İslam Peygamberinin Ahmed ve Muhammed (sav) olmak üzere iki müseccel ismi vardır.

Muhammed, “övülen” manasındadır.

Muhammed`i (sav) gönülden övmeyen kimse bir şekilde Ona saygı duymak zorunda kalır.

Muhammed ismi, lügat olarak, içinde bir caydırıcılık ihtiva eden ve asla yermeyi kabul etmeyen bir manaya da sahiptir.

Muhammed (sav), adamların babası değildir(Ahzab:40)  ama zayıfların babasıdır. Adamların çokluğu veya gücü O`nu etkilemez. Hüküm verirken kimse O`ndan imtiyaz bekleyemez. Hüküm verirken kimse O`nu yönlendiremez.

Hak Teâlâ peygamberine Muhammed ismini vererek O`nun asla zemmedilemeyeceğini, O`na dil uzatılamayacağını teminat altına almıştır. O, övülendir. Buna aksi bir tavır Hak Teâlâ`nın bu vadine bir meydan okumadır. Bu tür girişimlerle “Allah`ın kelamının zıddını yaparak bu kelamı değiştirmek istiyorlar”(Fetih:15)

Ahmed, öven, daha çok öven manasındadır.

Ahmed rahmeti ve sevinci bünyesinde ihtiva eder. Çünkü Hazreti İsa, İslam peygamberini Ahmed ismiyle müjdelemiştir(Saf:6) Bu nedenle Ahmed ismi müjdenin, sevincin, hoş görünün ve sevginin nişanıdır.

Ahmed ismi bireyin kemalini esas alır. Ahlak, güzellik ve kıymet hazinesidir.

Ahmed, Son Peygamberin (sav) İsevi yüzüdür. İsa`nın (as) Son Peygamberdeki sureti Onun Ahmed isminde tecelli etmiştir. Bu nedenle Ahmed tıpkı İsa gibi sabırlıdır. Kimseye el kaldırmaz. Tamamen uhrevidir. Dünyaya rağbet etmez.

Ahmed (sav) kendi kendisiyle yarışır. Her gün yetmiş kere istiğfar ederek kendini aşar. İsa (as) gibi göğe yükselir.

 Ahmed`in kendisi hakkı övmekle meşguldür. Fakat övülen olarak Muhammed övgünün aksi mahiyette yerme ve haşa sövme gibi girişimleri kabul etmez. Muhammed isminin taşıdığı mana ve mesajı etkisiz kılacak,  isminin mana ve mesajını sulandıracak, bunun ciddiyetini sınayacak girişimler asla kanıksanamaz.

Tarihten günümüze Peygamberin “övülen” manasında olan isminin ciddiyetini ve ağırlığını sınamak, bunun sadece teorikte olduğunu göstermek için haşa peygambere karşı girişimlerde bulunanlar olmuştur. Fakat bütün girişimleri sonuçsuz kalmıştır. O zamandan günümüze tarih boyunca “övülen” manasında olan peygamberin Muhammed isminin sadece teorik olduğunu, bunun çiğnenebileceğini göstermek amacıyla türlü girişimlerde bulunanlar yerilmiş, kınanmış ve marjinalleşmiştir. Muhammed övülen manasına geldiği için kimse bunun zıddını yapamamıştır. Her türlü girişim sonuçsuz kalmış peygamberin (Sallallahu Aleyhi Vessellem) Muhammed ismi içinde taşıdığı savunma kodlarıyla kendini savunmuştur.

Muhammed, övülendir. Onu sevenler gönülden ona salat eder onu sevmeyenler öyle veya böyle saygı göstermek zorunda kalır. -haşa- Onu nebi kabul etmeyenler ona “Deha”, “Devrimci”, “Komutan” diyerek övmek zorunda kalır.

Bazılarının yapmaya çalıştığı saygısızlıklar hakaret olarak nitelendirilebilir. Ama inanın Muhammed isminin sahibi hakarete bile konu olamayacak kadar yücedir. Bu nedenle bazılarının yaptıkları tahkirden ziyade tahrik edici edepsizliktir. Ne bunlar ne de hiç kimse Muhammed`e hakaret edemez sadece tahrik ediyorlar o kadar…