2023-2024 eğitim öğretim yılındaki yarıyıl tatili öncesi son ders zili 19 Ocak Cuma günü çaldı. Yarıyıl tatili, 22 Ocak Pazartesi başlayıp 2 Şubat Cuma günü sona erecek.
Uzman Psikolog Muhammed Kocaoğlu, karnesi kötü gelen öğrenciler hususunda ebeveynlere önerilerde bulundu.
Okuldaki başarısızlıkların başında teknoloji bağımlılığının geldiğine dikkat çeken Kocaoğlu, ebeveynlerin çocuğuna kızma bağırma yerine onu iyi anlayarak arabulucu bir rol oynaması gerektiğini ifade etti.
"Teknolojik aletlerin kullanılması ders başarılarında düşüşe sebep oluyor"
İLKHA'ya konuşan Kocaoğlu teknoloji bağımlılığına dikkat çekerek, "Eğitim ve öğretim yılının ara tatile girmesi ile birlikte öğrencilerimiz bir karne aldılar çoğu öğrencimiz iyi aldı, bazıları kötü aldı. Bu süreçte değerlendirdiğimizde genelde bize daha çok başvurularda 'Çocuğun karnesi çok kötü geldi, bu süreçte biz neler yapabiliriz?' 'Bizim sözümüzü veya bazı şeyleri dinlemiyor ve kendine bir yapı hazırlamış ve bu şekilde devam ediyor.', 'Biz bu süreçte bu otokontrolü sağlayamıyoruz ve gerçekten de çok zorlanıyoruz, bu durumda neler yapılmalı?' deniliyor. Karnesi kötü gelen çocuğa şu şekilde davranmalı; karnesi kötü gelmesinin en büyük sebeplerine bugün bakmış olduğumuzda teknoloji bağımlılığı geliyor. Teknoloji bağımlıyla birlikte çocukların telefon kullanımı, tablet veya bilgisayar kullanımı gibi bazı teknolojik aletleri kullanmasının ders başarılarında çok derecede gerçekten de düşüşlerin olmuş olduğunu görüyoruz. Bu süreçlerde çocuğu daha iyi anlayarak çocuğa bir kızma bağırma vesaire bu gibi durumlarla değil de arabulucu bir rol oynayarak hem anne babanın hem de çocuğun, okul içerisinde buna idareciler de giriyor çünkü bu üçgen içerisinde değerlendirilmesi lazım." dedi.
"Ders başarısı yükselirse kısıtlamalar biraz daha seyrek açılabilir"
Çocuğun özgürlüğünü kısıtlamak yerine başarısızlığını tetikleyen araçların kısıtlamasının daha doğru olacağını belirten Kocaoğlu, "Net bir şekilde ortak tavırlarla iyi bir şekilde bazen çocukla birlikte anlaşmalar yapılması gerekiyor. Bu ne olabilir? Çocuğunuz bu süreçte teknolojiyi çok aşırı derecede kullanıyorsa bu süreçte biraz daha orta yolu bularak eğer kötü geldiyse karnesi kısıtlama yollarına gidebiliriz. Bunların erişimini kısıtlayabiliriz. Çocuğun özgürlüğünü kısıtlamak 'Çocuğa dışarıya çıkamazsın, şunu yapamazsın, bunu yapamazsın.' demekle değil de elindeki bu durumu tetikleyen araçların kısıtlaması yaparak yaklaşımı çok çok daha doğru bir şekilde sağlanacaktır. Bu gerçekleştiğinde görecek ki ve akabinde ders başarısı yükselirse ona göre yine bu kısıtlamalar biraz daha seyrek açılabilir. Denetim ve kullanım aile tarafından sağlanmalıdır, bu şekilde devam etmelidir diye düşünüyoruz." diye konuştu.
"Biraz daha destekleyici roller oynanması gerekiyor"
Uzman Psikolog Muhammed Kocaoğlu
Ailelerin karnesi kötü gelen çocuklaa 'Sizi okuldan çıkartırım.' gibi tehditvari konuşmaların yanlış olduğunu söyleyen Kocaoğlu, "12 yıllık eğitim hakkı şart. Bu süreçte aileler 'Sizi okuldan çıkartırım.' gibi bazı böyle tehditvari konuşmalar yapabiliyor. Başarı gerçekten de tetiklenirse ve arkasında durursa her çocuğun gerçekleştirebileceği bir durumdur. Biraz daha destekleyici roller oynanması gerekiyor. Hayatın ve hayat meşgalesinin içerisinde birçok zorlu alanlar var. Bu arabulucu roller, aileyle çocuk arasında iyi bir şekilde davranılır ve devam ederse hem çocuğun kazanımı sağlanır hem de çocuğun başarısı yükselir. Bu gözetimi sadece bu ara tatillerde değil de çocuğun eğitim hayatının devam ettiği her süreçte yapmalıyız." şeklinde konuştu.
"Ebeveynler çocuklarını iyi bir şekilde gözlemlemeli"
Ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte başarıyı düşüren sebeplerin üzerine yoğunlaşması gerektiğini dile getiren Kocaoğlu, "Başarıyı düşüren sebeplerin üzerine yoğunlaşıp çocukla oturup 'Bunu neden yaptın?, Bu neyden kaynaklandı?, Bu ne şekilde oldu da böyle oldu?' gibi bir ortak şey bulunmalı. Öfkelenme sinirlenme olmamalı çünkü çocuk ergen psikolojisini gerçekten de görebiliyoruz ki bazen bu süreç çok aşırı derecede ters teptiğinde Allah korusun, çok psikolojik problemlere, intiharlara kadar gidebiliyor. Çocuk ve bir birey başarısıyla sabitlenen ve başarısı ile gerçekleşen bir şey olmamalı. Başarısız skalasıyla değerlendiren bir kurum olmamalı. Çocuğun başarılı olabileceği başka mecralar da olabilir. Ebeveynler çocuklarını iyi bir şekilde gözlemlemeli, bu alanlar çok çok iyi bir şekilde tespit edip yönlendirme safası içeresinde bulunmalıdırlar." ifadelerini kullandı. (İLKHA)