Hamza Durmaz
Merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde yer alan Divan'da tarafların hazır bulunduğu salonda halka açık yapılan duruşma, canlı yayınlandı.
Bugünkü duruşmada Güney Afrika'nın ihtiyati tedbir talepleri dinlendi. Yarınki duruşmada ise işgal rejiminin heyeti sözde savunmasını yapacak.
Duruşma, Güney Afrika tarafını temsil eden hukukçuların başında yer alan Profesör John Dugard’ın sunumuyla başladı. Dugard, apartheid döneminde Güney Afrika'da yaşamış ve aktif şekilde apartheide karşı durmuş bir hukukçu olarak öne çıkıyor.
Güney Afrika Hukuk Ekibi şunları söyledi:
- "Uluslararası toplum yıllardır Filistinlileri yüzüstü bıraktı, biz de bu yüzden bu mahkemeye başvurduk.
- Gazze'deki durum emsalsiz ve Filistinlilerin hakları korunmalı
- israilli yetkililerin soykırımı teşvik eden konuşmaları Gazze'deki askerlerin eylemlerine yön veriyor
- İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki eylemlerine ilişkin gerekçeler, (katil) israili soykırım yapma niyeti suçlamasından kurtarmıyor
- Soykırım Sözleşmesi'ne üye devletlerin bu suçun işlenmesini önlemek ve faillerini cezalandırmak görevidir.
- Soykırım Sözleşmesi hükümlerinin korunmasını sağlama hakkına sahibiz"
Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı önündeki temsilcisi şunları söyledi:
"İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısının kurbanlarının yüzde 70'i kadın ve çocuklardan oluşuyor ve yaklaşık 7 bin Filistinli hâlâ enkaz altında kayıp."
"Cesetler toplu mezarlara gömülüyor. İlk haftalarda İsrail "güvenli" olduğunu iddia ettiği bölgelerde 2.000 kişiyi vurdu. Bu bombalar uçaklar tarafından atılan en kanlı ve en yıkıcı bombalar arasında yer alıyor."
"1.800'den fazla aile birden fazla üyesini kaybetti. İsrail bombardımanı sonucu yüzlerce aile yok oldu. Babalar, oğulları, anneleri, teyzeleri, amcaları birlikte öldürüldü. Kasıtlı olarak işlenen bu cinayet, bebekler dahil kimseyi dışlamaz."
"İsrail, Gazze'deki Filistinlilerin yüzde 85'ini yerinden etmeye zorladıktan sonra zorla sevk yoluyla Gazze'de yaşamın devamına imkan vermeyecek koşullar uyguladı, ayrılmayı reddeden ya da gidemeyenleri ise öldürdü ya da ölümle tehdit etti. Pek çok Filistinli yerinden edildi."
"İsrail, insanları yok etmek ve yerinden edilmeye zorlamak için, bebekler de dahil olmak üzere içindeki her şeyle birlikte tüm hastanelere tahliye emri verdi ve su, yiyecek, yakıt ve yaşamsal ihtiyaçları kesti."