Ben hayatı seven onun güzelliğiyle sürur olan bir Müslümanım. Allah beni bu dünyaya misafir olarak getirmiş, ihsan edilen bu nimeti tepmek bir beyinsizliktir. Aynı şekilde bizi rızıklandırana şükürde cimrilik etmek de beyinsizliktir. İnsanın tarifi yapılırken denilir ki, onun adaletleri beyninden büyüktür. Oysa biraz insaflı olsalardı şöyle derlerdi.
İnsanlık kendini düşünüyor, yaratanı unutuyor, O’nun hakkını inkar ediyor, O’na kavuşacağını kabul etmiyor, ve sanıyor ki bu dünya her şeydir, bir başka hayata geçiş yoktur, bu dünyadan başka bir hayat bulunmamaktadır. Bundan dolayıdır ki Allahın icra ettiğine değil, kendi icra ettiklerine değer atfediyorlar. Seneler önce İngiliz Gazetesi ortaya koymuş olduğu bir araştırmanın sonucunu şöyle anlatıyor. “Gazetemizin yapmış olduğunu ankete önemle katılmanızı uygun görürüz”
Anketin sorusu şöyledir:
- Farz edelim ki çok meşhur çok güzel sahasında bir tane ve paha biçilmez derecede kıymetli bir yunan heykeli, küçük bir bebekle birlikte bir odada bulunmakta…
Bu esnada odada ateş olsa ve yangının çıktığı odadan ancak ikisinden birini kurtarma imkanı olsa; heykeli mi bebeğimi kurtarmak gerekir?
Kültürlü ve toplumda önemli mevki işgal eden kimselerden bu soruya cevap verenlerin büyük çoğunluğu gazeteye gönderdiği cevaplarda şunu söylemişlerdir:
Önce Heykel kurtarılmalı, Bebek ise mecburen ölüme terk edilmelidir.
Bu tercihi yapmalarında ki gerekçeleri de şuydu :( Günde milyonlarca bebek doğuyor.
Oysa bu heykelin yerini doldurabilecek bir başka heykel bulmak mümkün değildir.
Bu heykel Yunan kültürünün büyük sanat şaheseridir.
İşte… bu küfürden daha çirkin bir küfür, insanlığa yapılan bu ihanetten daha adi bir ihanet gördük mü?
Leyla Temur / Siverek – Yaş: 21