İşgal rejiminin 7 ekim 2023 tarihi itibariyle Gazze'de başlattığı soykırım 98 günü geride bıraktı. Dünyanın dört bir yanında Gazze yararına yardım çalışmaları sürdürülürken öteki taraftan ilk günden beri başlatılan destek gösterileri de devam ediyor.

Her hafta düzenlediği basın açıklamaları ve etkinlikleriyle desteğini ifade eden Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın bu haftaki durağı merkez Sur ilçesinde Nebii Camii oldu.

Cuma namazı sonrası Nebi Camii önünde düzenlenen basın açıklamasını Yetimler Vakfı Genel Koordinatörü Cemil Cahit Ünsal okudu.

İslâm alemi manevî bir iklimin hüküm sürdüğü mübarek üç ayların başladığını belirten Ünsal, bu aylardan olabildiğince feyiz alınması temennisinde bulunarak "Evet, üç aylara girdik ancak geride büyük acılar yaşadığımız 3 ayı geride bırakarak. Filistin'de, Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da süren 75 yıllık işgal son üç ayda büyük acılara neden oldu. 7 Ekim'den bu yana 23 binden fazla Müslüman kardeşimiz siyonistlerin zulmü altında can verdi." dedi.

"Her şeyimizle Gazzeli kardeşlerimizin yürüttüğü mutlak cihadın yanında olmaya devam edeceğiz"

Hemen her gün, her hafta sokaklara ve meydanlara çıkarak Filistinli Müslümanların yanlarında olduklarını beyan ettiklerini ifade eden Ünsal, "Kudüs ve Aksa için verilecek her türlü bedeli ödemeye hazır olduğumuzu da dile getirdik. Bu tavrımız hâlâ devam etmektedir. Şehitler yurdu olan Gazze'de kan akmaya devam ediyorken, her gün çocuklar katlediliyorken, kimse bizlerden evlerimizde oturmamızı, sessiz ve tepkisiz kalmamızı beklemesin. Her şeyimizle Gazzeli kardeşlerimizin, Filistinli mücahitlerin ve onların siyonist işgale karşı yürüttüğü mutlak cihadının yanında olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"Mü'minler bir vücudun azaları gibidir vücudun herhangi bir azasına diken batsa ıstırap duysa vücudun her azası bu acıyı hisseder" hadis-i şerifince bu durumun mü'min olmanın gerekliliği olduğunun altını çizen Ünsal, "Mü'minler ancak kardeştir" düsturunca hareket edip Filistinli Müslümanların acılarını paylaşmak, onlara maddi-manevi destekte bulunmanın herkese farz olduğunu söyledi. 

"Filistin'de ölen çocuklar bizim çocuklarımızdır" diyerek konuşmasını sürdüren Ünsal, "Kudüs'te akan kan bizim kanımızdır. Zindanlara hapsedilen bedenler bizim bedenlerimizdir. Talan edilen mukaddes belde bizim yurdumuzdur. Hürmetine el uzatılan mabet bizim Mescid-i Aksa'mızdır. Zaman, uykudan uyanma zamanıdır. Bize gaflet haramdır." şeklinde konuştu.

"Ordularınızı ve siyasetinizi Müslüman kardeşleriniz için seferber etmiyorsanız bu sükutun bedeli gazaptır, ateştir"

Ünsal, "Evet, İslam ülkelerini idare edenlere de gaflet haramdır. Ümmetin evlatları can çekişirken suskunluk, tepkisizlik haramdır. Fiili güç ile zulmü engelleyeceklerin sadece konuşması da haramdır. Kudüs ve Aksa davasını sıradan bir dış politika başlığı olarak görmek de haramdır. Mazlum belde Gazze'yi değil de ulusal çıkarları öncelemek de haramdır." diye belirtti.

Devlet yöneticileri ve halklara uyarı mesajını paylaşan Ünsal, "Filistin'de ümmetin çocukları bir bir katlediliyorken bu kanın size sıçramadığını zannetmeyin. Ordularınızı, silahlarınızı, siyasetinizi ve paranızı Müslüman kardeşleriniz için seferber etmiyorsanız bilin ki bu sükutun bedeli gazaptır, ateştir. Hem kendinizi hem halkınızı bu ateşten korumak size fazdır. Barbarlıkta, vahşette sınır tanımayan siyonistler Filistin'de kan akıtmaya devam ediyor. 23 binden fazla canımız şehid oldu. Yaklaşık 60 bin kardeşimiz yaralandı. 8 binden fazla kayıp var ki bunları çoğu enkaz altında." dedi.

Açıklamada sitem içerikli ifadelere yer veren Ünsal, şunları kaydetti:

"Allah aşkına! deyin hele; canlı cansız her şeyi yok etmeyi amaçlayan siyonistlerin Gazze'de yaptıkları bütün sınırları aşmadı mı? Bu barbarların işledikleri cürümlerin, ashâbu’l-uhdûd'un yaptıklarından ne farkı var. Hiçbir suç işlemedikleri halde yalnızca Allah’a inandıkları için kendilerine zulmedilen, işkenceye uğrayan, ateşle dolu hendeklere atılıp diri diri yakılan iman ehlinin hazin durumunu bir kez daha yaşamıyor muyuz?" ifadelerini kullandı.

"Filistin cihadına fiili olarak destek olan Yemenli mücahitleri de selamlıyoruz"

Ünsal, "İşgal edilen mukaddes beldenin sakinleri sırf yurtlarını terk etmedikleri için bunları yaşamıyor mu? İslam'ın ilk kıblesini korumak için birbirine kenetlenmiş Müslümanların vahşice katledilmesi Kudüs için değil mi? Asırlar boyu azgınlıkları ile bilinen israiloğulları yine azgınlaşarak mü'minleri katletmiyor mu? Tıpkı peygamberlerini katlettikleri gibi." şeklinde konuştu.

İşgal rejimine karşı alınması gereken tedbir ve müeyyidelere değinen Ünsal, Yemen'i örnek göstererek "Çocukların, kadınların çığlıklarını artık duyun. siyonist barbarlığı sonlandıracak tüm adımları attın. Kudüs'ün işgalini, Mescid-i Aksa'nın yıkılmasını engelleyin. İşgalcilerle tüm ilişkilerinizi kesin. Limanlarınızdan o barbarlara bir gram lojistik hiç mi hiç taşımayın. Siyonistlere kol kanat gerenlere de tavır koyun. Bu anlamda başta ABD ve İngiltere olmak üzere emperyal güçlerle de ilişkilerinizi gözden geçirin. Tıpkı Yemenli kardeşlerimizin yaptığı gibi." diye belirtti.

Yemen hükümetinin tutumunu takdirle karşılayan Ünsal, "Bu münasebetle bugün Filistin cihadına fiili olarak destek olan Yemenli mücahitleri de selamlıyoruz. Yemen herkese Filistin'in çok da uzakta olmadığını, direnişin her alanda, her coğrafyada güçlü şekilde desteklenebileceğini gösterdi. Diğer İslam ülkeleri de Yemen örneğinden yola çıkarak Filistin cihadına her türlü desteği sunmalıdır." dedi.

Ünsal, "Diyarbakır'dan, Filistinli Müslümanların cihadını sahipleniyor ve zaferi müjdeleyen şehadetleri tebrik ediyoruz. Rabbimizden, işgalcilere karşı verilen amansız mücadelede onlara katından yardım göndermesini niyaz ediyoruz. Mübarek üç ayların hürmetine Filistin'de, Gazze'de acının dinmesini, Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşmasını diliyoruz.Ve kardeşlerimize, "Sabredin! Şüphesiz Allah'ın vadi haktır…" Muhakkak ki siz galip geleceksiniz. Ya zafer kazanacak ya da şehadet ile taçlanacaksınız. Siz, düşmanlarınızı ve Gazze'de olup bitenleri izlemekle yetinenleri de umursamayın. Nasıl olsa onlar da bir gün Allah'a döneceklerdir. Davamızın sonu Allah'a hamd etmektir." diye belirtti. (İLKHA)