7 Ekim'den bu yana siyonist işgal rejimine karşı mücadele eden Filistin halkına desteklerini her platformda dile getiren Peygamber Sevdalıları'nın Kayseri’de düzenlediği basın açıklamasındaki durağı Cumhuriyet Meydanı'ndaki Bürüngüz Camii oldu.

Açıklamada, geçtiğimiz günlerde Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanı’na taşıdığı ve işgalcilerin soykırım suçlusu olarak kabul edildiği davaya da değinildi.

Düzenlenen basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları Kayseri Derneği adına Hüseyin Yazgan okudu.

Konuşmasına besmele ile başlayan Yazgan, "İşgal rejiminin Gazze’ye yönelik yapmış olduğu soykırıma dur demek ve işlemiş olduğu katliamlarını durdurmak için buradayız. Bu saldırılarla siyonistler Gazze ile birlikte tüm insanlığa ve vicdanlara savaş açmakta, ümmetin izzet ve şerefine kast etmektedirler. İzzet sahibi her insan, hiçbir zaman insanlığın ölümünü, vicdanların yok olmasını, izzet ve şerefin ayaklar altına alınmasını asla kabul etmez ve etmemelidir." İfadelerini kullandı.

"Soykırım davasına Türkiye müşteki sıfatıyla katılım göstermelidir"

Yazgan, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin işgalcilere açtıkları soykırım davası ile ilgili de konuşarak, "Uluslararası Adalet Divanı’na Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından yapılan başvuruyu ve işgalcilerin suçlu bulunmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Başlayan bu sürece olan desteğimizi bir kez daha beyan ediyoruz. Bu sürecin mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasını ve adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Açılan davada siyonistlerin Filistinlilere soykırım yaptığını ve siyonist teröristlerin derhal Gazze’den çekilmesi gerektiği dava dosyasına eklendi. İnsanlık vicdanı, bu davayı izlerken İslam ülkelerinden hiçbir sesin çıkmaması kabul edilebilir bir durum değildir. Adalet Divanı'nda açılan 'soykırım' davasında görülecek olan duruşmalara Türkiye mutlaka müşteki sıfatıyla katılım göstermelidir." dedi.

Yazgan, "Unutmayalım daha Mavi Marmara’nın hesabını sorulmadan, Gazze soykırımı meydana geldi. Bu yüzden İlk davacı konumunda olan Türkiye’nin kendisi olmalıdır. Güney Afrika'nın işgalcilere açtığı soykırım davasına, buradan Türkiye başta olmak üzere tüm vicdan sahibi ülkeleri müdahil olmaya davet ediyoruz. İslam ülkelerinin liderlerine sesleniyoruz: Gazze’deki katliam ve soykırıma dur demek için bu meseleyi Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne götürme cesaretini gösteriniz." şeklinde kaydetti.

"Yemen’e her türlü destek sağlanmalıdır"

Yemen’in işgalcilere yönelik tavrını desteklediklerini ve kendilerine her türlü desteğin sağlanması gerektiği belirten Yazgan, şunları söyledi:

"Siyonist işgal rejiminin soykırımına dur diyen Yemen’e her türlü destek sağlanmalıdır. Kahraman Yemen halkı ve ordusu, HAMAS’ın yanında yer alarak siyonistlere karşı direnişin safında yer aldılar. Yemen, siyonist işgal rejiminin soykırımını durdurmak için, siyonistlere dışarıdan gidecek olan silah, gıda ve petrolün akışını durdurarak siyonistlere büyük darbeler vuruyorken, bizim limanlarımızdan da siyonistlere mal ve teçhizat taşınmasına müsaade edilmemelidir. Hükümet bu konuda resmi karar alarak tüm ticari ilişikleri askıya almalıdır. Siyonist cephede yer alan ABD, İngiltere ve iş birlikçilerinin Yemen’e vahşice saldırması, sivillere ve savunmasız insanların başına bomba yağdırması gösteriyor ki küfür tek millettir. Siyonist şer cephesinde yer alan ABD ve İngiltere, 12 Ocak’tan bu yana Yemen’e 8 defa hava saldırısı düzenledi. Saldırılara; İtalya, İspanya, Fransa, Norveç ve Hollanda destek verdi. Bölge ülkeleri ve Müslüman devlet liderleri Yemen’e yapılan saldırılara dur demek için ABD ve İngiltere ve karşı ortak tavır almalıdırlar. ABD’nin ve İngiltere’nin bölge ülkelerinin gözüne korku salmak için yapmış olduğu bu saldırıya karşı, Türkiye’deki NATO üslerinin faaliyetleri derhal durdurulmalıdır."

"Refah Sınır Kapısı derhal açılmalıdır"

Gazze’de bir insanlık dramı yaşandığına dikkat çeken Yazgan, "Siyonist çetelerce Gazze’de sivil yerleşim alanları her gün bombalanmaktadır. Okullar, hastaneler, camiler ve evler tamamen ya da kısmen yıkılmış durumdadır. Gazze’nin alt yapısı tamamen çökmüş, açlık, susuzluk ciddi boyutlara ulaşmıştır. Havaların soğumasıyla birlikte, barınacak yer bulamayan ve yakacağı olmayan kardeşlerimiz büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Refah sınır kapısında binlerce yardım tırı bekletilmektedir. Adeta açlık ve kıtlıkla bir millet yok edilmek istenmektedir. Buna asla müsaade edilememeli ve kapılar derhal açılmalıdır." diye konuştu.

Yazgan, "Buradan Müslüman liderlere ve tüm uluslararası aktörlere çağrımız şudur:

-Gazze’de yaşayan iki buçuk milyona yakın mazlum insanın hayatlarının idamesi için gerekli su, gıda, ilaç, barınma ve temel ihtiyaçların karşılanması için 'insani yardım koridoru' acilen açılmalıdır.

-Filistin’i devlet olarak tanıyan özgür ülkeler, seçimle iş başına gelmiş HAMAS’a ve Gazze hükümetine denizden, karadan ve havadan ulaşmak için siyonistlerden izin alma zilletinden kurtulmalıdır. Bu özgür ülkeler, uluslararası hukuka uygun olarak HAMAS’la siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği yapmalıdırlar.

-İşgal tamamıyla son bulana kadar siyonist işgal rejimi ve tüm kurumlarıyla; askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik tüm ilişkilere son verilmeli, asla yeni iş birliği yapılmamalıdır.

-siyonistlerin her bir saldırı, katliam, cürüm ve hukuk tanımayan uygulamalarına karşı mutlaka caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. siyonistler ancak güçten anlar, İslam ümmeti bu gücünü göstermelidir.

-Müslümanlar izzetli bir şekilde yaşamak istiyorsa aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp siyasi, ekonomik ve askeri birliklerini kurmalı ve siyonist vahşete dur demelidirler.

-Filistin davası ümmetin ortak davasıdır. Mescid-i Aksa ve Kudüs, Müslümanların ortak değeridir. Bu bilinç kaybolmamalı ve nesiller boyu diri tutulmalıdır.

Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve Müslüman kardeşlerimizin, Filistinli annelerin, bacıların ve çocukların yanındayız." dedi.

Basın açıklaması, Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmet Göktaş’ın yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)