Her sabah olduğu gibi erkenden uyandılar. Sırayla abdest alıp, namazı cemaatle kıldılar. Namaz bitti derken, gardiyan kapıyı açtı. ‘Allah kurtarsın’ diyerek, elini açık bir şekilde ‘buyur içeri’ dercesine uzattı.

İsmi Kadirdi. Buraya hırsızlık yaptığı için girmişti. Herkes Kadir’le selamlaşıp hazır olan kahvaltıya oturdular. Kendilerine koğuş sorumlusu olarak seçtikleri Mustafa, Kadir’e yer gösterip oturmasını istedi. Beraber kahvaltı yapıldıktan sonra, o günün nöbetçisi ortalığı toparladı.

Sıra dersteydi. Dersi Mustafa anlatacaktı. Dersin konusu Kadir’e göre ayarlanmıştı. Sıkılmaması için elinden geleni yapacaktı. Mustafa dersin bitiminde son olarak şu cümleyi kullandı: ‘Biz Allah’ın dinini yüceltmek için çalıştık, ama bazıları bizi çekemedi ve bizi içeri attılar. Fakat Allah’a hamd olsun, biz imanımızdan taviz vermedik.’

Ders bitmişti. O gün kutlu doğum etkinliği düzenleyeceklerdi. Bu yüzden de Kadir’le fazla ilgilenemediler. Ama program Kadir’i çok etkilemişti. Program bitmiş, herkes dinlenmeye çekilmişti. Kadir, bu koğuşun niçin tutuklandıklarını şimdi anlamıştı. Daha önce bu şekilde tutuklananları görmüştü, ama kafasında ‘Kim bilir kimi öldürmüşler’ diye geçirmişti. Kendisi ise hırsızlıktan yakalanmıştı. Müdür, Kadirin çok sorun çıkardığını bildiği için onu bu koğuşa vermişti. İslam Koğuşuna

Nihayet herkes sessiz bir şekilde kendi işleriyle uğraşmaya başlamıştı. Kimi kitap okuyor, kimi etrafı düzenliyor, kimi de akşam yemeğini hazırlamaya koyulmuştu. Mustafa Kadir’in durgunluğunu fark etmiş, yanına sokularak halini hatırını sordu. Niçin tutuklandığını da öğrendi. Bu nedenle onunla daha çok ilgilenmeye çalıştı.


Böylece günler geçti. Kadir kendini kısa zamanda geliştirdi. Ama hırsızlık yaptığı için tutuklandığını hatırladığında kendinden nefret ediyordu. Ama İslam’ın güzelliklerini gördükçe de kendine bir çeki düzen veriyordu.

Bir sonraki gün Mustafa’nın mahkemesi vardı. Büyük ihtimalle serbest bırakılacaktı. Bu yüzden buraya bir sorumlu seçmek için herkese danıştı. Mustafa gibi herkesin içinden Kadir geçiyordu. Onunla konuşmak için bahçede volta atmaya çıktılar. Mustafa konuyu açıkladığında, Kadir: ‘Ben hırsızlıktan içeri girdim. Böyle bir suçla nasıl böyle bir görevi alırım?’ dedi. Mustafa ona Hz. Ömer’in hayatını anlattı. Müslüman olmadan önce hem putlara tapmış hem de kızını diri diri toprağa gömmüştü. Hatta Peygamberimizi öldürmeye bile teşebbüs etmişti. Müslüman olduktan sonra ise hem cennetle müjdelendi hem de çok adaletli bir halife oldu.

Sonuç olarak Kadir görevi kabul etmişti. Mustafa ise mahkemeden beraat etti. Müdür, bir konu için koğuş sorumlusunu çağırttı. Karşısında Kadir’i görünce, bütün planları altüst olmuştu. Huzuru bozmak için gönderdiği adam ‘Huzura Erenlerden’ olmuştu.

HAFTANIN YAZISI
Hasan Öşek / Adıyaman (Kahta) - Yaş: 18