KONYA - Selçuk ve Eskişehir Osman Gazi üniversitelerinden öğretim üyeleri, çeşitli sendikalar, ilahiyatçılar, uzmanlar, öğretmenler ve avukatlarından oluşan 24 kişilik bir heyet, Memur Sen öncülüğünde "Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasına İlişkin Gerekçeli Öneriler" adlı bir kitapçık hazırladı. Söz konusu kitapçığın yetkililere gönderileceği açıklandı.


Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Memur-Sen Konya İl Temsilcisi Latif Selvi, "Bu çalışmamızın temel amacı, bir insan hakkı ihlali olan başörtüsü yasağının siyasal, sosyal, psikolojik ve ekonomik maliyetlerini tespit etmek ve başörtüsü yasağı uygulamasına dayanak oluşturan mevzuat altyapısını inceleyerek yasağın sonlandırılması için karar alıcılara önerilerde bulunmaktır" dedi.


28 Şubat sürecinde başörtülü kadınların okullardan/işyerlerinden uzaklaştırıldığını hatırlatan Selvi, "Kamusal alan kavramı zamanla üniversitelerin çok ötesinde tüm kamu kurum ve kuruluşlarını, hastaneleri, askeri tesisleri ve hatta devlet dairelerine yakın sokak ve caddeleri dahi kapsayacak şekilde kullanılmaya başlanmıştır" ifadelerini kullandı.


Selvi, gerekçeli önerileri şöyle sıraladı:
"1. Başörtüsü İslam inanç sisteminin asli unsurlarından birisidir. Devlet adına karar verenler Başörtüsüne bu perspektiften bakmalıdırlar.

2. Yeni Anayasa'da özgürlüklerin alanı genişletilerek inanç ve inandığı gibi yaşama özgürlüğünün garanti altına alınması, din ve vicdan özgürlüğünün güçlendirilmesi gerekmektedir.

3. Anayasa'da 'Tarafsızlık ilkesin gereği olarak devlet, kamu istihdamında ve eğitim hakkına ulaşmada dine, inanca, mezhebe, kanaate ve felsefi görüşe bağlı tercihleri ve pratikleri nedeniyle hiç kimseye ayrımcılık yapamaz.'

4. Anayasa ve yasalardaki laiklik ile ilgili hükümler hiçbir şekilde başörtüsü yasağı için dayanak olarak kullanılmamalıdır.

5. Eğitimin her safhasında kılık kıyafet öğrenci ve öğreticiler için serbest olmalıdır.

6. Türkiye, Başörtülü kadınların çalışma yaşamında karşılaştıkları ayrımcılığın sona ermesi için Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın tasfiye edilmesine dair sözleşme (CEDAW) yükümlülüğünü yerine getirmelidir. Kamusal ve özel işyerlerinde kılık kıyafet nedeniyle ayrımcılığı 3ngelleyen yasal düzenleme yapmalıdır.

7. Çalışma yaşamını düzenleyen İş Kanunu, genel kamu yönetimini düzenleyen Devlet Memurları Kanununu ile özel kanunlarda Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın tasfiye edilmesine dair sözleşme (CEDAW) çerçevesinde düzenlemeler yapılmalıdır.

8.Türk Ceza Kanununun 122, Maddesinde tanımlanan Ayrımcılık Suçunu düzenleyen maddesi işler hale getirmelidir. İspat yükümlülüğü işverene ve kamu otoritesine ait olmalıdır.

9. Başörtüsü ile kamu görevi ifasını engelleyen tüzük, yönetmelik, yönerge vb. isimlerle yapılmış bulana tali hukuk mevzuatının CEDAW sözleşmesi ile uyumlu hale getirilmesi gereklidir. İlgili tali mevzuattaki 'Hizmetin niteliği ile ilgili olmayan başı açık olma' ibaresi kaldırılmalıdır.

10. Darbe döneminde çıkarılan anti demokratik nitelikteki 25.10.2013 tarih, 17849 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin, Kılık Kıyafetine Dair Yönetmelik kaldırılmalıdır. Kamusal hizmete girişte ve hizmetin ifasında çalışan personelde hizmetin gerektirdiği nitelik dışında başka şartlar aranmamalıdır.

11. TBMM iç tüzüğü değiştirilerek başörtülü kadınların milletvekili olarak siyasal hayatta temsil edilmeleri sağlanmalıdır.

12.En önemli üretim kaynağı olan beşeri sermayenin tam kapasite ile başörtüsü dahil hiçbir sınırlamaya bağlı tutulmaksızın ulusal ekonomiye, üretime katılması sağlanmalıdır. İş hukukunda bu husus ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır.

13. Başörtülü kadınların haklarına yönelik ihlalleri izleyerek Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı bünyesinde bir izleme komisyonu oluşturulmalıdır.

14. Temel eğitim ve orta eğitim süreçlerinde öğrencilere farklılıklara saygı ve inanç özgürlüğü anlayışı temelinde eğitim verilmelidir.

15. Temel dini inanç ve özgürlüklerin güçlendirilmesine yönelik kamuoyunu bilinçlendirici çalışmalar yapılmalıdır.

16. Tüm kamu yöneticileri, yargı mensupları temel insan hakları ve özgürlüklerinin kullanımı çerçevesinde bilgilendirilmeli, insan hakları ve özgürlükleri bağlamında bir bakış açısı kazandırılmalıdır." (İlyas Yavuz/İsmail Yılmaz - İLKHA)