Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören, İslam takvimine göre içerisinde bulunduğumuz Recep, Şaban ve Ramazan aylarını içine alan ve "üç aylar" olarak adlandırılan dönemi değerlendirdi.

Öngören, halk arasında "üç aylar" diye anılan zaman diliminin Allah’ın merhamet, bağışlama ve ihsanının zirveye çıktığı kutlu bir zaman dilimi olduğunu ifade ederek, "Hicri takvime göre Recep, Şaban ve Ramazan aylarından oluşan bu aylarda Regaib, Mirac, Berat ve Kadir gibi önemli kandillerin yer alması üç ayların değerini daha da arttırıyor." dedi.

Ramazan dışındaki en faziletli oruç Şâban’da tutulan oruç

Üç ayların ilki olan Recep ayının, Kur’an-ı Kerîm’de "haram aylar" diye anılan savaşın yasaklandığı ve kendilerine saygı gösterilmesi emredilen dört ay (Zilkade, Zilhicce ve Muharrem) arasında yer aldığını anlatan Prof. Dr. Reşat Öngören, şunları kaydetti:

"Peygamber Efendimiz, Recep ayı girdiğinde, ‘Allahım, Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır!’ şeklinde dua ederdi. Öte yandan Resul-i Ekrem’in Şâban ayında diğer aylara oranla daha fazla oruç tuttuğu, bazen de tamamını oruçlu geçirdiği hadis kaynaklarında zikredilir. O, ‘İnsanların değerini bilemedikleri bu ayda ameller Allah’a arz edilir; ben amellerimin oruçlu iken Allah’a arz edilmesini arzu ediyor ve bu ayda oruç tutuyorum’ buyurmuş. Ramazan dışındaki en faziletli orucun Şaban’da tutulan oruç olduğunu ifade etmiştir. Ramazan ayı ise Kur’an’ın indirilmeye başlandığı oruç ayıdır."

Kandiller: Kutlu zaman dilimleri…

Kutlu gecelerden Regaib ve Mirac kandilinin Recep ayı içinde yer aldığını dile getiren Prof. Dr. Reşat Öngören, şöyle anlattı:

"Recep ayının ilk cuma gecesi Müslümanların çoğunluğu tarafından Regaib kandili olarak kutlanmakta, Mirac hadisesinin gerçekleşme tarihi de Recep ayının 27. gecesi olarak kabul edilmektedir.

Bilindiği gibi Resul-i Ekrem’in bir gece Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’deki Mescid-i Aksa’ya yaptığı yolculuktan sonra Kudüs’ten göklere yükselmesine Mirac denilmiştir. Hazreti Peygamber (a.s.) yedi kat göğün her birinde sırasıyla Adem, İsa, Yusuf, İdris, Harun, Musa ve İbrahim peygamberle buluştu, ardından Allah’ın huzuruna çıktı. Beş vakit namaz burada iken farz kılındı. Bir rivayete göre Resul-i Ekrem’e Miracda Bakara suresinin son ayetleri (Âmenerresûlü) indirilmiş ve Allah’a ortak koşmayanların affedileceği müjdesi verilmiştir."

Kıblenin Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan Kabe istikametine çevrilmesi Berat gecesinde oldu

Şaban ayının on beşinci gecesinde kutlanan Berat kandili hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Reşat Öngören, "Peygamber Efendimiz; ‘Şaban’ın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der’ buyurmuştur. Kıblenin Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan Mekke’deki Kabe istikametine çevrilmesinin Berat gecesinde vuku bulduğuna dair rivayetler geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır." diye konuştu.

Kur’an’ın tamamı toplu olarak Berat gecesi dünya semasına indi

Kur’an’ın tamamının toplu olarak Berat gecesi dünya semasına indirildiği, Kadir gecesinde de ayetlerin peyderpey inmeye başladığının kabul edildiğini dile getiren Öngören, "Kandil gecelerinin en önemlisi olan Kadir gecesi Ramazan ayı içerisinde yer almakta ve çoğunluğa göre 27. gecesi olarak kabul edilmektedir." dedi.

"Gazze’de israil zulmü altında inleyen kardeşlerimizin kurtuluşu için çokça dualar edelim"

Prof. Dr. Reşat Öngören, "Allah’ın merhameti, bağışlaması ve ihsanının bütün alemleri kapladığı bu kutlu zaman dilimini bolca ibadet, dua, zikir ve hayırlı işlerle çok iyi değerlendirmek gerekir. Özellikle Gazze’de İsrail zulmü altında inim inim inleyen kardeşlerimizin kurtuluşu için çokça dualar edelim. Maddi olarak elimizden ne yazık ki pek bir şey gelmiyor, bari dualarımızla onlara imdat eyleyelim." diye sözlerini tamamladı. (İLKHA)