DİYARBAKIR - Doğu ve Güneydoğu'da her geçen gün artan köy sıkıntılarına durmadan yeni sorunlar ekleniyor. Özellikle de boşaltıldıktan sonra yeniden dönüş yaşanan köylerde köylüler, elektrik sorunu başta olmak üzere yol, su, kanalizasyon, okul gibi sıkıntılarının geçtikçe artığını iddia ettiler.

 

Diyarbakır'ın Silvan ilçesine 40 kilometre uzaklıktaki Erkenciler (Gundê Şavo) mezrası sakinleri, sözkonusu sorunlarının çözülmesini bekliyor.

 

Köylerinde elektrik olmadığından dolayı adeta dünyayla ilişkilerinin kesildiğini belirten Erkenciler mezrası sakinleri, aralarında astım hastası olan ve buhar cihazı kullanmak zorunda olan köylülerin elektriksizlikten dolayı cihazı kullanamayarak sürekli Diyarbakır'a tedaviye götürüldüğünü söylediler.

 

Elektrik sorunlarının çözümü için Diyarbakır ve Silvan DEDAŞ müdürlüklerine başvuruda bulunduklarını ifade eden köylüler, bu konuda kimsenin kendileriyle ilgilenmediğini söylediler.

 

Hastalar tedavilerini göremiyor
Astım hastası olan köylülerine doktorun buhar cihazı yazdığını ve cihazı alan köylünün elektrik olmadığından dolayı kullanamadığını ifade eden köy sakini Sabiha Güzel, " Dolapdere köyünde, köy heyeti içerisinde birinci azayım. 11 yıldır köyümüze elektrik verilmiyor. Son 4 ve ya 5 yıl içerisinde 5 defa köyümüze elektrik verilmesi için Silvan kaymakamlığına ve Diyarbakır DEDAŞ müdürlüğüne başvurduk. Ne kadar başvurduysak sonuç alamadık, bir türlü ilgilenen kimseyi bulamadık. Biz burada sahipsiz kaldık. Hastalarımız var ama elektrik olmadığı için tedavi olamıyorlar" ifadelerini kullandı.

 

'Oy zamanı hatırlanmaktan bıktık'
Kendilerinin de Türkiye vatandaşı olduğunu ifade eden Güzel, " Devlet bizimle de ilgilensin. Oy zamanı geldiğinde başımıza üşüşüyorlar bizi hatırlıyorlar oy kullandıktan sonra bizleri unutarak çekip gidiyorlar" diyerek sitemde bulundu.

 

'Telefonlarımızı şarj etmek için 20-30 yol alıyoruz'
15 hanelik köyde yetkililerin kendilerini karanlığa mahkûm ettiğini söyleyen Habib Güzel, yetkililerin 'köylere dönün' çağrısı üzerine köylerine döndüklerini belirterek, " Ama onlar bizi elektriksiz bırakıyor. Yazın ortasında buzdolabı olmadığı için sıcak su içmek zorunda kalıyoruz. Elektriğimiz olmadığı için mum ya da lüks aydınlatma aracı dediğimiz tüpü kullanıyoruz. Telefon şarjımız bittiğinde kimse ile diyalogumuz kalmıyor. Şarj etmek için ise yaklaşık 20 ila 30 dakikalık bir yol gidip başka bir köyde şarj ediyoruz." dedi.

 

'Herkese eşit davranılmıyor'
11 yıldır köyde fakirlik, esaret ve yalnızlık içerisinde yaşadıklarını söyleyen Makbule Güzel ise, " Yaklaşık 15 hane perişan bir durumdayız. Durumu iyi olan bazı vatandaşlar tek başlarına dağ başında dahi bir ev kursa onlara hemen elektrik götürüyorlar, ama bizim kimsemiz olmadığı için bizimle ilgilenen olmuyor. Acil hastalandığımız zaman telefon açıp ambulans bile çağıramıyoruz. Ambulans da etrafta herhangi bir ışık göremediği için adresi bulmakta güçlük çekiyor" ifadelerini kullandı.

 

Bizimle neden ilgilenmiyorlar?
Kendileriyle ilgilenilmeme nedenini bir türlü anlayamadıklarını ifade eden Güzel, Silvan ve Diyarbakır'a kadar da gittiklerini ama bir sonuç alamadıklarını belirterek, "Bize söyledikleri, 'elektrik ve su işlerinin yapılması için ihaleyi müteahhitlere verdik', fakat hangi müteahhitte verdiklerini bilmiyoruz çünkü ihale ikide bir el değiştiriyor. Özellikle DEDAŞ yetkilileri elektriklerimizin bugün ya da yarın geleceklerini söyleyerek bizi kandırıyor, halimizi görmezlikten geliyor" şeklinde konuştu.

 

Elektrikleri olmadığı için tüm gıdalarının bozulduğunu dile getiren köylüler, özellikle akşam olunca köyde yaşamın durduğunu, lavaboya dahi gidemediklerine dikkat çektiler.

 

'Artık sesimizi duyun'
Meryem adlı köylü ise, yetkililerin seslerinin duymasını isteyerek, " Yıllarca karanlıkta yaşamaya mecbur bırakıldık, ölmeden bize kabir karanlığını yaşatıyorsunuz, artık bu sorunumuzu çözün sizden başka bir şey istemiyoruz" diye haykırarak yetkililere bu vurdumduymazlığa son verilmesi çağrısında bulundu.

 

Kimsenin kendileriyle ilgilenmediklerini yalnız oy zamanı hatırlandıklarını dile getiren Köylüler, batıda elektriksiz köy bırakmayanların, kendilerine köye dönün diye söyleyenlerin ortada olmadığını ve çektikleri sıkıntıları görmediklerini söylediler.

 

'Mazot alacak paramız kalmadı'
Bahçelerini sulamak için elektriğe ihtiyaç duyulduğunu ifade eden köy sakini Şadiye Öztürk, jeneratörlerle su ihtiyaclarını karşılamaya çalıştıklarını ama mazot parası bulamadıklarını söyledi. Şadiye Öztürk sıkıntılarını daha sonra şu ifadeler ile bitirdi. "Köyümüze şimdi camii inşa ettik, yakında bitecek ezan nasıl okunacak ve bizler namaza nasıl gideceğiz bu karanlıkta. Allah rızası için yetkililer bize yardım etsin" şeklinde konuştu.

 

Yaşlı ve hastalığı nedeniyle karanlıkta her hangi bir iş yapamadığını söyleyen Kadriye Öztekin, yetkililerden gelip sıkıntılarını gidermeleri talebinde bulundu.

 

DEDAŞ Diyarbakır İl Müdürlüğü yetkililerinin kendi akrabalarının köylerine elektrik verdiğini, fakat sıra kendilerine gelince elektrik getirmekten kaçındıklarını iddia eden köylüler, köylerine elektrik verilmeme nedeninin paralarının olmamasına bağladılar.

 

Görüştüğümüz DEDAŞ Silvan Müdürlüğü yetkilileri ise, Erkenciler mezrası sakinlerinin kendilerine başvuru yaptıklarını ancak onaylanması için DEDAŞ Diyarbakır İl Müdürlüğünden onay beklediklerini, onayın geldiği takdirde çalışmaların başlatılacağını söyledi.

 

Görüşmeye gittiğimiz DEDAŞ Diyarbakır İl Müdürlüğü yetkilileri ise bizimle görüşmediler. (M. Sait Adiyaman/Hamza Adiyaman - İLKHA)