Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde Adana'da 13 bina tamamen yıkılmış, 418 hayatını kaybederken 34 kişi d kurtarılmıştı.
Adana'da 3 bine yakın ağır hasarlı binanın yıkımı hala devam ederken, hafif hasarlı binaların güçlendirme çalışmaları sürüyor.
Yarın birinci yılını dolduracak 6 Şubat 2023 depreminin Adana'da ciddi kayıplara neden olduğunu kaydeden Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezi Şube Müdürü Ayşe Angay, İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu.
"Çocuklarımla zor bir gece yaşadım"
AFAD çalışanı ve aynı zamanda bir depremzede olduğunu ifade eden Angay, "Ben de iki çocuğumla birlikte o saatlerde evde yatıyorken küçük bir sallantıyla başladı ve ne olduğunu anlamadık. Biz kısa sürecek şeklinde düşündük, zor bir gece yaşadık. Ben de Adana'da çok etkilenen Çukurova bölgesindeydim. Çocuklarımla zor bir gece yaşadım, çok uzun sürdü ve çok korktuk. Ne kadar bu işin içinde olsak da, AFAD personeli olarak yıllarca eğitimlerde bulunsak da asrın felaketi yaşandı. Evin ve eşyaların gürültüsü, çocukların bağırması uzun sürdüğü için de biz çok çok etkilendik fakat artık deprem durduktan sonra çocukları toparlayıp aşağı inmeyi düşünürken bir an dedim ki: 'Benim bir görevim var ve ben bir AFAD personeliyim. Sadece Adana'da olduğunu düşündüm, eşimi ve çocuklarımı güvenli bir yere bıraktıktan sonra, hemen işimin başına döndüm." diye konuştu.
"13 binamız çökmüştü ve altında kalan canlarımız vardı"
Depreme Adana'da, çok kısa sürede müdahale edildiğini söyleyen Angay, "Adana'da da çöken binalarımız oldu. Çok kısa süre içerisinde ekiplerimiz oraya ulaştı. Haber ve ihbar aldıkları yerlere, bölgelere çok hızlı bir şekilde ulaştılar. Daha önce Van ve İzmir depreminde de çok başarılı bir ekip Adana, o konuda hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Onlar enkaz başına koştuğunda bizler de görev yerimize gittik. Ben de Afet Koordinasyon Merkezi'ndeydim. Orada Adana'daki afeti yönetmemiz gerekiyordu öncelikli olarak. 13 binamız çökmüştü ve altında kalan canlarımız vardı. Biz de o süreçte bütün ekip arkadaşlarımızla, herkes canla başla çalıştı. Hepimiz insanlara faydalı olabilmek için ne yapalım, 'çadır mı kuralım, o insanlara yemek mi taşısak, o insanlara bir battaniye bir çadır kurulumu mu yapsak'; hepimiz bir yandan bir an önce ailelerimizi güvenli bir noktaya bırakıp, bizler ne yapabiliriz, biz nasıl faydalı olabiliriz diye çok hızlı bir şekilde görevlerimizin başına geçtik." şeklinde konuştu.
"Adana'da toplamda 7559 hak sahibimiz var"
Adana'nın da depremden ciddi bir şekilde etkilendiğini kaydeden ve yeni ev alacaklara uyarıda bulunan Angay," 3 bin küsür ağır hasarlı binamız var. Adana'da toplamda 7559 tane hak sahibimiz var. Bina 13 adet ama hasarı çok büyük oldu. Kahramanmaraş merkezli depremin hasarı çok büyük oldu Adana'da. Özellikle Çukurova İlçesi'nde ağır hasarlı bina sayımız daha fazla. 13 binada toplamda 418 tane ölü vardı. Diğer illerde ki ölülerimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Hatay, Maraş, Adıyaman, Malatya, oralarda yüksek olduğu için doğal olarak Adana az etkilendi gibi göründü fakat Adana'da da maalesef vefat sayımız yüksekti. İnşaatında, denetimlerinde eksiklikler olan binalar çöktü. Yani evimizin artık süsüne püsüne, kaç odalı olduğuna, giyinme odası olup olmadığına, boyasının nasıl olduğuna deği,l şunu gördük ki, gerçekten depremi de yaşayan biri olarak çok da ağır yaşadım ve ağır geçirdim. Kesinlikle evlerimizin öncelikle denetletmemiz lazım, kendimizin bunu yapması lazım. Evimizi alırken sağlamlığına bakmamız, ev alıyorsak kendimizin o denetlemeyi yaptırmamız lazım." ifadelerini kullandı.
"Eşyalarımızı lütfen duvarlarımıza sabitleyelim"
Depremde uygulanması gereken konularda eğitimin şart olduğunu ve bunun çocuk yaşlarda öğretilmesi gerektiğini belirten Angay, şunları kaydetti:
"Eşyalarımızı lütfen duvarlarımıza sabitleyelim. Çok gösterişli süs eşyalarından, özellikle çocuklarımızın odasında üzerimizde devrilecek şeylerden sakınalım. Çök-Kapan-Tutun, her zaman eğitimlerde de söylüyoruz sabit eşyalı yerlere uygulayalım. Çök-Kapan-Tutun'u da öğrenirsek, o eğitimlerimizde güzel alırsak bence Türkiye olarak bu işin altından Japonya gibi kalkacağımızı düşünüyorum. Çocuklarım o kadar kötü yaşadılar ki bunu gerçekten biz etkisinden aylarca kurtulamadık. Bir de ben işin içinde olduğum için çocuklarımın yanına gidemedim. Bu yüzden tedirgin oldular. Onun için çocuklarımıza lütfen biraz zaman ayıralım, bu konuda ayda bir, altı ayda bir, bunu daha belirli periyotlarda yaparsak çocuklarımıza daha güzel sonuçlar alırız. Mesela Adana'da yıkılan bir apartmanda hayatını kaybedenlerin çoğu apartmanın dış kapısının önünde yakalandılar ve bina o esnada çöktü. Aslında kaçmak çözüm değil, asansörde yakalananlar, merdivende yakalananlar yani çocuklarımıza o esnada neler yapabileceğimizi öğretirsek, inşallah en azından eğitimli çocuklarla beraber o psikoloji de daha kolay anlaşılabilir diye düşünüyorum." (İLKHA)