İnsanın, toplumun ağır ve muteber bir hüviyet sahibi olmaya hakkı vardır. Lakin burada acayip olan şudur ki hüviyet(kimlik), aynı zamanda boşluk manasındadır. Hava manasındadır. Demek ki hüviyet, ancak değerlerle dolarak gerçek mana ifade eder. Ağırlık vasfına sahip olur.
İnsanın kimliğine “hüviyet” adı verilir. Hüviyet; derin uçurum, boşluk gibi anlamlara gelmektedir ve hava ile aynı köktendir. Hatta hüviyet ile cehennemin bir adı olan “haviye” bile aynı köktendir. Hakikaten hüviyetin bazen boş ve dipsiz bir zemine dayanabildiği, havadan şeyleri esas aldığı düşünülecek olursa bunun ilgisi, kolayca anlaşılabilir. Buna göre; içi dolu olmayan, bir ağırlık ifade etmeyen bir hüviyet, insanı haviyeye(cehenneme) sürükleyebilir.
İnsanın hüviyeti ağırlığına göre şekillenir. Hafif ve havadan olan, içi boş olan hüviyet sahibine bir kıymet ve ağırlık kazandırmaz ve de onun muvazenede yer almasını sağlamaz. Bu nedenle Allah (cc); “kimin tartıları hafif ise onun anası haviyedir”(Karia:9) buyurur. Yani amel ve sıfat insanın hüviyetini, hüviyeti de onun konumunu belirler.
Hevaya dayalı bir hüviyet, zannedildiğinin aksine insana ve topluma muvazenede bir ağırlık kazandırmaz. Güçlü ve itibarlı bir hüviyete sahip olmadan ne insan ne de onun mensup olduğu toplum, uluslararası muvazenede söz sahibi olur. Hatta varlığı söz konusu olmaz. Mesele illaki bir hüviyet sahibi olma meselesi değildir. Bu, hüviyetin içinin neyle dolacağı meselesidir. Heva ve havayla mı yoksa mana ve kıymetle mi? İnsanlar, içi boş söz ve düşüncelerle hüviyet sahibi olarak muvazenede ağırlık sahibi olabileceklerini zannederler.
İçi boş, hevaya dayalı bir hüviyet mizanda ve muvazenede ağırlık teşkil etmez. Çünkü Allah (cc); “kimin tartıları hafif gelirse onun vatanı uçurumdur, cehennemdir”(Karia:6-7) buyurur. Bu ayetin mefhumu sadece ahirete değil, dünyaya da taalluk eder. Buna göre hevaya dayalı bir hüviyetin hâkim olduğu bir vatan; cehennemdir, uçurumdur. Bir vatanda Hak bir hüviyet hâkim değilse o vatan boşluktadır, temelsizdir ve uluslararası muvazenede gerçek bir ağırlığa sahip olması mümkün değildir.
İslam, en ağır en kıymetli hüviyet ve isimdir. Yeni hüviyet-kimlik belgelerinde İslam, hanede yer almamış. İslam sadece hak dinin ismi değil ona mensup kimselerin ismidir. “…o size Müslüman ismini vermiştir.” Buyrulur. Avrupa müktesebatına uyum adı altında İslam haneden çıkarılamaz. Bu şahsın isminden bile değerlidir. Yoksa fert, toplum, ülke hüviyetini kaybeder. Havaya ve hevaya göre şekil alır. Bu da muvazenede sıfır çekmektir. Berhava olmaktır. Havadan hüviyet olmaz.