Açıklamayı, Dünya Sağlık Örgütü'nün Filistin topraklarındaki temsilcisi Richard Peeperkorn yaptı.
Peeperkorn, DSÖ tarafından siyonist rejimin yoğun saldırıları ve ablukası altında bulunan Gazze'deki hastanelerin durumuyla ilgili düzenlenen çevrim içi basın toplantısında konuştu.
DSÖ ve Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarının, dün Gazze'nin kuzeyindeki El-Ehli Baptist Hastanesi ve Şifa Hastaneleri'ne riskli bir operasyonun ardından tıbbi yardım malzemesi ulaştırdığını belirten Peeperkorn, ilk olarak iki sağlık tesisine yakıt dağıtımı planladıklarını ancak güvenlik gerekçesiyle sadece tıbbi malzeme tedarik ettiklerini belirtti.
Peeperkorn, "Ekiplerimiz, 7 palet tıbbi malzeme dağıttı ve son dönemdeki saldırıların hem sağlık tesislerine etkisine hem de yıkımın boyutuna tanık oldu. Personelimiz, geriye kalan hasta ve sağlık çalışanlarının karşı karşıya olduğu felaketin ötesinde, durumu anlatmak için kelime bulamıyor." dedi.
Gazze'deki 36 hastaneden yalnızca 9'unun kısmen hizmet verdiğini söyleyen Peeperkorn, "Hizmet veren hastanelerin hepsi Gazze'nin güneyinde; kuzeyde işlevsel bir hastane kalmadı. El-Ehli Baptist Hastanesi, Gazze'nin kuzeyinde hizmet veren son hastaneydi ancak şu anda asgari düzeyde çalışıyor." diye konuştu.
Peeperkorn, "Gazze'deki çatışmalarda şu ana kadar 20 binin üzerinde insan öldü. Bu, Gazze'nin tüm nüfusunun neredeyse yüzde 1'ine denk geliyor." ifadelerini kullandı.
DSÖ'nün, ateşkes çağrısını yinelediğini aktaran Peeperkorn, siyonist rejimin saldırıları ve işgali altındaki Filistin topraklarındaki sağlık tesislerine 7 Ekim'den bu yana toplam 493 saldırıyı doğruladıklarını ve bunların 246'sının Gazze ve 251'inin Batı Şeria'da yaşandığını kaydetti.
Peeperkorn, bu saldırıların 582 ölüm ve 748 yaralanma ile sonuçlandığını vurguladı.
AA muhabirinin "Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun, alıkoyduğu Kemal Advan Hastanesi Müdürü Ahmed el-Kahlut'a işkence yaptığını açıkladı. Yüzlerce sağlık çalışanı İsrail'in saldırılarında öldü ve İsrail 93 sağlık çalışanını insani olmayan koşullarda gözaltında tutuyor. DSÖ olarak sağlık çalışanlarını İsrail'in saldırılarından korumak için ne yapmayı planlıyorsunuz?" sorusunu yanıtlayan Peeperkorn, DSÖ'nün her türlü çatışmada, sağlık hizmetlerine yönelik saldırıları izlemek, analiz etmek ve raporlamakla yükümlü olduğunu dile getirdi.
Peeperkorn, "Sağlık çalışanlarının gözaltına alınması sağlık hizmetlerine saldırıdır." dedi.
Sağlık çalışanlarının gözaltına alınmasından dolayı son derece endişeli olduklarını kaydeden Peeperkorn, "Ailelerinin ve çalışma arkadaşlarının bu konuda elbette bilgilendirilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.