Salat; dua, ibadet, rahmet anlamındadır. Ama aynı zamanda salat; sırt boyunca uzanan omurilik, ateş ve tuzak gibi manalara gelir. 
Salat, ateş anlamındadır. Çünkü Peygamber (sav)`e salat, Peygamber sevgisi, kimilerini olgunlaştırırken kimilerini de yakar. Bu nedenle Peygamberi sevmek, ona salat etmek bazılarını iyi yönde, hayır yolunda harekete geçirirken bazılarını da kötü yönde, şer yolunda agresifleştirir. Peygamber sevgisi, kimilerini hararetle hakka sürüklerken kimilerini de hararetle ortalığı ateşe vermeye sev keder.

Kimileri peygambere salavatın hararetiyle aşka gelirken, kimileri de bundan dolayı galeyana gelir. Kimileri kalbindeki kötülükleri yakmak, yaralarını dağlamak için meydanlara inerken kimileri de bu salatın yakıcılığından öfkeye kapılarak ortalığı ateşe vermek için meydanlara iner, başkalarına meydanı yasaklamaya kalkışır.

Salat, ateştir. Peygamberin sevgisiyle, onun salatıyla insanların nefs ateşi terbiye olur, serin ve selam olur. Ondan nefret edenlere ise bu ateş yakıcı bir azap olarak kin ve nefrete dönüşür. Bu nedenle Allah (c.c) “onun ancak alemlere rahmet olarak gönderildiğini” buyurur. Gerçekten o, rahmettir. Onun salatı, salatı(ateşi) terbiye eder, serin ve selam kılar. Buna mukabil onun sevgisinden mahrum olanlar onun salatıyla yakıcı bir hal alır, agresifleşir. Onun salatıyla onu sevenlerin kalbi dağlanarak tedavi olup tatmine ve huzura ererken ona buğz edenlerin etekleri tutuşur.

Salat ateş olduğu için onu ancak dua, rahmet ve ibadet onu serinletir. Terbiye eder. Peygamberin salat ve sevgisi her zaman onu sevenlerin kalplerinde tutuşur. Buna mukabil ona alternatif bütün ateşler sönmeye mahkumdur. Bu nedenle peygamber (sav) doğduğunda asırlardır yanan Mecusilerin ateşi söndü. Çünkü o da bir salattı. Yahudilerin ibadet mekanlarına da salat adı verilir(Hacc:40). O da hükümsüz kaldı. Peygamberin sevgi ve salatı bazı salatları tamamen söndürürken bazılarını da tamamen hükümsüz bıraktı.

Elhasıl Peygamber`in salatı ve sevdası, istinasız herkesi ateşler. Çünkü bu salatın böyle bir özelliği vardır. Lakin cahil ve gafilleri kin ve nefretle, Müslümanları aşk ve rahmetle ateşler. Cahiller bu ateşin tesiriyle asabileşirken, Müslümanalar bununla güç ve cesaret elde eder, sükunet kazanır.

Salatın bir anlamı da tuzaktır. Çünkü salat bazıları için hayrı ve güzellikleri; bazıları için de şerri ve kötülüğü celp eder. Peygambere salat bir tuzaktır. Peygamber sevgisi bir tuzaktır. Kimileri bu salatla, bu sevgiyle rahmeti ve güzelliği tutup yakalar, kimileri de bununla şerri ve gazabı tutarak şer güçlerin, şeytanın provokatörü olur.

Peygamberin salatı ve sevgisi bir tuzaktır. Kimileri bununla izzeti ve onuru, hayır ve güzellikleri yakalarken, ona salat etmeyenlere onu sevmeyenlere de bu tuzak zilleti ve çirkinliği celp eder. Güzellik için yarıştığını zannederken çirkinlik tuzağına düşer. Peygambere salat bir yaslanmadır. Kimilerinin sırtlarını ateşe yaslayarak yanmasına sebep olurken kimilerinin de sırtını güvenli bir yere yaslatır.

Salat, sırt boyunca uzanan omuriliktir. Çünkü asanın yumuşatılarak bükülmesi için ateşte tutulmasına da salat denir. Buna göre salat ile insanın sırtı düzelir. Üzerindeki yüklerden ve sıkıntılardan kurtulur. Buna mukabil bazıları için salat, bellerinin tutulmasına, bellerin bükülmesine ve ennihayet kırılmasına sebep olur.

Bu ülkede Peygamber sevdası, onun salatı demek ki birilerini fazlasıyla rahatsız etti. Onların asabını bozdu. Ateşli taraftarlarıyla Peygambere sevdalılarına saldırdı. Fakat unuttukları bir şey var ki Peygamberin salatı, onun sevgisi bütün ateşleri terbiye eder. Kimse sahip olduğu ateşle Peygamber sevdalılarına karşı durabileceğini hesap etmesin. Peygambere salavat her türlü fitneyi söndürür. Kibirli, asabi ve cahil belleri kırar. Peygamberin sevgisi ümmet içinde en birleştirici, en sakinleştirici tılsımdır. Kim bu sevgiye karşı tahammülsüz olursa halden düşer, halsiz ve takatsiz kalır. Kendi kendini yer bitirir.

Doğudan yükselen bu sevda dalga dalga yayılıp insanlar fevç fevç bu sevgi seline kapılırken birilerinin bu salatı ateşleriyle etkisiz kılmaya çalışmaları, başka fitneleri körükleyerek kirli emellerine ulaşmayı hesap etmeleri boş bir hayaldir. Peygamber sevgisi fitneye karşı en etkili tiryak iken bunun başarılı olma şans ve ihtimali asla söz konusu değildir.

Bu meselede Peygamber sevdalıları zor ama başarılı bir imtihan veriyor. Ülkenin batısındaki Müslümanların ve İslamî basının bu konudaki duyarsızlığı, hatta cehaleti bellerin bükülmesine yol açabilir. Herkes buna göre konumunu belirlesin. Bu konuda hiçbir mazeret fayda vermez.
Peygamber(sav) sevdasıyla hareket eden Müslümanlara selam olsun.