Kur`an`da “Zakkum ağacının tomurcukları şeytanların başları gibidir.”(Saffat:65) Buyrulur. İnsanlar şeytanı görmüş mü ki zakkum ağacının tomurcukları şeytana benzetiliyor? Şeytanın başına benzetilen ağacın tomurcukları acaba nasıldır? Kur`an`ı kerimin bize verdiği bu usulü nasıl anlamak gerekir?

Ağacın tomurcukları şeytana benzetildiğine göre demek ki şeytanın şekli hakkında bazı ipuçları bilinebilir. Nitekim Kur`an`a göre burada şeytan yılandır. Evet, “tomurcukları şeytanların başı gibi” diye nitelenen ağacın tomurcukları aslında yılanın başı gibidir.

Kur`an`ı Kerim, şeytan ile yılan arasında bir benzerlik kurarak zihnimizde şeytana dair bir şeklin oluşmasını sağlamıştır. İyi de neden başka canlı değil de özellikle yılan? Bunun çok sebebi var. Yılan oransal olarak başı ile kuyruğu arasında en uzun mesafeye sahip olan canlıdır. Zehirlidir, ürkütücüdür, kıvraktır. Başı ezilmedikçe ölmez. Sık sık elbise değiştirir vs. 

Bugün dünyayı sömüren şer odakların ekonomik ve siyasi sistemi “şeytan yılanı” örnek alıyor. Çünkü yılanın başı bir yerde kuyruğu başka yerdedir. Böylece dikkatleri başa değil de kuyruğa çekiyor. İnsanlar onun kuyruğuyla uğraşırken hatta bazen kuyruğunu keserken başı ise başka yerdedir ve bu, hep böyledir.

 “Riba-faiz yiyen kimseler, şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkarlar…” (Bakara:275) buyrulur. Buna göre faiz yiyen kimse yılan tarafından sokulmuş gibidir.

 “Mallarınızın başı sizindir…”(Bakara:279) İslam`ın hükmü budur. Bunu “anamal” diye çeviriyorlar ama bu yanlıştır. Ayet “malın anasından” değil “malın başından” söz ediyor. Nitekim ayette geçen “re`s-reis” de baş anlamındadır. Yani mallarınızın başı sizindir. Kuyruğunun nereye gideceği önemli değildir. Siz malınızın başını elinizde tutun gerisine karışmayın. Bundan sonra kuyruğun(endeksin) oynaklığını dert edinmeyin. Demek ki “anamal” diye bir şey yok. Zaten anayı da paraya karıştırmak doğru değil.

İnsan ona meylettiği için mala “mal” denilmiştir. Buna göre siyasi ve iktisadi her türlü meyil bu kapsamdadır. Zira “mallarınızın başı sizindir…” ayeti “meyillerinizin başı sizindir” şeklinde de farklı bir manaya sahip olabilir. Buna göre başta meyil ettiğiniz şeyler güzel ve hayırlıysa o sizindir. Yeter ki kuyruğa takılmayın başı tutmaya devam edin. Başı tutarsanız sürümden kazanırsınız. Kuyruğa takılırsanız sürünürsünüz. 

Ekonomik grafiklerdeki endeks yılana benziyor. Hak Teâlâ bu endeksin başından tutulmasını istiyor. Buna göre endeksin başından tutmak gerekir. Kuyruğu aşağıya da yukarıya da çıkabilir. Başı kontrol ettikten sonra kuyruğun yukarı veya aşağı inmesi sorun değil. Buna rağmen faizciler paranın başından değil kuyruğundan tutmayı ve kuyruğun oynaklığını esas alır. Bu da faiz endeksinin bir yılan gibi kendilerini sokmasına yol açar. Bu nedenle  “Riba-faiz yiyen kimseler, şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkarlar…” (Bakara:275). Buyrulmuştur. Çünkü yılanın başından değil kuyruğundan tutanlar yılan tarafından sokulur. Oysa yılanın başını yakalayan kimse bundan emin olur. Nitekim Hz. Musa asasının topuz olan tarafından tutuyordu. Asasını yere bırakınca topuz tarafı yılanın başı, aşağı kısmı da kuyruğu oluyordu.

Siyaset ve ekonomi, güç ve para yılan gibidir. Onun kuyruğuna takılmamak gerekir. Başını tutmak gerekir. Kim yılan şeytanın kuyruğuna takılırsa rezil olur.

Siyasette kıvırmanın ve hinliğin bedeli sürünmek, ekonomide faizin bedeli yılan tarafından sokulmaktır. Batının şimdiye kadar denediği siyaset tarzı “sürüngenlerin siyasetiydi.” Ama bu, artık sürünen bir siyasete ve sürünen bir ekonomiye dönüştü. Şimdi herkes İslam âleminin süründüğünü zannediyor. Fakat aslında İslam âlemi sürünmüyor, sürümden kazanıyor. Müslümanlar sürüne sürüne sürümden kazanmayı öğrendi. Sürümden kazanmak berekettir, hayırdır. Sürümden kazanmak sabırla güç ve imkân sahibi olmaktır. İnsanlara kalitesini ve hesaplılığını göstermektir. Onları buna iknâ etmektir.

Allah(cc), şeytanı yılana benzeterek bizim bunu somut olarak tasavvur etmemizi ve buna göre tavır almamızı buyuruyor.

Siyasette işin aslına vakıf olmamak, ekonomide faiz, yılanın kuyruğundan tutmaktır. Ne iktisadi ne de siyasi olarak kuyruğa takılmamak gerekir. Başa oynamak lazım. Başa oynayan başat olur. Yılanın kuyruğundan tutan yılan tarafından sokularak yalan olup gider. 

Unutmamak gerekir ki Hz. Musa`nın yaptığı gibi yılan, başından tutulursa asa olur. Kuyruğundan tutulursa asi olur. Ejderhaya dönüşür.