmeden doğrudan Kendisini ismi fail olarak “fa-lik” diye zikretmiştir(Enam:95-96). Çünkü felakın sonucunda infilak meydana gelir. Allah(c.c), “Falik” olarak hiçbir şeyi infilak ettirmez, paramparça etmez. Hikmeti ve kudretiyle bunu latif bir şekilde yapar. Allah(c.c) zatını “Falik” diye zikrederek “yarma işini” infilak ile değil de Sırrı ilahisiyle latif bir şekilde yaptığını buyurmuştur ki bunun sonucunda hayatta her şey düzen ve intizam içinde akıp gider. Çünkü “fe-le-ka” fiili, “mutavaa” veznindedir. Yani etkilediği şeyi kendisine itaat ettirir. O şey de mecburen infilak eder. Bu nedenle Allah(c.c)  “infilak ettirme” fiilini kendisine izafe etmemiş, latif bir şekilde kendisini “fe-le-ka” fiilinin ismi failiyle “Falik” diye zikretmiştir.

Felak işi, insan eliyle olduğunda muhakkak “infilak” ile sonuçlanır. Çünkü insan; parçanın ve çekirdeğin sınırlarını bilemez. Nasıl latif bir şekilde yarılacağını belirleyemez. Bu nedenle felak, insan eliyle infilak şeklinde meydana gelir. Mısırdan çıkan Musa(as) denize vardığında Allah(c.c) ona elindeki asayla denize vurmasını buyurdu. Bunun üzerine deniz, infilak etti (Şuara:63). Denizin infilak etmesi, orada helak olan Firavuna bir mesajdır. Çünkü Firavun; toplumu parçalamış, devlet içinde karanlık yapılar oluşturmuştu. Denizin infilak etmesi, aslında onun karanlık yapısının infilak etmesiydi. Eğer Firavun toplum ve devlet işinde karanlık yapılara itibar etmez, Hakka ve Hukuka riayet etseydi infilak etmiş bir denizle karşılaşmazdı. Demek ki, karanlık yapıların reform, açılım, değişim v.s yollarla ıslah edilmesi mümkün değildir. Bir noktadan sonra bunların şerleri, fesatları ancak infilak etmeleriyle defedilir.    

Devlet idaresi, askeri yapılar, istihbarat örgütleri eğer Hakkın elinde olmazsa muhakkak iç içe geçmiş karanlık yapılara dönüşür. Çünkü çekirdeğin ve danenin içini ve sınırlarını ancak Hak Teala kontrol eder. Kanun gücüyle bu yapıları kontrol edebilmek, bunların içine nüfuz etmek mümkün değildir. Çünkü bu yapılar içe kapanan çekirdeklere dönüşür. Bunların içinde ne olup bittiğinin anlaşılması ancak infilak etmeleriyle mümkün olur. Bu nedenle beşeri devletlerde mali yolsuzluk ve iktidar mücadelesi hiçbir zaman bitmez. Çünkü bu yapılar dane ve çekirdek misalidir. Dane, mali yapıyı; çekirdek de enerjiyi ve gücü temsil eder. Beşeri devlet örgütlenmesi ya daneye ya da çekirdeğe dönüşür. Dane gibi olan yapı maddi yolsuzluklar yaparken, çekirdek gibi olan yapı da karanlık bir güç odağına dönüşür. Öyle ki bir zaman sonra bunlar denetlenemez hale gelir. En demokratik diye tabir edilen ülkelerde bile bu, böyledir. Asla bu yapıların kontrolü söz konusu değildir. Sadece gün gelir içlerindeki kötü enerjinin etkisiyle infilak ederler. Çünkü Allah(c.c) “Falikulisbah-karanlığı yarandır”(Enam:96). Bir ecel üzere bunların karanlık yapılarını dağıtır. Ancak bu şekilde tasfiye olurlar.  Yani hakikatte karanlık yapılar ıslah olmaz, infilak eder. 

Sadece Hakkın eli olan İslam idaresi bu tür yapılardan korunabilir. Çünkü İslam idaresi, Hakkın eli olarak “Falik” sıfatından mahrum olmadığı için neyin nerde ve nasıl yarılacağını bilir. Fakat İslam idaresi, ne zaman ki Hakkın ipinden koparsa o zaman onun içinde de aynı yapılar oluşmaya başlar. Burada da aynı şekilde infilak meydan gelir. İslam tarihinde bunun örnekleri çoktur.

Müslümanlar bereket kaynağı olan daneye, enerji kaynağı olan çekirdeğe dikkat edecektir. Eğer İslam idaresinde yapılar karanlık hale gelirse bunları denetlemek imkansız olur. Bu da İslam toplumunda önce infiale, sonra da infilaka sebep olur. İslam idaresi, “Falik” sıfatına sahip olarak bütün yapılarını kontrol eder. Bu da toplumda huzur ve güvenliği tesis eder. Bu yapısıyla İslam idaresi güçlü bir mali yapıya, caydırıcı bir güce sahip olur. 

Güçlü Çekirdek yapılarıyla Büyük yapılara çekirdek olan Müslümanlara selam olsun.