Allah (c.c.) adıyla.
Bazıların Şeytana bakarcasına yan baktığı, bazılarının ise bakınca sarılası geldiği Televizyon. Öyle bir fitne olup ayırmadan, ayıklamadan toplumun genelini bozmaya çalışan, inkar eden ve İslam`ı yıkmaya çalışan orduların yapamadığını yapmaya çalışan ve çoğu kitle üzerinde de başarılan olan televizyon. Öyle kişiler var ki İslam`a tabi olduklarını, Müslümanlık iddiasında bulunup, eline televizyon kumandasını alınca a dizisini, b filmini, c programını izleyipte başlı başına iddiasıyla yaşantısı büyük çelişki göstermektedir. Ne yazık ki çoğu kişi bu durumda. Yine çok ilginç ki bu Müslümanlık iddiasında bulunan bu Müslüman Amerika`nın İsrail`in yaptıklarını beğenmez, kabullenmez ama Allah(C.C.)rızası olmayan, Amerika ve İsrail`in(Şeytan`ın) rızası olan, onlar yapımı dizileri, filmleri izler. Zevkle, gülerek Hz. Muhammed (S.A.V.) ganimet olarak tabir ettiği zamanında boş yere harcayarak evet gördünüz mü? Ne çelişki ama! Tabi bunları izleyerek doğrulama, beğenme, Allah(C.C.) rızası olmayan şeylere maddi destek verme ve dolayısıyla devamına teşvik etme. Gerek fiziğe gerekse maneviyata verilen zararlarda bir başka boyutu. Kişinin bunların yönelmesinin neticesinde ise kazanılan bolca günah... Tabi buna da kazanç denilirse(!) Yine önemli bir nokta ki bu yaşantı neticesinde kişinin günahlara meşru olarak bakması ve zamanla isteyerek aynı şeyleri yapma ihtimali oluşur. İslam`a tabi olduğunu Müslümanlık iddiasında bulunan bu kişi İlim öğrenmek farz olunmasına karşın, gerek İman’ın gerekse İslam`ın esaslarını sayamazken, bilmezken aynı kişi bugün şu dizi yarın şu dizi deyip haftayı tamamlar. Dizi içerisinde oynayan oyuncuların isimlerini, şahsi yaşantılarını hepsini ezbere bilir. Yine aynı kişi dizinin bir dakkasını kaçırmak istemez ama namazı kazaya bırakacak duruma kadar gelir. Allah(C.C.) aşkına söyleyin bu nasıl Müslümanlık, bunlar nasıl çelişkiler!.. İslam dinini Allah(C.C.) Kelamı olan Kur`an-ı Kerim`de Maide suresi 3. ayette nimet olarak tabir eder. İslam başlı başına bir yaşantı tarzı olup, ne uygunsa alınıp ne uygun değilse şiddetle kaçınılmalıdır. Bu dikkat neticesinde Şüphesiz ki Allah(C.C.) izniyle insan için gerek maddi gerekse manevi yararlar vardır. Şu söz gerçek olup unutulmamalıdır ki ``Müslüman olduğunu söylemek iddia, Fiilen uygulaması ise ispatıdır.`` Son olarak Hz. Ömer(R.A.) bu sözüyle bitirmek istiyorum. ``İnandığın gibi yaşamazsan, Yaşadığın gibi inanırsın`` Allah(C.C.) rızasına göre yaşamak ve yaşatmak dileğiyle...

 

Mehmet Masum Öztürk / Antalya - Yaş: 20