İmdat-medet, yardım istemeyi ifade eden bir çağrıdır. İlginç olan “imdat ile maddenin” aynı kökten olmasıdır.

Madde; herkesin varlığını kabul ettiği şeydir. Kimse maddeyi inkâr etmez. Medet; imdat çağrısıdır; ama aynı zamanda mürekkep demektir-“velev ci`ne bimislihi medede”(Kehf:109)

Madde olmadan hakkın sırları müşahede edilemez. Ama Medet (kudret ve ruh) olmadan da madde var olmaz.

Ya medet!; “Mana ve madde yönünden bize imdat et ki, somut olarak varlığımız ortaya çıksın. İnsanlar bizim varlığımızı fark etsin. Biz de kendimizin farkına varalım.” demektir.

Ya medet!; “Maddi olarak, madde madde var olayım. İmdattan mahrum kalmayayım, hem imdadıma koşulsun hem de imdada koşabileyim” demektir. Allah (cc): “Rabbiniz beş bin meleği imdadınıza gönderdi”(Ali İmran:125) buyurur. Melek görünmez; ama onun imdadı görünür. Bunun sonucunu da maddi olarak herkes görür.

Medet, yani ilmin mürekkebi olmadan insan kendi varlığının farkına varmaz. Nefsini tanıyamaz. Kendini bilemez. Bedenini maddi olarak görür. Bu nedenle Hak Teâlâ “Temdit edilmiş sütunlar içinde ateş, onların üstüne kapatılacaktır”(Hümeze:8-9) buyurur. Bunlar sadece mallarına, maddeye bu kadar güvenince “ya medet” demeyi unutunca o ateşin direkleri onlar için uzatılıyor. Sırf maddeci olmanın işte böyle bir yansıması var.

Şimdi madde bağımlılığı büyük bir bela olarak nesli tehdit ediyor. Maddeyle mücadele vicdanı, sevgisi olan herkesin görevidir. Ama önce “Madde bağımlılığı neden bu kadar yayılıyor?” sorusunun cevabını bulmak gerekir.

Belki de bunun bir sebebi toplumun “madde”ye bağlılığıdır. Yanlış okumadınız. Artık herkes madde bağlısıdır. Adeta “ya madde!” diyor da başka bir şey demiyor. Oysa eskiden bu nida “ya medet” şeklindeydi. Yani maddenin ötesinde bir yardım, bir imdat, bir mürekkep, bir ilim, bir hikmet, bir ruh, bir mecra talep ediliyordu. “Zorda kalma çağrısı nedir?” diye sorulursa herkes hemen “İmdat” diye cevap verir.

“Ya medet” yerine artık toplumun medet umduğu şey madde olmuştur. Ve onlarınki madde bağımlılığından da kötüdür. En azından madde bağımlılığı bir sorun olarak, bir illet olarak kabul ediliyor. Ona müptela olanlar bile bunu böyle kabul ediyor. Bundan kurtulmaya çalışıyor. Ama madde bağlılığı normal karşılanıyor. Henüz madde bağlılığıyla mücadele konusunda bir girişim duymadık.

Evet, belki de madde bağımlılığıyla mücadele ederken bir de madde bağlılığıyla mücadeleyi de yapmak gerekir. Belki sonuç almanın bir yolu budur. Ya medet diyelim olur inşallah

Maddeden bu kadar medet umunca ilahi imdat kesildi. Oysa toplu taşıma araçlarında “imdat çekici” var. Tehlike anında o çekiç çıkarılır. İmdat, çekicin kendisi değildir, çekici olan haktır. İşte o çekici almak gerekir. O zaman her tehlikede olanın imdat çekici-si olunur

Tatminsizlik, boşluk insanları çepeçevre sardı. Böyle olunca nesil bunalıma girdi. Şimdi medeti-imdadı madde ötesinde arıyor. Maddeden soyutlanmada buluyor. Madde bağımlılığı bir yerde madde bağlılığının gençleri düşürdüğü bir tuzaktır

Varlığın sırrı budur, madde ile medetin birleşimdir. İlahi medet kesilirse madde toz duman olur. Maddeyi ayakta tutan ilahi medettir. İlahi yardımdır. “Ya medet” hem yardım hem mürekkeptir. Bu manada Ya medet diyen kimse ilahi inayetle maddeye hükmeder, onun ilmine ve bilimine sahip olur.

Böyle olunca ne madde bağımlılığı ne de madde bağlılığı kalır.

Madde bağımlılığıyla mücadele etmek herkesin görevidir. Ama madde bağlılığıyla mücadele herkesin sorumluluğudur. İkisi birlikte olursa sonuç alınır.

Ya medet…