Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de siyonist işgalcilerin saldırılarına protestolar sürüyor. Protesto kapsamında sağlık çalışanları tarafından Türkiye geneli başlatılan ‘sessiz yürüyüş’ programları ise 8’inci haftasına girdi.
‘Sessiz Yürüyüş’ programı çerçevesinde bu hafta da Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bir araya gelen sağlık çalışanları, Güres Caddesi’ndeki Kızılay Kan Bankası'na kadar sessizce yürüdü.
Basın açıklaması öncesi kısa bir açıklama yapan Siirt Hukukçular Derneği Başkanı Av. Diyaeddin Temiz, siyonist terör rejiminin şehid ettiği çocuklar kadınlar, yaşlılar, insan hakları gönüllüleri, sivil, doktor, sağlık çalışanları, basın mensupları, işgal altındaki vatanlarını ve namuslarını kurtarmak için direnen mücahidler, hayvanların kanları ve bombalarla yakılan bitkilerin külleri üzerinden insanlık tanımının güncellendiğini belirtti.
Basın açıklamasını okuyan Doktor Özgür Aydın da Türkiye'de gündemin dağıtılıp Filistin’e desteğin azaltılmaya çalışıldığının farkında olduklarını ve buna asla izin vermeyeceklerini ifade etti.
"Nasıl ki hiçbir suç cezasız kalmaz, israil için de ceza günü hızla yaklaşmaktadır"
Aydın, "Terör rejiminin, Filistin topraklarında işlediği suçlar büyüyerek devam ediyor. Terörist israil; yalnızca Filistin halkına karşı değil, bütün insanlığa karşı, sadece Filistinli çocuklara değil, bütün çocuklara karşı suçludur. Nasıl ki hiçbir suç cezasız kalmaz, israil için de ceza günü hızla yaklaşmaktadır. Bugün biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak, 'Terör, Soykırım ve İşgale karşı yürüyüş'ümüzün 8. haftasındayız. Ülkemizde gündemin dağıtılıp Filistin’e desteğin azaltılmaya çalışıldığının farkındayız. Gazze halkı ise tam 91 gündür uçak ve bomba seslerine, yıkıma ve katliama karşı direniyor. Uyku, güvenlik hissi ve düzenli beslenme gibi insanın temel ihtiyaçlardan hiçbirine sahip olmadıkları 91 gün. Sağlık hizmetlerine ulaşım gibi bizim için paha biçilemez bir hak, oradaki insanlar için ölümden önceki son durak." ifadelerini kullandı.
"Meslektaşlarımız özgür, hastanelerimiz güvenli olana kadar durmayacağız"
Siyonist rejim tarafından uygulanan teröre rağmen korkmayan ve yılmayan Gazze halkını, tutuklansalar da öldürülseler de görevleri başından bir an ayrılmayan Gazzeli sağlık çalışanlarını selamladıklarını ifade eden Aydın, "Biliyoruz ki onlar kan görmeye, aralıksız çalışmaya, uykusuz kalmaya alışıktır. Ancak hastalarına yardım edememeye, onları çaresizce ölüme bırakmaya asla alışık değildir. Buradan devletimize ve uluslararası yardım kuruluşlarına sesleniyoruz. Biz Gazzeli sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışmaya, oralarda kurulacak hastane ve sağlık tesislerinde görev almaya hazırız. Bununla birlikte İsrail tarafından tutuklanan ve türlü işkencelere maruz bırakılan 54’ten fazla hekimin özgürlüklerine güvenli bir şekilde kavuşmaları için ve yıkılan hastanelerin yeniden yapılması, güvenli bir şekilde işlev gösterebilmesi için gereken bütün çalışmaların yapılmasını talep ediyoruz. Tutuklanan hekimlerin ve yıkılan hastanelerin isimlerini basın kuruluşlarıyla paylaştık ve süreci takip ediyoruz. Meslektaşlarımız özgür, hastanelerimiz güvenli olana kadar durmayacağız." açıklamasını yaptı.
"Hiçbir katilin ve hiçbir teröristin yaptığı yanına kalmadığı gibi senin de yaptıkların yanına kalmayacak israil"
Sessiz yürüyüşün 8 haftadır Türkiye’nin her bölgesinden 40’tan fazla ilde insanlığı yaşatmaya çalışan sağlık çalışanlarının katkısıyla devam ettiğini hatırlatan Aydın, "Biz her hafta, beyaz önlüklerimizle sessizce yürüyerek bağırıyoruz: Hiçbir katilin ve hiçbir teröristin yaptığı yanına kalmadığı gibi senin de yaptıkların yanına kalmayacak israil. Sen kaybedeceksin; insanlık kazanacak, Filistin halkı kazanacak, beyaz önlüklerini soykırıma karşı duvar olarak örenler kazanacak. Yıktığın hastanelerin içinde bütün insanlığın hayatını kurtarmaya devam eden Gazzeli meslektaşlarımız kazanacak! İnsanlık dışı bütün eylemlerden kurtulmak için verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz! Bu minvalde tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz, Kanıksamayacağız, Normalleştirmeyeceğiz, Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız." diye belirtti.
Sessiz yürüyüş, Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Memduhoğlu'nun duasının ardından son buldu. (İLKHA)