Hakk Teâlâ dünyayı küre şeklinde yaratmıştır. Kürenin en önemli özellikleri şunlardır,

-Yuvarlaktır

-Yüzeyindeki tüm noktalar merkezine aynı uzaklıktadır

-Kürenin kenarı ve köşesi yoktur

-Yüzeyindeki herhangi bir noktadan doğru gidildiğinde, tekrar başlanılan noktaya gelinir.

Dünyanın yuvarlak olması insanların birbirlerine yüz vermeleri, yüz yüze gelmeleri içindir. Çünkü insanlar kürede birbirlerine sırt çevirseler de yine diğer taraftan birbirlerine yüz vermiş olurlar. Dolaysıyla küresel bir yapıda uzaktan veya yakından herkes yüz yüzedir. Farkında veya değil herkesin yüzü birbirine dönüktür. Şimdi buna küreselleşme diyorlar. Haddi zatında küre olan şey küreselleşmez. Çünkü zaten öyledir. Ama onların küreselleşme dedikleri şey kendilerini merkez kabul ederek dünyayı kendi eksenleri etrafında yuvarlatma çabasıdır. Onlar kimseye yüz vermeyecek ama herkesin yüzü onlara dönük olacak. İstedikleri budur ve buna küreselleşme diyorlar.

Küre olarak dünyanın yüzeyindeki tüm noktalar merkezine aynı uzaklıktadır. Bu da herkesi yerin içinde ve yeryüzünde eşit kılar. Tek ve bir olan kürenin merkezini-çekirdeğini yüzeye çıkardığınızda dünyanın şaftı kayar. Nitekim bugün olan da budur. Belirli güç merkezleri kendilerini eksen yapmaya çalışıyor. Bu da dünyanın savrulmasına sebep oluyor. Bunların küreselleşme dedikleri şey dünyayı kendi eksenleri etrafında döndürmektir. Ama bu merkez dünyanın tam ortasında değildir. Herkese eşit uzaklıkta değildir. Bu da dünyanın dengesini bozmuştur. Dünyanın merkez noktası Haktır, bu değişmez ama insanların kendilerini merkeze oturtma, düşük veya geniş çaplı merkez yapmaya kalkışmaları dünya küresinin adil döngüsünü bozuyor. Dünya sihirli küre değil ki onların istedikleri gibi dönsün.

Kürenin kenarı ve köşesi yoktur. Kürede sınır mefhumu yoktur. Köşe başı yoktur. Ama bunlar kendilerini köşe başı yaptılar. Küreye yapay sınırlar koyarak onu kenarlı hale getirdiler. Yani doğal bir küre olan dünyayı kendilerine göre şekillendirmeye küreselleşme dediler.

Dünyanın yüzeyinde herhangi bir noktadan doğru gidildiğinde tekrar başlanılan noktaya gelinir. Buna rağmen mevcut odaklar küreselleşme adıyla çizilen bu doğruları kendilerine doğrulttular. Oysa kürevi bir yapıda insan nasıl, nerde ve ne zaman hareket ederse yine kendine gelir. Kendini bulur. Görür ki Allah`a kul olarak halife olarak dünyada merkez kendisidir.

Kürenin bir manası da arı kovanıdır. Evet, dünya bir küre-kuvar olarak arı kovanıdır. Herkesin dünyada hakkın feleğinde ve çekim merkezinde yol alarak dünyada özgürce aşkla hareket etmesi varsayılır. Olması gereken budur. Dilediği çiçeğe konarak bal toplar. Herkes helalinden kendi damak zevkiyle kendi nasibiyle mutlu olur. Ama bunlar bütün zenginlikleri, tüm kaynakları kendi kovanlarına yuvarlattılar. Bundan almaya çalışanı da intihal yapmakla itham ettiler.

Malum odaklar küreselleşme adı altında dünyanın merkezini kendi eksenlerine kaydırmak istediler. Yapay meridyenlerle zamanı dahi kendi merkezlerine göre ayarlamaya çalıştılar. Ve arı kovanına çomak soktular. Küreselleşme adına Merkez noktasını değiştirmek, arı kovanına çomak sokmaktır. Bu da bütün insanların diğer merkezlere üşüşmesine, o merkez sahiplerini sokmasına yol açar.

Küre-kuvar, arı kovanıdır. Şimdi dünyanın kovanı bozulmuştur. Arı kovanına çomak sokulmuştur. Dünyanın yeniden doğal küre vasfına dönmesi için dünyanın merkezi olduğunu iddia eden odakların bundan vazgeçmeleri gerekir. Ne kadar güçlü olsalar da sonuçta onların da dünyanın merkezine uzaklıklarının aynı olduğunu süratle ve çok iyi anlamaları gerekir.

Dünya beşten büyüktür. Ya bunu anlayıp kabul edecekler ya da bu kovandan çıkan insanların öfkesiyle yere serileceklerdir.